Pelin CENGİZ
Ucuz köy romantizmine, kırsal hayat popülizmine tam doyduk diyorken, bir yenisi karşımıza çıkıyor. Ekranlarda dönen bir reklam var. Çok can kulağıyla dinlemezseniz Şekerbank’ın reklamını Tarım Bakanlığı’nın kamu spotu bile sanabilirsiniz. Ancak Türkiye gerçeklerinden öylesine bihaber ki, insanın “şuursuzluğuna sağlık” diyesi geliyor. Her köşesinde talana karşı ağaç, dere, tarla nöbeti tutulan, acele kamulaştırmalarla, torba yasalara gizlenen maddelerle SİT alanları imara açılan, “kupon arazileri” yandaşlara peşkeş çekilen bir ülkede kime konuşuyorsunuz Allah aşkına?
Kapitalist anlayış, sermayeye yüzsüzlük gösterebilme konusunda büyük imkânlar sağlıyor. “Sen bırakıp gitme diye” sloganıyla çiftçiye kredi vermek isteyen Şekerbank’ın, Solaklı Vadisi’nde topraklarını bırakıp gitmeyen insanların üzerine iş makineleri ve yüzlerce jandarmayı sürmüşlüğü var mesela…
BM Tarım ve Gıda Örgütü önerisiyle 2014 yılı, BM’nin geçen yılki Genel Kurulu’nda “Uluslararası Aile Çiftçiliği Yılı” olarak ilan edilmişti. Aile çiftçiliği, aile temelli tüm tarımsal faaliyetleri kapsayan, kırsal kalkınmanın birçok alanı ile ilintili bir konu. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde 500 milyonun üzerinde aile çiftçilikle geçimini sağlıyor. Kalkınmakta olan ülkelerin çoğunda tarımsal üretimin yüzde 80’i aile çiftçiliği ile gerçekleştiriliyor. BM, küreselleşmenin ve kapitalist sistemin altında giderek ezilen aile çiftçiliği temasını, açlık ve yoksullukla mücadele ile doğal kaynakların korunmasının önemini vurgulamak için seçmişti.
Aile çiftçiliği temasını sömüren bankaya sorarlar, çok önemsiyordun da yılın son ayında mı bu reklamı yapmak aklına geldi? Türkiye’de çiftçinin en kronik sorunu mazot başta olmak üzere girdi maliyetleri. SGK, elektrik ve özel banka borcu olmayan çiftçi neredeyse yok. Derdi çiftçi değil, kredi verip çiftçiyi daha da ezmek.
Bu reklam neden Türkiye gerçeklerinden uzak, bir de rakamlar anlatsın:
1963’te köy ve beldelerdeki tarım nüfusu, toplam nüfusun yüzde 70,1’i iken, 2013’te yüzde 23’e inmiş. Köylerdeki nüfus 12 milyona gerilemiş. Kırsalda gelir seviyesi ortalama milli gelirin üçte birinden öteye gitmiyor.
Türkiye’de çiftçi tarımdan kopuyor, kendi kopmasa tarım arazilerinin ranta açılmasıyla tarımdan kopartılıyor Arazisi sermayeye peşkeş çekilen çiftçi, yandaş işadamının kapısında üç kuruşa köle ediliyor.
Tarım sektörü GSYH’da yüzde 7,9, ihracatta yüzde 3,5 (gıda ürünleri dâhil yüzde 9,8) paya sahip.
2000’lerin başında tarımdan geçimini sağlayan çiftçi sayısı 7,8 milyonken, 2013 sonunda bu rakam 6 milyonun altında.
Köyler boşalıyor da, köyde kalanın derdi yok mu? Tarımda neredeyse kayıtlı çalışan yok. TZOB’un rakamlarına göre, tarımda istihdam edilen 5 milyon 820 bin kişinin yüzde 83,1’i yani 4 milyon 838 bin kişi kayıt dışı çalışıyor. Tarımda çalışan 20 kadından 19’u, 20 erkekten 15’i kayıt dışı. Kayıt dışı çalışma oranı erkeklerde yüzde 73,6, kadınlarda yüzde 97.
Türkiye’de son 10 yılda, 2 milyon 573 bin futbol sahasına denk gelen 27 milyon 825 bin 64 dekar tarım arazisi, imara, inşaata kurban gitmiş. Son yıl yılda tarım topraklarının yüzde 10,46’sı kaybedilmiş.
İktidarı böyle olanın bu reklamı yayınlamaya cesaretlenmesine şaşmamak gerek. Tesadüf değil bilinçli tercih edilen bir tarım politikasızlığının ülkeyi sürüklediği tablo maalesef bu. Duygu sömürüsüne zirve yaptırtan, ağlak reklamdaki anne figürünün “Oğlum, kızım bu toprakları bırakıp gitmeyin” sözleriyle arkadan da Zeki Müren’den bir “Gitme, sana muhtacım” şarkısı patlatmakla olmuyor yani bu işler…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları



























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022