Fehmi KORU
Bir otelde yangın çıktı, kısa yarıyıl tatilini kayak merkezinde değerlendirmeye giden ailelerden 78 kişi alevlere kurban gitti.
Korkunç bir olay…
Zaten ardından devlet bir günlük milli yas ilan etti.
Hepimizi derinden üzmesi gereken olayın ardından meydana gelen kargaşa bu ülkede yas tutmada bile birlik ve beraberlik içerisinde olamadığımızı göstermiyor mu?
Daha alevler tam anlamıyla söndürülmeden çıkan tartışmalar ister istemez bu soruyu akla getiriyor.
Sorumlu aranması doğal; konunun uzak-yakın bütün muhataplarının, böylesine büyük bir afette, yaşanandan kendilerini sorumlu tutmaları beklenir.
Öyle mi oluyor?
Hayır. Yerel yönetim bakanlığı suçluyor, bakanlar ise yerel yönetimi…
İlk elde 11 kişi doğrudan sorumlu görüldükleri için gözaltına alındı, ama daha önceki doğal afetler ardından meydana gelen gelişmelerden biliyoruz, bir süre sonra ortada ‘suçlu’ kimse kalmayacaktır.
Tren kazası, deprem gibi facialarda hep öyle olmadı mı?
Olan, canlarını kaybedenler ile her duruşma sırasında acılarını hesap sorarak paylaşan yakınlarına oluyor…
Birileri hesap vermekten kaçıyor, kaçırılıyor.
Yangınlar çıkabilir. Çıkabileceği düşünülerek çok yönlü tedbirler alınması gerekir. İnşaatta kullanılan malzemeden başlayarak, yangını önleyecek, çıktığında kimseye zarar vermemesini sağlayacak, zarar söz konusu olduğunda da tazmini kolaylaştıracak onlarca tedbir…
Ortalığa saçılan haberlerden tedbirlerde aksamalar olduğu anlaşılıyor.
Tedbirlerin yerli yerinde olduğunu gözlemleyip uygulamaya konulmasını sağlayacak olan kamu kurumları da, öyle anlaşılıyor ki, sorumluluklarının gereğini yapmamışlar…
Yeni sistemle birlikte bütün yetkiler merkezi otoritede toplandığı için sorumluyu bulmak kolay aslında. Yerel yönetim muhalefette olunca, siyaset alanına giren her konuda yaşandığı üzere, 78 can alan yangında da kavga gürültü gündemi belirliyor.
ABD’de de yangın oldu
ABD’nin en kalabalık eyaleti olan Kaliforniya’da çok geniş bir alanı kapsayan korkunç bir yangın felaketi yaşandı. 12 binden fazla bina yok oldu. 120 binden fazla insanın tahliye edilmesi gerekti. Maddi zararın 200 milyar doları bulacağı hesap ediliyor.
Böylesine büyük bir yangında can kaybı çok sınırlı kaldı: 27 kişi… Onların da büyük bölümü, evlerini terk edemeyecek engelliler ile çok yaşlı kişiler…
Kartalkaya’da yaşanan felaketle birlikte dikkatimi ABD’deki yangın ve sonrasında yaşananlara çevirdim.
Gördüğüm şu: Önce kundaklama ihtimali gündeme gelse de, kısa sürede sorunun doğal sebeplerden kaynaklandığı üzerinde uzlaşılmış. Henüz görevi üstlenmediği bir sırada meydana gelen yangından dolayı muhalif yerel yönetimi suçlamak isteyen Trump, herhalde uyarılar üzerine, ısrarından vaz geçmiş…
Sorumluları bulma işi, zarara uğrayanların açtığı ve açacağı davalarla yargıya bırakılmış…
ABD medyası günlerdir yangınla ilgili aydınlatıcı bilgiler sunmakla meşgul.
En fazla göze çarpan tedbir eksikliği, yangın söndürmede kullanılan suyun yetersizliği…
Batı ülkelerinde -ABD’de de- her köşe başında gerektiğinde su pompalamada kullanılacak yangın söndürme muslukları bulunur. Kaliforniya’da o musluklar, yangın yaygınlaşınca tedbiren elektrikler kesildiği için, pompalamada işe yaramayınca, pompaları çalıştırmak için derhal jeneratörler getirilmiş ama o arada vakit kaybedilmiş…
İtfaiyeciler, gönüllülerin de yardımıyla, daha önce eşi benzeri görülmemiş yangını kontrol altına almak için seferber olmuş.
Elbirliğiyle yürütülen çalışmalarla, maddi zarar büyük olsa da can kaybının az olması sağlanmış…
Yine de kaybolan canların hesabı soruluyor orada. Hava şartları gerektirdiği halde neden izinleri kaldırmadığı ve yangın çıkar çıkmaz neden yeterince aracı o alana göndermediği için itfaiyenin kadın müdürünün istifası isteniyor. Los Angeles’in yeni seçilmiş belediye başkanı -o da kadın- yangın çıktığında Gana’daymış; ona da hesap çıkartılıyor ve istifası isteniliyor.
Eyalet valisi de -o kadın değil- ateş hattında…
Tam 153 bin kişi siyasi sorumluların istifasını talep eden bir dilekçeye imza vermiş…
Demokrasilerde, yazılı kurallar açısından sorumluluk taşımasalar bile, yanlış giden ve vahim sonuçlar doğuran konulardaki ihmalleri sebebiyle, siyasi konumda olanların istifa etmeleri bekleniyor.
Laf kalabalığıyla sorumluluk hep başkasına yüklenir bizde.
Eskiler, bu halimizi anlatmak için, “Kabahat samur kürk olsa kimse sırtına almaz” derlerdi.
Bir de “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” sözü var.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025