Yıldıray OĞUR
Oxford Üniversitesi Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü’nün her yıl yayınladığı Dijital Haber Raporu’nda 37 ülkede yapılan bir anket de yer aldı. Ankete katılanlar arasında “geçen hafta uydurma bir haberle karşılaştım” diyenlerde Türkiye yüzde 49’la listenin başında yer alıyor.
Yalan haberde gelen bu birincilik herhalde kimseyi şaşırtmamıştır.
Ama belki bu anket sonucunda hala şuna sevinilebilir.
Demek ki yüzde 49 hala okuduğu haberin yalan olduğunu anlayabilecek kadar başka haber kanallarına ulaşabiliyor.
Çünkü bir haberin yalan olup olmadığını anlamak da artık epey bir emek istiyor.
Özellikle de karşımızda, gözlerden ve merkezden uzakta olmuş, tarafların politik olarak çarpıttığı, medyanın o çarpıtmalardan birini seçtiği, şahit olanların sustuğu, gerçeği ortaya çıkarması gereken devlet organlarının da çarpıtmaya katıldığı bir haber varsa.
Geçen hafta Suruç’ta yaşanan ve dört insanın ölümüyle biten olay gibi...
Başta devletin resmi ajansı olmak üzere neredeyse bütün medya haberi “Suruç’ta AK Partililere saldırı: 4 ölü” başlığıyla verdi.
Saldırıda vurularak hayatını kaybedenler biri AK Parti Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın ağabeyi, Mehmet Şah Yıldız’dı (54).
Medyadaki haberlerde olayın nasıl gerçekleştiği de AK Parti milletvekilinin ifadelerine dayandırılmıştı:
"İlçe başkanım, ben ve fotoğraf çekmek için bir yeğenim dükkanın içine girdi. 'İyi bayramlar.' deyince durdu, bize baktı ve 'Ne işiniz var burada, bizim PKK'lı olduğumuzu bilmiyor musunuz?' dedi. Biraz sinkaflı konuştu. Öyle deyince ben, 'Bizim amacımız memlekete hizmet etmek, başka amacımız yok.' dedim. Biraz daha küfürlü konuşunca, 'Biz çıkalım.' dedik ve çıktık. Dışarı çıkınca kapıda biri bekliyormuş, o sırada da arkada da biri bekliyormuş. Selamlaştım, selamımı da almadı. Biz dışarı çıkarken ağabeyimin oğluna biri sopa ile vurdu. Vurduktan sonra biz 'Bir şey olmaz.' dedik ve çıkmaya devam ettik. Dışarıda bekleyen ağabeylerim falan da vardı. Onlar da 'Bir şey olmaz çıkalım.' dediler. Dükkanın içinde kasada duran silahlıymış, kapıda duran silahlıymış. O içerideki kişi geliyor kapıdan ağabeyimi sırtından vuruyor, göğsünden vuruyor, 3 defa vuruyor, saldırıyor. Tabii ben o sırada çıkıyordum. Bir ağabeyimin kalbinden silah mermisi giriyor. Diğer ağabeylerim yaralı, bir ağabeyimin oğlu da yaralı yoğun bakımda. Yani hiç beklenmedik bir şey."
Ama ifadede ve bu ifadeye dayandırılan haberlerde hayatını kaybettiği söylenen diğer üç kişinin nasıl öldüğü hakkında hiçbir bilgi yer almıyordu.
Halbuki “AK Partililere saldırı: 4 ölü” başlığıyla verilen olayda hayatını kaybeden diğer üç kişi, milletvekili ve yakınlarının seçim çalışması için dükkanlarına girdiği esnaf Esvet Şenyaşar (64) ile oğulları Adil Şenyaşar (38) ve Celal Şenyaşar’dı. (33).
Yani daha başlığından itibaren yalan söylemeye başlayan bir haber var karşımızda.
Ortada AK Partililere yönelik bir saldırı olduğu doğru. Ama aynı zamanda bir çatışma olmuş olmalı ki iki taraftan bu dört kişi hayatını kaybetsin.
Çatışmanın bir tarafı AK Parti milletvekilinin ailesi ve çevresi, diğer tarafı da HDP’li olduğu söylenen esnaf Esvet Şenyaşar ve ailesi. Her iki tarafın da birbirine ateş açtığını ve her iki tarafta da ölümler ve yaralanmalar olduğunu ancak ölenlerin ve yaralananların isimlerine dikkatle baktığımızda fark edebiliyoruz.
(Yaralıların isimleri de bunun iki aile arasında bir çatışma olduğunu gösteriyor; Nihat Yıldız, Süleyman Yıldız, Mustafa Yıldız , Ahmet Çetin, Eşref Şenyaşar, Mehmet Şenyaşar, Fadıl Şenyaşar, Ferit Şenyaşar.)
Çünkü medya bunu bile bize söylemek istemiyor.
Peki, bu çatışma nasıl başlamış?
Bunu da haberlerden anlamak epey zor.
Milletvekilinin açıklamasına göre olaylar kendilerine PKK’lı diyen esnaf ve yakınlarının ağır silahlarla kendilerine ateş açmasıyla başladı ve bitti.
Herhalde bu açıklamadan hareketle konuşan Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı’nın açıklamalarına göre de bu önceden planlanmış bir PKK saldırısıydı.
Ama Şanlıurfa Valiliği’nin olayla ilgili yaptığı tek açıklama bu iddiaları doğrulamıyor. Şöyle diyor valilik:
"14.06.2018 günü saat 15.56 sıralarında ilimiz AK Parti Milletvekili Sayın İbrahim Halil Yıldız, yanındaki grup ile birlikte Suruç ilçe merkezinde gerçekleştirdiği esnaf ziyareti sonrasında iki grup arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi neticesinde çıkan olayda, biri Sayın Milletvekilinin yakını olmak üzere üç kişi hayatını kaybetmiş 9 kişi de yaralanmıştır. İkisinin durumu ağır olan yaralılardan 5'i Sayın Vekilin yakınlarından oluşmaktadır. Yaralılar Suruç Devlet Hastanesi ve Şanlıurfa’daki çeşitli hastanelerde tedavi altına alınmış olup, olay yerinde geniş güvenlik önlemleri alınmıştır.”
Valiliğe göre ortada PKK’lı ya da PKK saldırısı yok.
Olay “esnaf ziyareti sonrasında iki grup arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi”.
Ama yaralıları “sayın vekilin yakınları” ve diğerleri olarak ayıran Valilik açıklaması da dört insanın nerede ve nasıl vurulduğu ve yaralıların nasıl yaralandığı hakkında bize bir bilgi vermiyor.
Bu dört insanın ve nasıl ve nerede öldürüldüğü hakkında ulusal medyada ayrıntı bulamayınca yerel medyaya bakıyoruz.
Ajansurfa sitesinin haberinden okuyalım:
“İddiaya göre, AK Parti Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ve yakınları seçim çalışması kapsamında iş yerlerini ziyaret ederken bir esnafın tepkisiyle karşılaştı. İş yerinden çıkılmasını isteyen ve adının Esvet Şenyaşar olduğu anlaşılan esnafla partililer arasında kısa bir tartışma yaşandı. Vekil ve yakınları buradan ayrıldı. Birkaç gün sonra yine seçim çalışması için gelindi. Kaç gün önce yaşanan gerilim daha da arttı. Sözlü tartışmanın sonunda Esvet Şenyaşar'ın oğlu Celal ile Vekil Yıldız'ın bir yakını arasında bir arbede yaşandı. Derken silahlar konuştu. Bir grup Şenyaşar’ın iş yerini uzun namlulu silahlarla taradı. Şenyaşar da pompalı silahla karşılık verdi. Saldırıda oğlu öldürülen Esvet Şenyaşar ayağından yaralandı. İş yerinden açılan ateş sonucu ise Milletvekili Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah ve Süleyman Yıldız ile yakınları yaralandı. Hastaneye götürülen Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız hayatını kaybetti.
İlçeye Sağlık Bakanlığından uçak ambulans talebinde bulunuldu. Güvenlik güçleri olayın büyümemesi için ilçenin belli noktalarında ve giriş çıkışlarında önlemler aldı. Olaya karışanların yakalanması için başlatılan çalışma sürüyor. Yaralılar ise ilçe ve kent merkezindeki hastanelere sevk edildi.
Olaylar bir türlü önlenemezken iddiaya göre, 3’üncü olay Suruç Devlet Hastanesi’ndeki yaralılara saldırı şeklinde gerçekleşti. Esvet Şenyaşar'ın ve bir oğlunun yaralı olarak geldiği hastanede öldürüldüğü öne sürüldü.”
Bu haberden biri milletvekilinin ağabeyi ve diğeri esnafın oğlu olan iki kişinin olay yerinde çıkan çatışmada, esnaf Esvet Şenyaşar ve diğer oğlunun ise hastanede öldürüldüğünü öğreniyoruz.
Ölümlerin nasıl gerçekleştiğiyle ilgilenmeyen ulusal medya, tabii vahim hastanede öldürme iddiasıyla da hiç ilgilenmedi.
Halbuki hastanede öldürme iddiası Türk Tabibler Birliği’nin açıklamasında da yer alıyor:
“Yaşanılan çatışma sonrasında Suruç Devlet Hastanesi’nin içerisinde de saldırıların devam ettiğini öğrenmiş bulunmaktayız. Ölümlerden ikisinin hastanede gerçekleşmiş olduğu bilgisi, hastanede ciddi bir güvenlik açığı olduğunu ortaya koymaktadır”
Ve Urfa Barosu’nun açıklamasında da “Basına yansıyan şekliyle iddialar doğru ise hastanede bir güvenlik zaafiyeti sonucu yaşamını yitirenler varsa bu da asıl olayın kendisinden çok daha vahimdir ve sorumlularının/ihmali olanların etkin ve adil bir soruşturma ile cezalandırılmalarının gerektiğinin altını özellikle çiziyor ve kamuoyu ile saygıyla paylaşıyoruz.”
Hastanede öldürme iddiasını en ayrıntılı olarak anlatan ise olayın diğer tarafı olan HDP’nin ön raporu. Bir de onların gözünden olan biteni okuyalım:
“14 Haziran’da Yıldız ve beraberindekiler silahlı şekilde tekrar dükkana gitti. AKP’li Yıldız içeri girmek isteyince Adil Şenyaşar “Kadın müşteriler var içeri girmeyin, müşteriler rahatsız oluyor” dedi. Yıldız’ın “Biz namussuz muyuz ki içeri almıyorsun” diye karşılık vermesi üzerine tartışma başladı. Yıldız’ın korumalarından ismi tespit edilemeyen biri Adil Şenyaşar’a tokat atarken, tartışma büyüyünce korumalarca Adil Şenyaşar’ın bacağına silahla ateş edildi. Yıldız’ın koruma ve yakınları, Adil Şenyaşar’a sopa ve bıçakla saldırmaya devam etti. Bu esnada yine kendilerine ait yan dükkanda bulunan Adil Şenyaşar’ın kardeşi Ferit Şenyaşar, kardeşi Adil’in vurulduğunu duyunca tabancayla gelip milletvekili yakınları ve korumalarına ateş açtı. Karşılıklı açılan ateş sonucu AKP’li Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız, ismi tespit edilemeyen başka bir kişi ve Celal Şenyaşar yaralandı. Adil ve Celal Şenyaşar ambulansla Suruç Devlet Hastanesi’nin acil servisine, Ferit Şenyaşar ise Urfa merkezdeki Balıklıgöl Devlet Hastanesi’ne getirildi. Aynı hastaneye kaldırılan AKP’li Yıldız’ın ağabeyi hastaneye vardıklarında hayatını kaybetti. Bunun üzerine vekil adayının yakınları Celal Şenyaşar’ı tedavi altında bulunduğu odada doktorların gözü önünde bıçakla ve diğer kesici aletlerle öldürdü. Diğer yaralı Adil Şenyaşar ise tabancayla vurularak, hastane içinde hemşire ve doktorların gözü önünde öldürüldü. Bu sırada baba Esvet Şenyaşar hastaneye geldi. Acil girişinde AKP’li Yıldız’ın yakınları tarafından orada bulunan tüp benzeri bir metalle Esvet Şenyaşar’ın kafasına vuruldu.”
Peki ortada cinayete kurban gittikleri açık olan dört ölü, bunlardan ikisinin hastanede öldürüldüğü gibi vahim iddialar varken savcılık soruşturması ne durumda?
Olayla ilgili önce aralarında HDP vekil adayının da olduğu 14 kişi gözaltına alındı. Dün de olayda yaralanan ve babası ve iki kardeşini kaybetmiş Fadıl Şenyaşar, hastaneden taburcu edildikten sonra tutuklandı.
Peki ya baba Şenyaşar ve iki oğlunu öldürenler?
Hastanenin tahrip edildiği söylenen güvenlik kameraları, olay yerine ait mobese ve dükkan kameraları?
Şimdilik hiçbiri ortada yok. Öldürülen üç kişinin failleri ile ilgili herhangi bir gözaltı yapılmadı. Yapılan gözaltıların milletvekili Yıldız’ı öldüren ve diğer aile fertlerini yaralayanlar olup olmadığı da belirsiz. Hastanedeki ve olayın başladığı dükkanın çevresindeki güvenlik kameralarının akıbeti ise hala meçhul.
Medyanın haberi veriş şekli ve siyasetçilerin açıklamalarından sadece HDP’liler değil, olayla ilgili bilgi almak için aradığım Urfa ve Suruç’ta AK Parti’ye yakın isimler de çok rahatsız olmuş.
Herkesin birbirini tanıdığı, ne olup bittiğini bildiği Urfa ve Suruç’ta konuştuğum herkes söz birliği edercesine esnafların PKK’lı değil, HDP’li olduğunu, yıllardır Suruç’ta esnaflık yaptıklarını, bir zamanlar Yıldız ailesinin de HDP’ye yakın olduğunu, at yarış gibi işlerle uğraşan ailenin bölgede iktidarın gücünü kendi gücü gibi kullanmaya çalıştığını, silahlanmanın çok yaygın olduğunu söylüyor ve hastanede yaşanan ve iki kişinin hayatını kaybettiği linci doğruluyor.
Bildiklerini Ankara’ya da anlattıklarını, yapılan açıklamaların yanlış olduğunu söylediklerini, bu olayın bu şekilde AK Parti’yi Urfa’da zor duruma bırakacağını da söylüyorlar. Fakat maalesef isimsiz ve kısık seslerle...
Aile bağlarının çok güçlü olduğu, silahlanmanın yaygın olduğu bir ilçede, hararetin arttığı seçim dönemi iki aile arasında yaşanan ve bölgede yaşayan herkesin ne olduğunu net olarak bildiği bir olayla ilgili gerçeği bu kadar çarpıtan haberler yapılması, hangi parti mensubu olursa olsun, dört kişinin ölümü ve 10 kişinin yaralanmasına karışan herkes hakkında adaleti çalıştırma güvencesi vermesi beklenen siyasetçilerin, siyasi açıklamalara devam etmesi, savcılığın soruşturmasının tek yanlı başlaması herkesin günlünü kırmış durumda. Son olarak olayı araştırmak için Suruç’a gitmek isteyen STK’lara izin verilmemesi de olayın aydınlatılmasıyla ilgili endişeleri artırıyor.
Saldıranlar silahlı PKK’lılar diyerek, üç kişinin öldürülmesiyle ilgili dosyanın kapatılmaya çalışıldığı iddia ediliyor.
Dün eşini ve iki oğlunu toprağa veren anne Şenyaşar, Kürtçe ağıdında “gidin Almanya, Amerika’ya anlatın, burada bize adalet yok” diye ağlıyordu.
Yani keşke Türkiye’de her şey yolunda olsaydı da sadece haberler yalan olsaydı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025