Yalçın AKDOĞAN
Kandil'in sesi, BDP'den daha yüksek çıkıyor. Her hafta Kandil'deki örgüt elebaşıları pehlivan tefrikası gibi söyleşiler yayınlayarak bölgesel gelişmeleri analiz ediyorlar ve yıllık hedeflerini açıklıyorlar. BDP ise bu açıklamaların zayıf tekrarı şeklinde söylemlerle durumu idare ediyor.
En son Duran Kalkan uzun bir söyleşi yaparak, 2012'deki hezimetlerini tevil etmeye, 2013'e yönelik yeni umutlar aşılamaya çalıştı. 'Zafer yılı' olarak deklare ettikleri 2012'de maruz kaldıkları hezimet sebebiyle beklentilerini 2013 için yeni bir ambalajla sundu; "2013'te öyle olmayacak. İdeolojik, siyasi, askeri bütün alanlarda topyekun bir devrimci hamleyi ifade edecek ve sonuç alacağız" dedi. Boşa çıkarılan 'devrimci halk savaşı' stratejini sürdüreceklerini, girdikleri çıkmaz yolda gitme ısrarını devam ettireceklerini vurguladı.
Parça parça demokratik özerkliği gerçekleştireceklerini, ikili yönetimle bölgede sonuca ulaşmaya çalışacakları iddia etti. Öcalan'ın özgürlüğünü ve siyasi statü elde etmeyi tek çözüm olarak gördüklerini tekrarladı.
BDP'nin ise ne kendi hedefleri var, ne de 2013'e yönelik siyasi bir umut ve amaç ortaya koyabiliyor. Onların tek yapabildiği Kandil'in çizdiği çerçevede kısmi bir fonksiyon görebilmek ve sözde direnişin siyasi kanadını örgütleyebilmek…
Kalkan'ın söyleminde dikkat çeken husus, artık devleti değil AK Parti'yi hedef aldıklarını ve AK Parti'nin devletleştiğini, hegemonik bir düzen tesis etmeye çalıştığı vurgulaması…
Ona göre AK Parti devleti yönetmeyi, iktidar olmayı değil, devlet kurmayı amaçlıyor!
Özellikle son dönemde farklı çevrelerden AK Parti'ye yöneltilen 'otoriterleşme, tek tipleşme, İslamlaşma, devletleşme' suçlamaları, Kandil'in iddialarının ana eksenini oluşturuyor. Kendisi silahlı bir örgüt olarak demokrasiyi zehirlemiyormuş ve demokratik çözüm çabalarını sabote etmiyormuş gibi iktidarın demokratik yolları açmadığını söylüyor.
Kalkan'ın buna örnek olarak sahiplendiği konular ise çok ilginç…
"Faşist rejim baskısı" iddiasına ilk örnek olarak Taraf gazetesinin geldiği durumu söylüyor. Sanki düne kadar Taraf'ı hedefe koyan, düşman ilan eden, üzerinde faşist baskı uygulayan kendileri değilmiş gibi… Birçok Taraf yazarı, PKK'nın açık hedefi haline geldi, bölgede farklı baskılara maruz kaldı.
İkinci olarak Genelkurmay Başkanı'nın bile terör örgütü kurmakla yargılandığını, hapse atıldığını söylüyor. Bir numaralı düşman olarak gördükleri asker üzerinden böyle bir örneklik oluşturması çok ilginç…
Üçüncüsü, "bakanlar üniversitelere gidemiyor, gençlik protesto ediyor" diyerek ODTÜ eylemine sahip çıkıyor. Üniversite gençliği üzerinden tezgahlanan oyunun nasıl parçası olduklarını itiraf etmiş oluyor.
PKK, son derece otoriter, totaliter ve baskıcı bir örgüt. Aslında bütün terör örgütleri kendi iç işleyişlerinde katı otoriter bir karakter taşırlar. Bu yüzden PKK'nın da böyle olması şaşırtıcı değil. Apo'nun dedikleri sorgulanamaz ve eleştirilemez bir mahiyet taşıyor, KCK'nın bölgedeki baskı ve tahakkümü eşi benzeri olmaz bir ceberrutluk ortaya koyuyor. Bununla birlikte PKK'nın siyasi tasavvuru ve ideolojik anlayışı da son derece ceberrut, tek tipçi ve müdahaleci… PKK hem yöntem olarak, hem ideolojik tasavvur olarak demokratik hoşgörü ve toleransla telif edilemeyecek katı bir anlayışa sahip. Terör ve şiddeti kutsayan bir örgütün demokratik bir iktidarı 'otoriterleşme'yle suçlaması çok komik kaçıyor.
YASİN DOĞAN
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YasinDogan/pkknin-otoriterlesme-soylemi/35560
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019