Ümit KIVANÇ
TÜGVA’nın “Cumhurbaşkanımıza Sunulacak Raporlar”ı arasında yeralan “Teşkilat Koordinatörlüğü Faaliyet Raporu”, çeşitli görsel malzemeyle süslenmiş öbürleriyle kıyaslandığında pek zavallıca görünüyor. İki paragraf yazı, altı maddede toparlanmış “faaliyetler”. Ancak tıpkı birazdan ele alacağımız, 2016 Eylül’ü ve Kasım’ından toplantı gündemlerinde olduğu üzre, üçer-beşer kelimelik sekiz-on satır bazen çok şey anlatıyor.
TÜGVA’cılar 2015’te il temsilciliklerini “atamışlar”, yönetimleri oluşturmuşlar, “mekân elde edebilme yönündeki çalışmalara yoğunlaşmışlar”, “yapısını olgunlaştıran il temsilciliklerinin teşkilat yapısını genişletecek eğitimler” düzenlemişler. Terminoloji pek yakışıklı doğrusu. 2016’daki faaliyet de öyle: “(…) bir yandan illerimizin performanslarını değerlendirerek ve gerekli müdahaleleri yaparak, diğer yandan da ilçe temsilciliklerimizin atamalarını başlattık, devam ediyoruz.”
“Bugüne kadar yapılan faaliyetler” başlığında altında sıralananlar:
“28 Şubat yıldönümlerinde Beyazıt Camii’nde darbeyi hatırlama ve hatırlatma faaliyeti • Kandil ve Bayramlaşma faliyetleri • Terör olaylarında basın bildirileri • Suriye deki kardeşlerimize ihtiyaçları doğrultusunda yardım ulaştırma • Sn. Cumhurbaşkanımızın teşrifleriyle Gençlik Buluşmaları • 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi sonrası Tüm İllerde meydanlardaki organizasyonların yönetilmesi, takip edilmesi.”
Görüldüğü üzre, burada doğrudan siyasî kurgu sözkonusu. Öyle ki, kandil ve bayramlaşma bile “faaliyet” olarak, darbeydi, Suriye’ydi, meydan mitingleri örgütlemeydi, bunların arasında sayılıyor. Eğer sallamıyorlarsa, TÜGVA’cılara kitlesel meydan “organizasyonları”nda yönetici rol verilmiş ki, bu, teşkilatın potansiyel “faaliyetleri”nin bildiri yayımlamakla sınırlı kalmayacağını gösterir. Çin, Rusya ve Hindistan Müslümanlarını taban edinmek mümkün olmaz da, devletçe kollanıp desteklenen sokak-meydan “organizasyonları” ile başka türlü “terör olayları” yaratılabilir. Yalnız -niyeyse- 15 Temmuz ertesindeki meydan organizasyonlarında inisiyatifin TÜGVA’cılara bırakılmış olamayacağına dair güçlü sezgi var içimde.
“Genel Raporlar” klasörü içinde, “4.11.2016” adlı klasör, onun da içinde 5 Kasım tarihli “toplantı gündemi” var. Teşkilatın siyasî niteliğine dair belge. Antetli kağıda çıkışı alınmış ve Genel Başkan İsmail Emanet adına sunulmuş belgede, üstte 5 Kasım 2016’da yapılan İl Temsilcileri Toplantısı’nın gündemi, altta, “Önceki Toplantı Gündem Maddeleri” başlığı altında, 2016’nın 3 ve 4 Eylül’ünde yapılan toplantıların gündemleri yeralıyor. Anlayabildiğim kadarıyla, bu lüzumsuz kalabalık değil. Zira güncel toplantının gündeminde “açılış-yoklama”dan hemen sonra gelen (ikinci) madde, “Bir önceki toplantı gündem değerlendirmesi”. Dolayısıyla, Eylül’deki toplantı gündemlerinin Kasım’da da geçerli olduğu sonucuna varabiliyoruz.
Bu gündemler neden önemli? Önemli, çünkü karşımızdakinin doğrudan doğruya siyasî teşkilat olduğunu ortaya koyuyorlar.
Geçmiş gündemde bulunmasına rağmen yeni gündeme de ayrı madde olarak konan bir başlık, “ERP kullanımı hakkında”! Eski gündemde bu, “ERP Sisteminin ciddiyetle kullanılması” olarak geçmiş. Bu ERP meselesi, hatırlarsınız, epey tartışma konusu olmuştu. ERP aslında “Kurumsal Kaynak Planlaması”nın (Enterprise Resource Planning) kısaltması. Bu, işletme faaliyetlerinin dijital koordinasyonu ve yönetilmesini amaçlayan sisteme verilen ad. TÜGVA’nın böyle bir sistemi bütün vatandaşların bilgilerine erişmek için kullandığı öne sürülmüştü. Ancak daha gerçekçi iddialar, sistemi kritik gördükleri yerlere eleman yerleştirmek için kullandıklarıydı. ERP-TÜGVA hakkındaki iddialar ve teşkilatın bunlara verdiği karşılıklardan oluşan geniş külliyatı buraya alamam. Ancak bu kelimeleri yazıp yapacağınız aramayla, oldukça şaibeli işlere dair iddialara on saniyede ulaşabileceğinize dair güvence verebilirim.
5 Kasım 2016 toplantısının gündeminde konu edilen mevzulardan ERP dışında biri daha ilgi çekici, ne yazık ki hiçbir ek izahat yok buna dair: “Hassasiyetlerimiz (sosyal medya)”. Evet, gündem maddesi aynen böyle.
Geçelim güncelliğini kaybetmeyen eski gündeme.
İlk maddede belirtilen konu, “15 Temmuz darbe girişimi süreci”.
“Fetö silahlı terör örgütüne karşı mücadelede vakıf olarak duruş ve sorumluluklarımız”, gündemin ikinci maddesi.
Bunları “ERP Sisteminin ciddiyetle kullanılması” izliyor.
“İl Dış ilişkiler Koordinatörlüğü”nün kaldırılması hakkındaki maddeyi geçince, “YÖK, Lise, Ortaokul teşkilatlarının hızlıca kurulması”na geliyoruz. Teşkilatın öğrencilere özel ilgisi var. Sonraki madde: “Yurt çalışmaları, yurt ve temsilcilik ilişkileri”. Bir sonraki daha ilginç: “Öğrenci evleri. Sadece özel yetiştirilecek öğrenciler [için] ev açılması.” Daha önceki bölümlerde de konu etmiştik: TÜGVA’cıların Fethullahçı teşkilatlanmayı örnek aldığına ilişkin işaret çok. Ne demektir, “sadece özel yetiştirilecek öğrenciler [için] ev açılması”? Evet? Ne demektir?
Güncelliğini koruyan eski gündemin kurban ve burslar için bağış çalışmalarına ilişkin iki maddesi üzerinde konuşulacak fazla bir şey yok. Ancak “Genel Merkez ile istişareli hareket edilmesi” diye bir madde var ki, bu, teşkilatın merkezî otoritesinde zaafiyet işareti olabilir.
* * *
TÜGVA belgelerini daha fazla kurcalayacaktım, ama son günlerin -giderek hareketlenecek görünen- güncel gelişmelerine dönmeyi yeğliyorum, muhterem okurlar. Bu okuduğunuzla birlikte altı yazıda (P24 sitesinde benim adımla aradığınızda hepsi karşınıza çıkacaktır) aktardığım, azıcık da yorumladığım TÜGVA belgeleri bu teşkilatın maksadını, hedeflerini berrakça ortaya koyuyor. Yeterlidir şildilik.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları










































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2025
30.12.2024
24.12.2024
15.12.2024
1.12.2024
15.11.2024
21.10.2024
7.10.2024
22.09.2024
5.07.2024