Yalçın AKDOĞAN
Kürt kökenli kardeşlerimiz, bir çok toplum kesimi gibi onlarca yıldır önemli sorunlar yaşadılar, acılar çektiler, mağduriyetlere düçar oldular. Ama Kürtlerin acısı, hiçbir zaman sadece Kürtlerin acısı olmadı... Toplumda bir çok kesim sistemden kaynaklanan sorunlar sebebiyle kimi zaman az, kimi zaman çok mağduriyetler yaşadılar. Çekilen acılar, her zaman bütün toplumun acısı oldu, hiçbir kesim kendi acısıyla, mağduriyetiyle baş başa bırakılmadı. Yaşanan sıkıntılar karşılıklı dayanışmayla aşılmaya çalışıldı, hepbirlikte göğüslenildi.
AK Parti'ye oy veren seçmene göre de Kürt meselesinin çözümü için çalışmalar sürmeli, BDP'ye oy veren seçmen de çözüm yönünde talepte bulunuyor. Elbette partilerin çözüm projeleri, amaçları, hedefleri bir değil. Kürt meselesini gündeme getirenlerin kendi çözüm projelerini dayatmaları, üstüne üstlük terör örgütünün eylemlerini baskı unsuru olarak kullanmaları kabul edilebilir bir durum değildir. Kürtlerin büyük çoğunluğu, terörü bir yöntem olarak kabul edilebilir bulmuyor. Hatta BDP'ye oy veren seçmenin önemli bir kısmı da terör, şiddet ve çatışma halinden yaka silkiyor. Kürt meselesinde ahkam kesen bir kısım yazarlar, aslında Kürtlerin ne dediğini pek de umursamıyorlar. Çünkü PKK da Kürtlerin hissiyatını umursamıyor. 'Siz anlamazsınız, ben anlarım ve sizin için tek kurtuluş yolu benim' diyen PKK zihniyeti aslında jakoben bir karakter taşıyor. Elbette PKK, bir terör örgütü ve bu örgütün, şiddeti, baskıyı, tahammülsüzlüğü öne çıkarması anlaşılabilir. Ancak BDP'nin siyasi yaklaşımına baktığımız zaman da aynı jakoben, tek tipçi, tahammülsüz, ulusalcı perspektifi görebiliyoruz. BDP, adeta Kürtlerin CHP'si olmaya çalışıyor.
BDP'nin ne kendi içindekilere, ne de dışarıdakilere yönelik bir hoşgörüsü yok. Farklı ses, içeriden de, dışarıdan da gelse anında devre dışı bırakılmaya çalışılıyor. Yönetim iradesi, zaten hiçbir zaman Kürtlerin katılımıyla gerçekleşmedi, ama BDP kitlesinin iradesiyle de şekillenmedi. Kimi zaman Öcalan, kimi zaman Karayılan, kimi zaman ise kendisini derin PKK olarak gören polit büro, süreçlerde tek karar mercii oldu.
CHP'nin nasıl tek tip insan üretmeye odaklandıysa, BDP de kendi tek tip Kürdünü üretmeye çalışıyor.
Öcalan'ın geçmiş yıllarda ortaya koyduğu yazılar Marksist Leninist örgütün din konusuna ne kadar soğuk baktığını gösteriyordu. Müslümanlığı önemseyen bir topluluğa ateizmle, Zerdüşlükle veya dini küçümseyen yaklaşımlarla ulaşamayacağını düşünen örgüt, son dönemde kendine özgü bir dini anlayış üretmeye çalışıyor. Camilerin ayrılması, imamların ayrılması ve son olarak Kürtçe ezan okutulması, ırka endekslenen bir din istismarını yansıtıyor. Türkçe ezanını dayatmaya çalışanlara paralel olarak BDP de Kürtçe ezanla milletin değerlerinden ne kadar kopuk olduğunu ortaya koyuyor. Kürtlere özel ve özgü bir İslam üretme projesi, ulusalcı solun dine bakışı kadar çarpık ve sorunlu...
BDP giderek ırkçı ve ayrımcı bir yapıya doğru evriliyor. Geçmiş dönemlerde devletin gösterdiği tahammülsüzlüğü bugün BDP ve PKK Kürtlere gösteriyor. Kürtlük giderek dar ve ideolojik bir formatta 'tanımlanıyor'. Bu tanımlamayı ise PKK kendisi yapıyor ve insanlara dayatıyor.
BDP'nin giderek daha fazla çatışma ve savaş dili kullanmaya başlamasına, toplumu ajite edecek radikal söylemlerde bulunmasına paralel olarak CHP'nin laikçi-ulusalcı-jakoben zihniyetinin bir benzerini üretmeye başladığını görüyoruz. BDP gerilim ve kutuplaşmayı derinleştirdikçe, Kürtler adına daha fazla söz söyleme hakkını elde ettiğini, Kürtleri istediği şekilde formatlayabileceğini düşünmeye başlıyor.
BDP bir toplum kesimi için hak-özgürlük mücadelesi veriyormuş gibi görünüp, kendi örgütsel inanışına ve ideolojisine göre bir millet inşa etmeye çalışıyor.
PKK'nın ürettiği siyasallaşma, Kürtleri sekülerleştirmeyi ve etnik milliyetçilik temelinde dönüştürmeyi amaçlıyor. Geçmiş dönemlerde eleştirilen statükocu-inkarcı zihniyetin Kürtlere yapmadığını, bugün PKK, Kürtlerin sosyolojisini ve değer dünyasını değiştirerek yapıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.05.2019
17.05.2019
8.05.2019
2.05.2019
1.05.2019
19.04.2019
17.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
4.02.2019