Yüksel TAŞKIN
Bu yazıya Toplumcu Düşünce Enstitüsü’nün düzenlediği “İran: Küresel Sahneye Geri Dönüş” başlıklı çalışma toplantısı ilham verdi. Bu etkinlikte çok şey öğrendim. Başta Nebil İlseven olmak üzere düzenleyicileri kutluyorum.
İran’ın nükleer enerji konusunda 5 +1 ülkeleriyle bir anlayış birliğine varması, ülkenin geleceğine dair umutları artırdı. Anlaşmaya varıldığının duyurulmasıyla Tahran sokaklarına onbinlerce insanın akması, aslında bunun sadece teknik bir anlaşma olmadığının da kanıtı.
Mevcut Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani için “ılımlı reformist”, “pragmatik merkezci” gibi ifadeler kullanılıyor. Ruhani ve Reformcular, Batı’yla kavga etmek değil, Batı’ya açılmak istiyorlar.
Bölgedeki son gelişmeler, İran için Batı’yla bir nebze yakınlaşmayı stratejik zorunluluk hâline getirdi. Sünni aşırılık tarafından çevrelenmiş olma endişesinin böyle bir arayışı tetiklemesi anlaşılırdır.
Reformistler bu nedenle “Batı’ya doğru bir miktar eksen kayması” arzularını “uluslararası ilişkilerin gereği” olarak paketleyebiliyorlar.
Reformistleri günahı kadar sevmeyen Ruhani Önder Ali Hamaney de, nükleer meselede taviz vermek zorunda kaldı. Hattâ başta Devrim Muhafızları olmak üzere, ultra-muhafazakâr çevrelerin tepki vermelerini de şimdilik engelledi. O da kendince satranç hamleleri yapıyor.
Reformcuların bir başka stratejisi, ekonomiyi dışa açarak, devlet etrafında kümelenmiş, devletten nemalanan Devrim Muhafızları gibi yapıları geriletmek. Nükleer konusundaki anlayış birliğiyle ülkeyi bunaltan ambargolar ortadan kalkacak.
Bu gidişat, İran halkını ekonomik olarak rahatlatmaya başlarsa Reformcuların bir sonraki seçimlerde önemli bir avantaj yakalamaları mümkün olur. Reformcuların, Devlet etrafında kenetlenen, devlet kaynaklarını adeta yağmalayan Muhafazakârlarla mücadelesi devam ediyor.
Şimdi tüm guruplar, 2016 Şubat’ında yapılacak çifte seçimler için strateji oluşturmaya yöneldiler. Bu seçimlerde ilk defa Meclis seçimleri ve Uzmanlar Heyeti seçimleri birarada yapılacak.
Uzmanlar Heyeti, din adamlarından oluşan ve üyeleri sekiz yılda bir seçimlerle yenilenen bir yapı. İran siyasal sistemi içerisinde Uzmanlar Heyeti’nin hayati bir görevi var: Ruhani Önderi seçmek veya görevden almak.
İran siyasal yapısında anayasal gücün yaklaşık yüzde 75’i Ruhani Önder Ali Hamaney’in elinde. İyice yaşlanan Hamaney’in önümüzdeki 5-8 yıl içerisinde aramızdan ayrılması büyük bir olasılık. Onun yerine gelecek Ruhani Önder’i seçecek yapının ılımlı Reformcuların veya aşırı muhafazakârların kontrolünde olması kritik önemde.
Nispeten ılımı birisi seçilirse, bu sistemde yukarıdan aşağıya muazzam bir değişim alanı açar.
Tam da bu nedenle devleti denetleyen muhafazakâr çevrelerin buna izin vermeyecekleri, gerekirse darbe bile yapabilecekleri konuşuluyor.
Onları ne durdurabilir? Reformcuların 2016 seçimlerine avantajlı girmeleri ve İran toplumunun edilgen kalmayarak seçimlere sahip çıkması.
Görüldüğü gibi İran’da değişim yanlılarının avantajlarına rağmen önemli sıkıntıları da var.
Rakipleri güvenlik ve hukuk aygıtlarını ellerinde tutuyor. Bu iki aygıtı da ayrıcalıklarını yitirmemek uğruna devreye sokabilirler.
Oysa İran toplumu değişimin barışçıl yollardan gerçekleşmesini istiyor. Bir başka Suriye olmayı arzu etmiyor. Ülke ekonomisinin kaymağını yiyen Devrim Muhafızları’nın aynı olgunlukta olup olmadıklarıysa şüpheli.
İran toplumu, demokratik bir sistem inşa etmek için yeterince bilinçli ve eğitimlidir. İran kanlı süreçlere kapılmadan, meşru siyasal alanda değişimi başarırsa geleceğin yıldızıdır.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.04.2024
15.12.2019
26.07.2019
18.12.2017
27.09.2017
19.09.2017
10.08.2017
27.07.2017
10.07.2017
26.06.2017