Fehmi KORU
Temmuz ayında Silvan’da 13 askeri şehit eden son zamanların ilk büyük saldırısını gerçekleştirmişti PKK; o günden bu yana sürekli öldürüyor. Çukurca saldırısıyla çıtayı iyice yüksetti: 24 şehit... Bazı uzmanlar bayram öncesi yeni kanlı eylemler beklentisi içindeler; güvenlik güçleri de buna meydan vermemek için bölgedeki görünürlüklerini artırdılar.
Her kaybedilen can, en yakınlarından başlayarak, yüzlerce, binlerce, milyonlarcamızın yüreğine ateş olarak düşüyor.
Bazıları soruyu hafife alsa da üzerinde kafa patlatılması ve doğru cevabı mutlaka bulunması gereken âcil soru şu: “PKK bu eylemleri niçin yapıyor?”
“Türkleri öldürmek için” deseniz, şehit edilen gençlerin evlerinin çoğundan Kürtçe ağıtlar yükseliyor; PKK kurşunu ırk ayrımı yapmıyor çünkü. Anlamsızlığı bir yana, 75 milyon nüfuslu bir ülkede insanları onar onar, yirmişer yirmişer öldürerek yok edemezsiniz. “Devleti dize getirmek için” iddiası da havada kalıyor; hiçbir devlet bugüne kadar teröre boyun eğmedi, dize gelmedi...
Günlerden beri uzmanların görüşlerine kulak veriyorum, “Pazarlık masasında gücünü artırmak” ile başlayıp “Aslında bitti bitiyor örgüt, dokunsanız çözülecek; böyle olmadığını göstermek için eylemlerini artırdı” tezine kadar hemen her görüş dile getirildi. Bir an “Olabilir” hülyasına kapılsam da, üzerlerinde biraz düşününce, hiçbirini gözüm de tutmuyor, mantığım da kabul etmiyor.
Sonunda birlikte yaşanacaksa toplumun bütününde tiksinti yaratan kanlı eylemlerle hangi pazarlığın gücünü artırabilir, o güçle hangi tavizi kopartabilirsiniz ki? 200’den fazla militanı şehir merkezinde farklı hedeflere sevk edebilen bir örgütten “Bitti, bitiyor” diye söz etmenin mantığı nerede?
En makullerden biri, “PKK Türkiye içerisinde yer alan kendisine özel bir iktidar alanına kavuşmak niyetinde; bunu sağlamak için Kürtlere de korku salması gerekiyor” tezi. Öldüre öldüre herkesi yıldırıp ‘demokratik özerklik’ adıyla kendine-özel bir ‘statü’ kazandırdığı bölgede korku üzerine oturan bir yönetim kuracakmış PKK...
İyi de, dünyanın neresinde böyle bir uygulama var? Bırakın ülkenin kocaman bir bölümünü, bir çiftliğe farklı bir bayrak dikip kendine-özel kurallar uygulamaya başladılar diye, güvenlik güçleri, yüzlerce kişiyi öldürüyor başka ülkelerde...
“Değişik yerlerde yapılan gizli görüşmelere katıldığı, silâhların bırakılmasıyla sonuçlanacak bir barışı arzu ettiği görüntüsü verdiği halde, PKK çizgisinin sakladığı esas niyet Türkiye’nin bütününden kopmak” dediğinizde ise yüzlerce soru zihinlere üşüşüyor...
Fazla uzatmayayım: Şimdiye kadar dillendirilmiş tezlerin çoğu olan biteni açıklamaktan uzak. PKK’ya yakıştırılan misyon, onu güçlü ve zayıf olarak tanımlamak, barıştan yana olduğunu ama pazarlık çıtasını yükselmek istediğini söylemek, ülke içinde veya kopararak kendine-özel yönetim kurma niyetini sorgulamak yeterince ikna edici gelmiyor...
Çukurca saldırısı sonrası Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın verdiği beyanatlar da şimdiye kadar sıraladığım tezlerin onlar düzeyinde iltifat görmediğini düşündürüyor.
Yoksa PKK dediğimiz artık bugüne kadar bildiğimiz PKK değil mi?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025