Öteden beri sakat bir durum düzeltiliyormuş... Kendilerini "Sivil Toplum Kuruluşu" diye adlandıran, ama aslında kanunla kurulmuş ve üyelerinin, mesleklerini icra etmelerinin bu kuruluşlara üye olmaları şartına bağlı olan "kurumlar..." Bunlar devletin onlara sağladığı imtiyazla zengin bütçeli kurumlardır... Düşünebiliyor musunuz, teknik üniversiteyi bitirip mühendis-mimar olarak diplomaya hak kazanmış biri, ya da hukuk fakültesini bitirip, gerekli stajlarını yaparak avukatlık mesleğini icra etmek üzere diploma alanlar bu "devlet kurumlarına" ayrıca üye olup tonla aidat ödemeden mesleklerini icra edemiyorlar... Bunların hepsi anlamlı olabilirdi... Eğer bu kurumlar kanunla o paraları kullanma yetkisine sahipken, kendilerini STK olarak tanımlayıp, üyelerinin büyük çoğunluğunun tasvip etmediği girişimlere kalkışmasalardı... Bu girişimlerin doğru/yanlış, haklı/haksız olmaları değil konu...

Bütün dünyada, sivil toplum kuruluşları, devletle hiç bir bağı olmayıp, insanların kimlik, çıkar, yaşam tarzı, meslek, siyasi tercih gibi "ortak" niteliklerinden dolayı kurdukları bağımsız örgütlerdir... "NGO (non-governmental organization)" (devlet kuruluşu olmayan örgütler).

Türkiye'de de bunun örnekleri yok değil... Ama bu devlet himayesinde zengin kasası olan kurumların yanında isimleri bile bilinmez... "Çağdaş Gazeteciler Derneği", "Çağdaş Avukatlar Derneği", "Doğayı Yaşatma Girişimi" gibi dernekler ya da yöresel bir çok konuda aktüel kimi olaylara karşı örgütlenen girişimler... Mesela, Antalya'da “Phaselis Girişimi", ya da  altın madenlerine karşı, yol inşaatı için kesilen ormanları koruma girişimleri gibi girişimler "Sivil Toplum Kuruluşları/girişimleri"dir...

Sözü edilen kurumların yöneticileri kendileri gibi düşünen meslektaşlarıyla "bağımsız" ve "devletten bütçe almayan" dernekler, girişimler kurabilirler ve üyelerinin "ortak" görüşleri doğrultusunda siyasal, sosyal, kültürel çalışmalar yapabilirler... Yapabilirler mi gerçekten... Hiç sanmam... Devlet himayesinde tonla para varken, emek ister "sivil toplum örgütü" kurup yaşatmak...