Akif BEKİ
Enkaz altında 65’inci saat. İzmir’de ana kuzusu Elif kurtarılıyor. Herkes gibi Ankara’daki iktidar sözcülerinin de sevinçten gözleri yaşarıyor.
Enkaz altında 91’inci saat. İzmir’de ana kuzusu Ayda kurtarılıyor. Herkes gibi Ankara’daki iktidar sözcülerinin de sevinçten gözleri doluyor.
Ayda’nın annesinin cansız bedeni çıkarılıyor enkaz altından, acıya boğuyor hepimizi. İktidar sözcüleri de bizden farksız. Onlar da sosyal medyadan ortak oluyor bu acıya, gözyaşlarını tutamıyorlar.
Bizimle ağlayıp bizimle gülüyorlar.
Fakat bir dakika, bizden bir farklarının olması gerekmiyor mu?
Mucize gibi kurtarma haberlerini okuyorum, iktidar medyasından.
Doğal olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Seni bizlere bağışlayan Allah’a şükürler olsun, geçmiş olsun yavrum” mesajıyla başlıyor.
Ardından, arama kurtarma ekipleri adına AFAD Başkanı Güllüoğlu’nun müjdeli haberi duyuruşu...
Sonra, Sağlık Bakanı Koca’nın görevi devralan bilgilendirici ve sahiplenici paylaşımı...
Sonra, sağ kalan aile bireylerinin sevinç sözleri...
Sonra sırayı, yardımcılar ve sözcüler geçidi alıyor: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, İletişim Başkanı Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, AK Parti Sözcüsü Çelik...
Uzayıp gidiyor gözden süzülen yaşlar.
Sonuna geliyorsunuz, hala başka bir siyasinin sevinç ve üzüntüsüne rastlayamıyorsunuz.
İzmir’in bir büyükşehir belediye başkanı yok, ne kurtarılana sevindi ne kayıplara üzüldü sanki. Ortalarda görünmüyor, yardım ve kurtarma işleriyle alakası yokmuş gibi.
İktidar sözcülerinin tivitlerini toplayıp alt alta dizmekten muhalefet partisi liderlerinin mesajlarına sıra mı gelir? Haberde birinin tiviti kazara atlansa gazetenin başı ağrıyacakmış gibi bir dikkat ve özen.
İktidar sözcülerinin fuzuli işgalinden yer kalmıyor başkalarına. Hepsinin tivitlerini haber yapma mecburiyeti var sanırsınız. Editöryal tercih midir?
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı bizzat konuşmuş, aynı konuda yardımcılarını, Cumhurbaşkanlığı ve parti sözcülerini de öne çıkarmak saçma denmiyor.
Cumhurbaşkanını o konuşmadığı zaman anlatmakla görevli kimselerin, o konuştuktan sonra tivitini paylaşmaktan öteye geçmelerinden daha absürt ne olabilir? Görünme yarışına girmişler gibi yanlış bir izlenim doğurmaz mı?
Cumhurbaşkanıyla AFAD Başkanı ve Sağlık Bakanının mesajlarının haber değeri var. Umut ve moralleri ayakta tutmak açısından da anlamlı.
Şehrin belediye başkanının sevinç ve kederinin haber değeri yok mu peki? Bırakın tepkisini yansıtmayı, yardım organizasyonuyla ilgili çağrı ve bilgilendirmeleri bile yok sayılıyor. Tunç Soyer’in adı geçmiyor sevince boğulma haberlerinde, hiç sevinmemiş gibi.
Neden?
PR faaliyetine girer diye mi? Siyasi şovuna, kişisel reklamına alet olmamak için mi?
Canla başla hayat kurtaran kahramanlardan ve sağ çıkarılarn yavruların ailelerinden rol çaldırmamak için mi?
Muhalefetin işi, enkaz altından oy kurtarmak değil can kurtarmak diye düşündüklerindendir belki de.
Bu yıl dünyada 6,5 şiddetinin üstünde 22 deprem olmuş, ikisi Türkiye’de. Bizdeki kayıp sayısı 130’un üstünde. Geri kalan 20 depremin toplamında 13 ölü var. T24’te Mehmet Yılmaz yazdı.
Kim bilir, belki de iktidar medyası, bizde niye böyle olduğunu sorduğundandır.
Deprem öncesinde üstüne düşeni yapmayan, tedbir zamanı ortalarda görünmeyen muhalefetin, müdahale sırasında kendini göstermeye yüzü ve hakkı yok diye olamaz mı?
‘Yardımcı gazetecilik’ yardımcı olamıyor
KRT TV’de, başka ne diyeceğimi bilemememden çıktı bu tanım.
Konu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la CHP lideri Kılıçdaroğlu arasındaki boykot ve çanta polemiğiydi.
Daha doğrusu, Hande Fırat’ın Hürriyet’te, iyi niyetle çantanın yerli ve çakma olduğunu anlatma çabasıydı.
Yardımcı olmaya çalışıyordu. Ama kaş yapayım derken göz çıkarmıştı.
“Araştırmacı gazetecilik var, palavracı gazetecilik de var, bu da yardımcı gazetecilik olsa gerek” dedim.
Tanımım yayında beğenildi.
Fakat yukardaki ‘sevinç haberleri’ örneğinde de görüldüğü üzere ‘yardımcı gazetecilik’ bile artık pek yardımcı olamıyor. O safha geçildi.
Bir yerden sonra ya ayağa dolanıyor ya yüze, göze bulaşıyor.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞErdoğan’ın büyük siyasi gafı: “CHP Ankara merkezli siyaset yapmalı” 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025