Yaşar YAKIŞ
Amerika’nın desteklediği Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) siyasi kolu Suriye Demokratik Konseyi (SDK) geçen hafta yaptığı bir açıklamayla bir müzakere süreci geliştirmek ve “demokratik ve ademi merkeziyetçi bir Suriye için bir yol haritası çizmek” amacıyla komiteler oluşturmak üzere Şam yönetimiyle anlaştıklarını belirtti.
Suriyeli yetkililer henüz bu haber konusunda bir yorum yapmış değiller, ancak geçtiğimiz ayın başlarında Suriye Başkanı Beşar Esad bu yönde bir işaret vermiş ve şöyle demişti:
“SDG ile başa çıkmak için iki yöntem kullanacağız: İlk olarak müzakerelere kapı açacağız. Eğer bu başarısız olursa, o bölgeleri zor kullanarak özgürleştireceğiz.”
O dönemde Esad yanlısı gazeteler Şam yönetimi ile Halkın Korunma Birlikleri (YPG) arasında, YPG kontrolündeki bölgelerde Suriye ordusunun varlığını artırma yönünde bir anlaşmaya varıldığını iddia etmişti.
Bu çelişkili açıklamalara rağmen, belli ki Kürtler Şam’a yönelme eğilimi gösteriyorlar ve bunun için çok sayıda sebepleri de var. İlk olarak güç dengesi istikrarlı bir şekilde Esad lehine değişiyor.
İkincisi, Başkan Donald Trump Amerika’nın Suriyeden çekilmesi gerektiğini söyleyip duruyor. Pentagon Trump’ın bu sözlerine bazı şerhler getirdi ve IŞİD tehdidi ve İran’ın Suriye’ye yerleşmesi tümüyle ortadan kaldırılmadan Amerika’nın Suriye’den çekilmemesi gerektiğini açıkladı. Bunu Amerikan birliklerinin Suriye’de süresiz olarak kalacakları şeklinde yorumlamak mümkün, zira İran Suriye’de kalma arzusundan vazgeçecekmiş gibi görünmüyor.
Üçüncü olarak, Türkiye-Amerika ilişkileri zaten kötüydü, şimdi daha da kötüleşiyor. Pentagon bu ilişkiler hakkında olum bir söylem kullanmaya ve ilişkilerdeki gerilemenin zamanla giderileceği gibi bir izlenim vermeye çalışıyor. Ancak Ankara-Washington ilişkileri ihtilaftan geçilmiyor ve bu ihtilafların kısa vadede çözülme olasılıkları da çok zayıf.
Kürtler umutlarını bu ilişkilerin davalarına destek vermesi ihtimaline bağlayamazlar.
Bu arka plan göz önüne alındığında, Kürtler Şam ile müzakere kapısını açık tutmanın daha emin olacağını değerlendirmiş olmalılar.
Kürtlerin çoğunlukta bulundukları bölgelerde özerklik arzuladıkları uzun yıllardır beridir açıklanmış, bilinen bir tavır. Pratikte bu arzu Afrin gibi Kürtlerin azınlıkta olduğu bölgelere de uzandı. Şam yönetimi, daha 2011 yılında, askerlerini El Hasakah ve Kobane gibi kuzeydeki bölgelerden çekmenin, ya bu askerlere başka bölgelerde ihtiyacı olduğu için, ya da Türkiye’yi utandırmak amacıyla, ya da her iki nedenle de, daha elverişli olduğunu gördüğünde, sınırlı bir ademi merkezileşmeye razı olmuştu.
SDK kontrolü altındaki bölgelerde fiili kantonlar oluşturdu, vergi topladı ve asayiş vs. gibi hizmetleri sağladı.
Şam yönetimi geçen haftaki görüşmelerde Kürtler tarafından kontrol edilen bölgelerde, YPG’nin de görev alacağı ortak kontrol noktaları oluşturmayı teklif etti. Bunun karşılığında hükümet Kürtçe’yi Suriye okullarının müfredatına dahil edecekti.
Başka bir önemli adım da YPG’de yapılacak askerliğin Suriye ordusundaki askerliğe denk görülmesi ve Petrol bakanlığında bir Kürt görevli için kalıcı bir makam oluşturulmasıydı. Bu teklif henüz kesinleştirilmedi.
Geçtiğimiz ay yapılan ön temaslardan sonra, YPG Kürdistan İşçi Partisi (PKK) isimli terör örgütünün kurucusu Abdullah Öcalan’ın posterlerini yol boylarındaki tabelalardan indirmeyi kabul etti. Kürtler bunun yol boylarındaki reklam tabelalarına çeki düzen vermek amacıyla yapılmış bir idari önlem olduğunu iddia ettiler.
Bu idari bir önlem de olsa, siyasi bir pazarlığın sonucu da olsa, Türkiye, Şam yönetimi ile SDK arasındaki yumuşamayı, Suriye politikasını sahadaki gerçekliğe uydurmak için kullanabilir.
Ankara ile Şam’ın Suriye Kürtleri meselesi bağlamında, Suriye’nin toprak bütünlüğünün teyit edilmesi ve Suriye Kürtlerinin özerkliğinin engellenmesi gibi çok sayıda örtüşen çıkarı var. Türkiye Şam yönetimi ile işbirliği yapabilseydi, YPG ile PKK arasındaki bağları zayıflatabilirdi. Şam yönetimi çok fazla hırçınlaşmadan, YPG’yi Öcalan posterlerini indirmeye ikna edebildi ki, bu da hedefin bir parçası. Türkiye’de aynı şeyi yapmak istiyor ama izlediği politika YPG’yi daha da fazla PKK’ye doğru sürüklüyor.
Türkiye - Amerika ilişkilerinin çok da umut vaat eden bir perspektif sunmadığı bir dönemde, Ankara, uyanır ve bu gerçeği görebilirse, Şam yönetimi ile işbirliği yaparak somut sonuçlar alabilir.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.04.2020
3.04.2020
29.03.2020
6.03.2020
28.02.2020
23.02.2020
16.02.2020
9.02.2020
26.01.2020
13.01.2020