Yıldıray OĞUR
Armed Forces Journal adını az kişi hatırlayacaktır. Halbuki bu 150 yıllık Amerikan savunma dergisi, 2000’li yıllarda Türkiye’de “Pentagon’un resmi yayın organı” diye epey popüler olmuştu. En azından şu başlık herkese tanıdık gelecektir; “İşte ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi Haritası”.
Ortadoğu’daki ülkeleri ve tabii Türkiye’yi parça pinçik etmiş o meşhur renkli haritadan bahsediyoruz.
Türkiye’nin bir kısmını Kürdistan’a, bir kısmını Ermenistan’a vermiş harita, 2000’li yıllarda yükselen ulusalcılığın en önemli malzemelerinden biriydi.
Aslında haritanın çıktığı Armed Forces Journal, Pentagon’un resmi yayın organı değildi.
1863 yılında, Amerikan İç Savaşı sırasında, iki New Yorklu girişimci gazeteci tarafından haftalık gazete olarak yayınlanmaya başlanmış, yıllar içinde farklı şirketler arasında el değiştirdikten sonra 2006 yılında savunma sanayi alanında dergiler çıkaran Sightline Media Group şirketinin çıkardığı aylık bir dergiydi.
Haritanın yer aldığı makalenin yazarı Ralph Peters de o haberlerde geçtiği gibi “Pentagon’da görevli general” ya da “ABD Başkanı’nın danışmanı” değildi.
1998 yılında yarbay rütbesiyle ABD ordusundan emekli olduktan sonra Amerikan İç Savaşı, casusluk romanları yazmış muhafazakar bir askeri uzman ve yorumcuydu.
Fazla renkli ve amatörce çizilmiş haritanın yer aldığı makalesinin adı da “Kanlı Sınırlar”dı. Aslında sadece alt başlığı bile karşımızdaki makalenin ciddiyetini gösteriyordu: “Ortadoğu daha iyi nasıl görünebilirdi?”
Emekli Yarbay, herhangi bir ciddi plan izi ya da profesyonellik taşımayan, gayet rahat bir üslupla kaleme aldığı yazısında özetle “yapay sınırları ortadan kaldırmadan Ortadoğu’da halklar mutlu olmaz” demeye çalışmıştı.
Harita sadece Türkiye ile ilgili de değildi. Yazının sonuna konmuş tuhaf “kaybeden ve kazanan ülkeler” listesinde Türkiye ile birlikte İsrail, İran, Irak, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Pakistan, Katar, Suriye gibi 12 ülke bölündükleri için “kaybedenler” arasında sayılmıştı. İran’ın güneyinin verildiği Azerbaycan ise kazanan ülkeler arasına girmeyi başarmıştı!
Yazıdan, bu cumhuriyetçi emekli Yarbay’ın, bu fikri fantezisi yüzünden en çok Türkiye’den gelecek tepkilerden değil, İsrail’i 1967 sınırlarına geri çektiği için gelecek eleştirilerden çekindiği anlaşılıyor.
Ama bu yazı ve harita, hak ettiği gibi hiçbir ülkede ciddiye alınmamıştı. Türkiye hariç.
Üzerine yıllarca konuşuldu, yazıldı, referans gösterildi, hala daha bir yerlerde de karşınıza ABD’nin Türkiye’yi bölme planı ve gizli BOP haritası diye çıkabilir.
En azından hala makale Armed Forces Journal’in sitesinde duruyor. Nedense harita çıkarılmış. http://armedforcesjournal.com/blood-borders/
Ama siteyi inceleyince fark ediyorsunuz; 150 yıllık dergi, 29 Nisan 2014 yılında son kez basılmış.
Site ise 2015 yılında tümüyle kapanmış, sonra 2016 Ocak ayında yeniden açılmış. Ama online dergide en yeni yazı 2014 yılına ait.
Merak edenler için de bir not bırakılmış; “Derginin yayınına ara verildi. Yayınlanmak için şu anda makaleleri kabul etmiyoruz.”
Yani Türkiye’de uzun yıllar büyük büyük anlamlar atfedilmiş, üzerine dünyalar inşa edilmiş “ABD’nin Büyük Ortadoğu Planı haritasının yayınlandığı Pentagon’un resmi yayını” denmiş dergi bundan beş yıl önce kapanmış.
Haritanın banisi emekli yarbay Ralph Peters ise en son Amerikan Fox Tv’de yorumlar yaparken, kanalı fazla Trumpçı bulup istifa etmiş.
Ama üç yıl önce 15 Temmuz darbesi için yazdığı “Türkiye’nin son şansı da öldü” başlıklı yazı hala kanalın sitesinde duruyor.
Darbenin başarısız olmasına ağlayan emekli yarbay, Erdoğan’ı “seküler Türkiye’yi İslamcılaştırmaya çalışan, aşırı İslamcı ve Müslüman Kardeşler’le ilişkili lider” olarak tarif ederken, Obama’yı da Erdoğan’ı “demokrasi” diyerek desteklediği için yerden yere vurmuş. Darbecileri “Hilafeti ve fanatik dini kuralları kaldıran, kadınlara haklar veren son yüzyılın en büyük liderlerinden Atatürk’ün izinde” olarak tarif ederken, darbeyi bastıranlara ise “mollalar” demiş.
Ne yazık ki böylesine cahil, roman yazarı emekli bir Yarbay’ın elinden çıkmış bir harita üzerine yıllarca ciddi ciddi konuşuldu, bu harita üzerinden Türkiye’nin dış politikası, Batı, NATO ve ABD ile ilişkilerine karşı tezler ileri sürüldü.
Ama ne tuhaftır, bu uydurma haritadan yıllarca büyük anlamlar çıkaranlar, Avrasyacılık fikrinin ideologu Aleksandr Dugin’in 1997’de yazdığı, (Türkçe’ye Rus Jeopolitiği diye çevrilen) Rus askeri akademilerinde okutulmuş kitabı The Foundations of Geopolitics: The Geopolitical Future of Russia kitabına ise hiç takılmadılar.
Halbuki Dugin’in hala basılan bu kitabında Türkiye ile ilgili bir bölüm de var.
Dugin, kitapta “Rusya’nın seküler Türkiye ve Vahhabi Suudi Arabistan’a karşı İran’la ittifak yapmasını” teklif ederken, Türkiye’nin “Rusya, Ermenistan ve İran tarafından ortadan kaldırılmasını, “şamar oğlanına çevrilmesi” gerektiğini söylüyor, bunun için de “Rusya’nın Türkiye’deki Kürt, Ermeni ve diğer azınlıkları isyana tahrik ederek Türkiye’de jeopolitik şoklar yaratması gerektiğini” yazıyor.
Ama Dugin’in bir Rus milliyetçisi olarak kurduğu bu Avrasyacı hayalleri onun Türkiye’de “darbeyi önceden haber vermiş Türkiye dostu Avrasyacı bilge adam” muamelesi görmesini hiç engellemedi.
Belki kitapta ne yazdığı bilinmiyordur. Son fikirlerine bakılıyordur.
Ama herhalde mütemadiyen böyle bir Rus milliyetçisini Türk medyasına çıkarıp Rusya, Putin, Türkiye’nin NATO’dan çıkması PR’ı yaptıranlar herhalde biraz düşünmeli.
Rusya’nın NATO ittifakında bir gedik açmak için Türkiye’yi NATO’dan uzaklaştırmaya çalışması belki Dugin gibi Rus milliyetçilerinin hedefi olabilir.
Ama herhalde öncelikle Türkiye’nin çıkarlarını savunduğunu iddia edenler için 70 yıla yaklaşmış bir ittifakı bu kadar kolay çöpe atmak, Rus tezlerini hararetle savunmak o kadar kolay olmamalı.
Ama geçen hafta Türkiye ile ABD’nin uzun müzakereler sonunda Suriye’de güvenli bölge anlaşmasına varmasıyla ilgili televizyonlarda yapılan bazı tartışmalar bunun ne kadar kolay olabildiğini bir kere daha gösterdi.
Tabii ki ABD’ye güvenmemek için çok haklı sebepler var. 15 Temmuz sonrası ABD siyaseti, Suriye krizi ve YPG ile ilgili aldıkları pozisyon bu güvensizliğin rasyonel kaynakları.
Ama, ABD’yi Türkiye’nin asla güvenmemesi gereken bir düşmanı olarak görmek bambaşka bir ideolojik tercihi gösteriyor.
Suriye’de ABD’yle varılan müşterek harekat merkezi ve güvenli bölge anlaşmasına karşı televizyonlara çıkan uzmanlar, Türkiye2de her zaman çok satan bir Amerikan karşıtlığı kasetini takıp, Johnson Mektubu’ndan, Muavenet Zırhlısı’ndan giriyor, çuval olayından, çekiç güç’tan çıkıp bir “ABD’ye asla güvenilmez tarihi” yazıyorlar.
Sanki aynı tarihi Fransızlar Almanlarla, Japonlar Amerikalılarla, Çinliler Ruslarla yazamazmış gibi.
Ama işin tuhafı aynı uzmanlar, emekli askerler, siyasetçiler, gazeteciler Suriye’de ve genel olarak dış politikada Rusya’yla işbirliğine ise çok güveniyor, Putin’le birlikte hareket etmeye sonsuz kredi açmaktan, neredeyse bunu bağımsız dış politika, vatanseverlik diye satmaktan ise hiç çekinmiyorlar.
Haydi diyelim, Rusya’nın Osmanlı’yı çöküşe sürükleyen komşumuz olduğunu, bundan 120 yıl kadar önce Yeşilköy, Çatalca’ya kadar geldiklerini, İkinci Dünya Savaşı sonrası Kars’ı, Ardahan’ı Türkiye’den istediklerini, yıllarca Türkiye’de gizli ve yeraltında faaliyet gösteren komünist yapıları desteklediklerini, eski KGB ajanı Mitrokhin’in arşiviyle ortaya çıktığı gibi onlarca diplomatımızı şehit etmiş ASALA’nın kuruluşunu teşvik ettiklerini, yine KGB’nin her NATO ülkesine bir terör örgütü politikasıyla PKK’nın Suriye’de yerleşmesine destek verdiklerini, 1998’de Suriye’den çıktıktan sonra Rus Meclis’i Duma’nın Öcalan’ı resmi olarak davet ettiğini, Bosna’da Sırplara destek verdiklerini, Çeçenlere yaptıklarını, Suriye şehirlerini harabeye çevirdiklerini falan hatırlayan kalmadı.
Ama daha iki yıl önce Suriye’de Rusların Türk askerlerini vurması, 2015’de Genelkurmay Başkanları’nın basın toplantısı yapıp Türkiye’nin cumhurbaşkanını IŞİD’le petrol ticareti yapmakla suçlaması, Türkiye’ye sert bir turizm ambargosu uygulamaları, hala daha bırakın Suriye’de işbirliği içinde oldukları YPG’yi, PKK’yı bile terör örgütü olarak kabul etmemeleri bile Rusya’ya açılan sonsuz krediyi eksiltmiyor, güveni azaltmıyor.
Türkiye zaman zaman Rusya’yla, zaman zaman ABD’ye, Avrupa ülkeleriyle anlaşmalar, işbirlikleri yapabilir ama bu işbirliklerinin ABD ve AB ile olanlarını her zaman şüpheli ve güvenilmez bulunup, Rusya ile olanları tarihi işbirliği, büyük dostluk oluyorsa ortada Türkiye’nin çıkarlarını savunmak değil, ideolojik bir takıntı var demektir.
Yıllarca Türkiye’nin Arap Baharı’na desteğini, Suriye politikalarını ideolojik, mezhepçi, İslamcı bulup eleştirenlerin Rusyacılığı da böylesine irrasyonel ideolojik bir ABD karşıtlığının sonucu.
Peki bu ideolojik takıntı Türkiye’nin faydasına mı?
Türkiye gibi 200 yıldır dış politikasını denge üzerine kurmuş bir ülke için tarih boyunca iyi hatıraları olmamış komşu bir ülkenin dış politik ajandasının peşine takılıp, alternatiflerini azaltmak, dengeyi bozmak rasyonel bir tercih olur mu?
ABD, AB ile ilişkilerimizi koparmayalım diyenlerin bile Amerikancılıktan Amerikan ajanlığına kadar suçlanabildiği bir ülkede, dış politikayı Rusya’ya ve büyük dostumuz Putin’e bağlamayı savunmak herhalde tam bağımsız Türkiye savunuculuğu, vatanseverlik olmuyor.
Ne olduğunu ise belki bir gün öğreniriz...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025