Fehmi KORU
Demokrasiyle tanışmamış ülkelerde durum farklı olabilir elbette, ancak demokratik sistemle yönetilen ülkelerde hassas dengeler vardır. Görünmez incecik bağlarla birbirine bağlanmış unsurların bütünü dengeyi sağlar; o unsurlardan birini yok etmeye kalkar veya birine ağırlık verirken ötekini ihmal ederseniz bütün sistem yara alır...
Hatada ısrar ise sistemi bozar...
‘Kriz’ denilen, aslında, denge bozukluğunun kendisini belli etme biçimidir.
Türkiye’nin şu anda ‘krizde’ olduğu söylenemez; henüz o noktadan uzaktayız... Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ülkemizin bir süre önce ‘türbülansa girdiğini’ söylemişti; herhalde doğru teşhis bu... Krizler derinleşir ve kalıcı etkiler bırakır; bir havacılık deyimi olan ‘türbülans’ ise sarsıntı yaşatır, ama sonuçta geçicidir...
Galiba en büyük talihsizliğimiz türbülansın birbiri ardına üç seçim yapılacak bir dönemde ve yerel seçimlere beş kala yaşanıyor olması... Ortalığı saran ve kafaları karıştıran bir ortamda gidilecek seçimden sağlıklı bir siyasi tablo çıkabilir mi? Her zaman sağduyulu davrandığı bilinen ülkemiz seçmeni, şimdi yaşanan koyu sisli havada da aynı sağduyuyu gösterebilecek mi?
Umarım gösterir...
Siyaset kurumu, demokrasilerde, ülke yönetimini belirlemede temel işleve sahiptir. Partiler kadroları ve programlarıyla seçime girer; vatandaşlar da, kendilerini yönetecekleri önlerine sunulanlar arasından seçerler... Verdikleri sözü tutmayan, yanlış işler yapanları sandıkta cezalandırır seçmen...
Medya da, haberleri çarpıtmadan, gerçekleri yamultmadan sunar, gelişmeleri eğilimine göre yorumlayan yazarlarıyla seçmenin daha doğru karar vermesine yardımcı olur.
Zaten, bu sebeple, ‘basın’, yürütme, yasama ve yargıdan sonra ‘4. Kuvvet’ olarak nitelenmiştir.
Acaba şu anda karşımızda bulunan tablo demokrasilerde alışılana benziyor mu?
Benzemediğini hepimiz görüyoruz. 50 gün sonra sandık başına gittiğimizde, arada yeni sürprizler yaşanması ihtimalini de hesaba katarsak, sağ ve sâlim olmayan bir kafayla oy kullanacağız. Partiler demokrasilerin dengeyi koruma uğruna benimsediği yazılı-yazısız kuralları hiçe sayıyor ve bir sürü iddiayı gündeme taşıyıp bunlarla seçmenin zihnini çelmeyi umuyor.
Yaşadığımız kentte ve kasabada, belediyeyi yönetmeye talip olanların, bunu hangi kadro ve programla yapacaklarından çok, karşı tarafı faka bastırmayı önceleyen bir üslupla yürüttükleri propagandaları dinliyoruz.
O propagandalara malzeme olan iddiaların ne derece doğru olduğunu öğrenme fırsatı bulamadan sandık başına gideceğiz.
Neden önemli bu? Şundan: Bugünün kafa karışıklığında, iddia ve ithamlara hedef yapılan siyasilere bühtanda bulunulduğuna inanmamız pekâlâ mümkün; geçmişte pek çok aslı astarı olmayan iddia ile kamuoyları tedirginliğe sevk edilmemiş miydi? Aynı çevreler küçültücü ve yaralayıcı iddialarını şimdi kabul etmemizi bekliyorlar; ama ya bunlar da asılsızsa?
Sandığa düşecek oy yanıltılmış bir oy olmayacak mı?
Tersi de mümkün bunun: Seçime beş kala ortaya atıldığı, iddia sahiplerinin eski sabıkaları yüzünden kulak asmadığımız için de yanlış davranabiliriz...
Her iki halde de demokrasi kötüye kullanılmış olmayacak mı?
Bunu bize yapmaya kimsenin hakkı yok...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025