Nevzat CİNGİRT
Merkez üssü Ege Denizi açıkları olan 6.4 şiddetindeki deprem İstanbul’dan Antalya’ya kadar çok geniş bir bölgede etkili oldu. İlimizde de kısmen hissedilen deprem, etkili olduğu yerleşim yerlerinde 17 Ağustos Marmara ve 12 Kasım Düzce felaketini hatırlatırcasına, binaları beşik gibi salladı. Sarsıntıyı hissedenler kendilerini sokağa attı. Binalar, pasajlar, dershaneler, hastaneler anında boşaldı.
17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depreminin ardından 15 yıl geçti...
Depremi bilen, hem 17 Ağustos’u ve hem de 12 Kasım’ı yaşayan bir kardeşiniz olarak aklıma Düzce geldi. Bu depremlerde bölgemizde büyük acılar yaşandı, evler yıkıldı.
Düzce’de, Kaynaşlı’da ve Gölyaka’da yüzlerce kardeşimiz toprağa verildi.
Cumartesi günü yaşanan son deprem, 15 yıldır orta hasarlı bina sorununun bile çözülemediği, kentsel dönüşümün lafta kaldığı Düzce ve ilçelerinde depreme ne kadar hazır olup olmadığımız sorusunu bir kez daha gündeme getirdi?
4. kat izni almaya çalışıyorlar
4. kat tartışmalarının bir süreden beri yapıldığı Düzce’de, inşaat sektör temsilcilerinin sessiz ve derinden bir çalışma yürüttüğü bilinen bir gerçek.
Müteahhitlerin başını çektiği sektör temsilcileri, Mehmet Keleş başkanlığındaki belediye bürokratları üzerinde baskı unsuru oluşturarak belediye meclisinden 4. Kat iznini almak için kamuoyu baskısı oluşturmaya çalıştıklarını hemen hemen her kesim biliyor.
Ben 4. Kat, 5. Kat tartışmalarını yapma yerine, 17 Ağustos ve 12 Kasım’ın acı tecrübelerine sahip olan Düzce’de ‘Depreme hazır mıyız?’ sorusunu tekrar tartışmalı ve gereken tedbirleri acilen almalıyız diye düşünüyorum.
Çözülmeyen sorunlar
Depremin, ‘geliyorum’ dediği Düzce’de orta hasarlı binalar sorunu devam ediyor. İlimizde Kentsel dönüşüm sadece lafta kaldı. Bugüne kadar yapılan hiçbir şey yok.
Düzce’de 390 merkez ilçe belediye sınırlarında, 400 il özel idaresi sınırlarında ve 250’si ise ilçe belediye sınırlarında olmak üzere toplam 940 orta hasarlı bina bulunuyor.
Düzce İl Müftülüğünün verilerine göre 67 caminin depremin üzerinde 15 yıl geçmesine rağmen hala onarılmış değil.
Orta hasarlı camiler meselesi, can güvenlikleri devletin koruması altında olması gereken müminlerin, Allah’a emanet ibadetlerine devam ettiğini ortaya koyuyor.
Olası bir depremde, vatandaşların güvenle toplanacağı merkezler hala belirsiz. Şehir içinde 15 yıldır, üzeri toprak ve inşaat molozlarıyla kapatılan arsalar hala mevcut.
Aradan 15 yıl geçmesine rağmen depremin izleri kent merkezinden hala silinebilmiş değil.
Orta hasarlı diye bilinen ve onarımı yapılmamış evlerde insanlar hala yaşamlarına devam ediyor.
Bir hançer gibi şehrin kalbine saplı vaziyette 15 yıldır varlığını devam ettiren Bulvar caddesindeki kamu binasının altından, binlerce Düzceli her gün gidip geliyor ve yetkililer hala sorunu çözmüş değiller.
15 yıl geçmiş olmasına rağmen kent merkezinde eğitim hala prefabrike okullarda yapılıyor.
Üniversite öğrencilerine hizmet veren Soğancı mevkiindeki prefabrike öğrenci yurdunun yerine yenisi hala yapılabilmiş değil…
Olası bir depremde yıkılmasına nerdeyse kesin gözüyle bakılan orta hasarlı ve riskli binalar sorununun hala çözülemiyor olması kabul edilebilir değil.
Bu binaları yıkmakla mükellef olan kamu otoritesi hala neyi bekliyor?
Oy kaygısı ve siyasi popülizm adına orta ve ağır hasarlı binaları görmezden gelmek, bu binaları yıkmak için çalışma yapmamak ne ahlaki ne hukuki ne de insani olarak kabul edilemez.
Umarım Düzce Valisi Sayın Ali İhsan Su başta olmak üzere, Düzce Belediye Başkanı Sayın Mehmet Keleş, Düzce Milletvekilleri Sayın İbrahim Korkmaz, Fevai Arslan ve Osman Çakır yaşadığımız son Soma faciası ve Ege açıklarında meydana gelen depremlerden gerekli uyarıyı alır ve acil olarak çözüm bekleyen Düzce’deki Orta ve ağır hasarlı binaların sorununu masaya yatırırlar.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları



























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
22.12.2025
20.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
7.12.2025
5.12.2025
4.12.2025