A.Turan ALKAN
Her on seçmenden en az üçü sosyal demokrat çizgideki CHP ve DSP’yi destekliyor; buna mukabil on kişiden en az altısı muhafazakâr partilerin yanında. “Onu beğenmiyorsunuz, bunu beğenmiyorsunuz; bu hükümetin yerine gösterecek alternatifiniz var mı peki?” sorusunun açmazı bu kaba hesap tablosunda saklı: Muhalefetin vekil sayısı hükûmet alternatifi teşkil etmeye yetmiyor. Hükûmet ise tek başına Meclis’in kabaca 5/3 çoğunluğuna sahip.
Muhafazakâr seçmen, yani on kişiden altısı, sahip olduğu siyasi belirleyiciliğin yeni bir iktidar kompozisyonu çizmesi noktasında da “muhafazakâr”. Yeni varyasyonlara, yeni dizilişlere, yeni arayışlara kapalı. Başbakan, kontrol ettiği gücü iki yanlı kullanarak muhafazakâr seçmenin muhafazakârlığını pekiştirmek için bütün çarelere başvuruyor; yani, “Benim olmadığım bir diziliş istikrarsızlık, iktisadi kriz ve bocalama anlamına gelir” diyerek eleştirel muhafazakâr seçmenin gözünü yıldırırken öte yandan bir demir çekirdek gibi sertleştirip kesin inançlı seçmenler haline getirdiği partililerine, “Ancak benim etrafımda bir anlamınız var, yokluğumda, başucunda bir rakam olmayan sıfırlar haline gelirsiniz” mesajı vererek muhafazakâr krizi tetikliyor.
Muhafazakâr kriz, sosyal demokratların seçim yoluyla belirleyici bir siyasi varlık haline gelmesini de engelliyor. Muhtemel bir genel seçimde güçlü bir hükümet teşkili için yine muhafazakârlardan başka alternatif kalmayışı, meşru bir çaresizlik üretiyor. Kısa yoldan ifade etmek gerekirse, normal şartlar altında hâlihazırdaki muhafazakârlık krizini, yine muhafazakârlardan başka çözecek bir kuvvet mevcut görünmüyor.
Öte yandan hükümetin fena halde başını ağrıtan yolsuzluk iddialarının, bir şekilde muhafazakârlığın iç krizini çözmeye yönelik unsurlar barındırdığını düşünüyorum; bu tezin en kestirme ifadesi, muhafazakârlığın ve muhafazakâr imajının itibarsızlaştırılmasıdır.
Kampanya çok hızlı ve etkili bir şekilde etkisini gösteriyor: “Muhafazakâr siyasetçi” denildiğinde akla genel hatlarıyla dinibütün görüntü verdiği halde dünyevî işlerde pek de dinî titizliğe riayet etmeyen, fikrini eylemden ziyade birkaç basmakalıp cümle ve görüntü ile kıymetten düşüren, tapınmak haricinde lider kültürüne aşırı saygının bütün uç örneklerini sergileyen, amaç-araç ilişkisinde usul dürüstlüğüne aldırış etmeyen birinin gelmesi, hem güç zehirlenmesinin yan tesiri, hem de muhtemelen incelikli bir inşâdır. Vekilin ve sair siyasetçi tipinin itibarsızlaştırılması, vekâlet verenin özgüvenini düşürür ve öyle oluyor.
Aynı konuyu farazî bir “başörtülü kadın” tipi üzerinde yoğunlaşan imajları yan yana getirerek bir başka açıdan ele almak mümkün. Bugünlerde kime sorduysam aynı cevabı alıyorum: “Başörtülü kadın” dün, gadre uğramışlığın, mazlumluğun, hak edilmiş bir saygının ve vakur bir inanç direnişinin sembolüydü. Bugün değildir. Söylemeye dilim elvermiyor, dün olduğundan başka mânâ listesi ihtiva ediyor.
Muhafazakâr işadamı imajı çok berelendi. Muhafazakâr gazeteci karakterinin nasıl bir itibar kaybına maruz kaldığını tavsife dilim varmıyor ve bunu söylerken meselâ kendimi bu cümlenin dışında tutuyor da değilim ve incitici olmamak için bu hususta müşahhas örnek vermeyeceğim.
Yolsuzluk iddiaları sadece hükümeti değil, hükümete fer veren seçmen kitlesiyle birlikte bütün muhafazakârları sistemin kenarına iten bir sonuca varıyor. Dünün, “karnını kaşıyan adam” yakıştırması, bugünün, “kim yolsuzluk yapmadı ki kardeşim” çaresizliğini savunmak zorunda kalan kitleyle çakıştırıldı.
Muhafazakâr seçmeni suçlamıyorum; o seçmeni temsilde liyakat gösteremeyen siyabet erbabıdır itham ettiğim.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016