Zekeriya Kurşun
Hicri 1440 yılının 10 Muharrem günündeyiz. Hicri takvimin sahibi İslam dünyası bin bir türlü problem içinde yoğruluyor. Bir tarafta savaşlar, ölümler, yeri-göğü tutan feryatlar, yoksulluk, açlık ve susuzlukla mücadele eden milyonlar. Diğer tarafta, zengin, müsrif, vurdumduymaz ve adeta iradesini şeytana teslim etmiş yığınlar. Bu yüzden bugün İslam dünyasında onlarca Kerbela yeniden yaşanıyor.
ÂH KERBELA
Bu manzara ortasında masumiyeti temsil eden Kerbela daha doğrusu Hz. Hüseyin’in katli, Kum (Şii İran uleması) ile Necef (Şii Arap uleması) arasında sıkışıp kaldı. Muharrem ayının girmesi ile her yıl yaşanan tartışma yeniden alevlendi. Her işe burnunu sokan ulema, bugünlerde Irak’ta hükümetin bir türlü kurulamaması, Basra’da halkın çilesi; İran’ın dibe vuran ekonomisi veya ABD ambargosu yüzünden yaşanacak yeni sorunlar ile ilgilenmiyorlar. Soçi’de Astana sürecini çuvala koymaya çalışan İran’ın siyaseti ile Suriye’de ölen milyonların acısıyla da ilgilenmiyorlar.
Onlar bugün, “yâd-ı Hüseyin”i, yani Hz. Hüseyin’in şehadet yıldönümünü nasıl hatırlayacaklarını; o acıyı nasıl hissedeceklerini, matemlerini nasıl tutacaklarını tartışıyorlar.
Normalde bundan daha tabii şey yoktur. İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in sevgili torunu, Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın ciğerpareleri Hz. Hüseyin’in zalimlerce hunharca katledilmesinin matemini tutmak, hem Müslüman olmanın hem de insan olmanın bir alâmetidir. İslam tarihi boyunca Müslümanlar arasındaki tefrikayı, ayrılığı, çatışmayı ve bugünkü mezhep savaşlarını doğurmuş olsa da Kerbela hadisesi, Şii-Sünni her Müslümanın kanayan yarasıdır. Bu yüzden her yıl 10 Muharrem’de bütün Müslümanlar yasta birleşir, katl-i Hüseyin’in hüznünü içinde hisseder ve mâtemini tutar.
Buradaki sorun mâtemin nasıl tutulacağıdır. Mâtem merasimlerinin nasıl tertip edileceği ve o meş’um hadisenin uyandırdığı derin hüznün vicdanlara nasıl kazınacağıdır.
MATEM MERASİMLERİ
Eskiden mâtem merasimleri, mahalli özellikler gösterirken, artık iletişim araçları ve naklen yayınlar aracılığıyla dünyanın gözü önünde cereyan etmektedir. Ortaya çıkan manzara ise bir mâtem havasından çok, bir festivali, bir panayırı hatta zaman zaman -bazı Şiî müçtehitlerin ifadesiyle- ilkelliği ve vahşeti andırmaktadır. Özellikle İmamiye Şiası, Muharrem ayında Hz. Hüseyin’i anmayı onun için mâtem tutmayı bir ibadet olarak benimsemektedir. Nitekim bu merasimler; müntesiplerinin elinde halden-hale sokularak ilkel ibadet ritüellerine dönüşmüştür. Elbette bunlardan uzak sadece Ehl-i Beyt’in uğradığı zulmü içinde hissederek, mâtemlerini izhar edenlere bir sözümüz yoktur. Ancak mevcut manzarayı da yok saymak mümkün değildir.
En yaygın ve masum mâtem şekli, ritmik davul (tabl) sesinin eşliğinde göğsü döverek mersiyeler okumaktır. Davul sesi hızlanıp, yükseldikçe göğse inen darbeler de artmaktadır. Bununla yetinmeyenler, yine ritmik hareketler ile ellerindeki zincirleriyle sırtlarını dövmektedirler. Hızlı vuruşlar ve sırtın kanatılması ile sözde Hz. Hüseyin’e bağlılığın derecesi de sergilenmektedir. Daha fazla bağlılık daha fazla acı ile elde edilir diyenler, ya çamura yatarak bütün vücutlarını çamura bulayıp kendilerine işkence etmekte veya ateşte yürümektedirler. Ama bu merasimin zirvesine çıkmak isteyenler, kılıçla kafataslarını; hatta Kerbela’da ölen masum çocuklar adına kendi küçük çocuklarının kafalarını da yardırarak kan akıtmaktadırlar. Bu vahşi gösteriye de “şeccu’ re’s veya tetbîr” adı verilmektedir.
Maalesef bu sahneler bir korku filmine ait değildir. Bu günlerde İran ve Irak’ta hatta dünyanın her yerindeki Şiiler arasında görülen ve gösteriye dönüştürülen sahnelerdir. Necef uleması, bunların batıl olduğunu, Kafkas (Safevî) veya Hint kökenli âdetler olabileceğini ve Şii itikadı ile ilgisinin olmadığını söyleseler de bu uygulamalar gözlerinin önünde cereyan etmektedir. Kum uleması, meselenin hakikatini diğerleri gibi bilse de çoğunlukla sessiz kalarak mâtem merasimi adıyla bu vahşetin sergilenmesine göz yummaktadır. İran asıllı Hişam Dabaşi (Hisham Dabashi) Türkçeye de tercüme edilen kitabında, İran’ın kan dökmeyi mubah gören bu davranışı “farklılaşmak” adına kasıtlı bir biçimde desteklediğini ve bundan güç devşirdiğini ileri sürmektedir. Kim bilir, belki de Necef ulemasının, Kum ulemasından bu bid’atlere karşı bir duruş sergilemesini istemelerine rağmen, sessiz kalmaları da bundandır. Maalesef matemden uzaklaşıp eğlenceye ve vahşi ayinlere dönen bu davranışlar bütün dünyada yaygınlaşmakta ve İslam algısına olumsuz etki yapmaktadır.
10 Muharrem vesilesi ile masaya yatırdığımız bu meselenin benzeri zikir adı altında bazı Sünnî tarikatlarda da görülmektedir. Ayrı bir yazı konusu olsa da onların gözardı edilmemesi ve din gayreti adına masum davranışlar olarak değerlendirilmemesini hatırlatmak gerekmektedir.
Aslında niyetim Osmanlılar zamanında İstanbul’da yaşayan Şiilerin Beyazıt’ta Valide Han’dan başlayarak Üsküdar’daki Seyit Ahmet Deresi’ndeki Hüseyniye’de sonlandırdıkları ve herkesi ağlatan 10 Muharrem merasimini anlatmaktı ama yer kalmadı.
Öyleyse sözü ustasına, ömrünü Kerbelâ’ya ve Ehl-i Beyt sevdasına adayan büyük şaire, Fuzûlî’ye bırakalım:
Mâh-ı Muharrem oldu meserret haramdır
Mâtem bugün şeri’âte bir ihtiramdır
………..
Her medd-i âh kim çekilir Ehl-i Beyt için
Miftâh-ı bâb-ı ravza-i dâru’s-selâmdır
Şad olmasun bu vakı’adan şâd olan gönül
Bir dem belâ vü gussadan âzâd olan gönül
Yazarlar
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.02.2019
18.03.2019
18.02.2019
4.02.2019
10.01.2019
3.02.2019
17.12.2018
22.11.2018
12.11.2018
18.10.2018