Sanem ALTAN
Dün babam, ben, Leyla çitaları izledik... Bunu karar vererek yapmadık ama televizyonda rastladığımız doğanın çekiciliğine karşı koyamadık sanırım...
Çitalar, antilopları kovalarken biz de doğanın gerçeklerinden konuşmaya başlamıştık bile...
“Her şeyin bir dengesi var doğada, çitalar en hızlı koşan hayvanlardır ama ancak 100 metre koşabilirler” dedi babam...
En hızlının bile bir sınırı vardı doğanın içinde...
Çitalar, aslanlar, antiloplar, sırtlanlar, filler, zürafalar...
Kendi içlerindeki o “vahşi” ve kanlı denge…
Doğadan, vahşetten, dengeden konuşurken babam bize eskiden yazmış olduğu bir hikayeyi anlattı.
***
Bir gün avcılar cok iri bir hamile kaplanın peşine düşerler...
Hayvanı sıkıştırıp saldırırlar…
Hamile kaplan avcıların elinden kurtulup kaçar… Hızla koşarak saklanacak bir yer bulur kendine…
Ama heyacandan ve yorgunluktan bir kaya dibinde doğum yapar ve ölür.
Minik yavru tek başına o kayanın dibinde kalır.
Dağ keçileri bulur onu… Yavru kaplanı aralarına alıp büyütürler.
***
Tam bir dağ keçisi gibi büyür yavru kaplan. Ot yer, meler, dağlarda kemirecek diken arar, kendini tam bir dağ keçisi sanır yani.
Bir gün dere kenarında otlanırken artık iyice irileşip büyüyen yavru kaplan uzaklardan gelen bir kaplan görür.
Kaplanı gören diğer keçiler bütün güçleriyle kaçarlar.
Ama yavru kaplan keçi gibi meleyip keçi gibi otlamasına rağmen bir keçi gibi değil de bir kaplan gibi durur, korkmaz.
***
Durup bakar saldırmak için yaklaşan kaplana.
Kaplan, kaçan keçilerin peşinden koşup aralarından birini yakalayarak öldürür ve öldürdüğü keçiyi sürükleye sürükleye suyun kenarına getirir.
İki kaplan ölü keçinin başında karşılıklı dururlar. Avcı kaplan müthiş bir gürültüyle kükrer, yavru kaplan da buna karşılık tuhaf bir sesle meler.
Duyduğu sese şaşıran avcı kaplan yavru kaplanın ensesinden tutup öldürdüğü keçinin başına getirir ve yüzünü keçinin etine bastırır.
Ve başlar keçiyi parçalamaya….
***
Yavru kaplan önce direnir ama sonra içgüdülerine yenilip ölü keçiyi yemeye başlar.
Sonra da avcı kaplana bakıp hayatında ilk defa gerçek bir kaplan gibi kükrer.
Kendini keçi sanan kaplanın bir kükreyişle gerçek kimliği ortaya çıkar.
Kaplan kaplan olur.
***
Leyla gözünü ayırmadan televizyona bakarken bir yandan da babam bunu anlatıyordu bize...
Ben de kendini keçi zanneden kaplanı düşünüyordum.
Kendimizi zavallı bir yavru keçi zannediyoruz hepimiz bu ülkede... Belki de değiliz… Belki de bir kaplanız.
Siz belki kendinizi çok korkak zannediyorsunuz ama belki en cesurumuzsunuz…
Siz belki kendinizi çok ürkek zannediyorsunuz ama belki de en yiğidimisiniz…
Belki de içinizde bir kaplan yok, gercekten keçisiniz.
***
İçimizde ne kimlikler taşıdığımız bilmiyoruz ki...
Aslında hangisiyiz seçemiyoruz.
Bir keçi miyimiz yoksa bir kaplan mı?
Bu soruyu sorduğunuzda, cevabını bulabilmek için tek bir yol var.
Kükremeyi denemek.
Bunu denemeden gerçek cevabı bilmek hiçbirimiz için mümkün değil çünkü...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
28.02.2016
26.02.2016
21.02.2016
17.02.2016
10.02.2016
5.02.2016
31.01.2016
29.01.2016
27.01.2016