Fehmi KORU
Geçen hafta Suriye’den ülkemize sığınmış bir berber tarafından traş edildim. Türkiye’de geçirdiği yıllarda öğrendiği dilimizi neredeyse aksansız konuşabiliyordu genç Arap berber.
“Savaş bitmek üzere, artık sen de ülkene geri döner, anne-babana kavuşursun” dediğimde, “Esas soru savaşın bitip bitmeyeceği değil” dedi Suriyeli genç sığınmacı ve ekledi: “Esad yerinde kalıyorsa göçenlerin hiçbir geri dönmez, dönemez…”
Bunu bir yer not edin.
Afrin’de kiminle savaşacağız?
Türkiye güvenliği açısından sınırlarının hemen ötesindeki gelişmelerden tedirgin; her an askeri bir müdahalede bulunacakmış gibi hazır, ancak sözlü tehditler sürdürülmesine rağmen müdahalede acul davranılmıyor.
Rahatsız olmakta da teenni ile hareket etmekte de haklı Türkiye.
Sınırın öte tarafında PYD/YPG güçleri de var, ama onların hemen yanı başında ABD ve Rusya da varlığını hissettiriyor.
Bizim PYD/YPG olarak gördüğümüz güçler, ABD jargonunda Suriye Demokratik Güçleri(SDG) adıyla anılıyor ve SDG içerisinde yalnız Kürt unsurlar değil, ABD’nin bölgeden devşirdiği Araplar da var.
Sayıları şimdiden 15 bini buldu, kısa sürede o sayının 30 bine ulaşmasını planlıyor ABD. Karma bir ordu bu.
SDG’yi Amerikalı kurmaylar eğitiyor.
Binlerce TIR’la günler boyu hafif-ağır Amerikan silâhları SDG için bölgeye taşındı.
Ülkemizin bu tabloya itiraz etmemesini istiyor ABD.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ABD Başkanı Donald Trump’la görüşmeyeceğini açıkladı, ama Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le sürekli görüşüyor.
Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar Amerikalı mevkidaşı Joseph Dunford’la Brüksel’de, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’la Kanada/Vancouver’da Türkiye’nin tezlerini muhataplarına aktardılar.
“Müttefikiniz Türkiye’yi mi, yoksa terör örgütlerini mi tercih edeceksiniz?” sorusu ve “Türk-Amerikan ilişkilerinin geri dönülmez bir şekilde zarar göreceği” tehdidi eşliğinde…
Washington’dan gelen ilk mesaj, Pentagon’un doğru tercihte bulunacağı yolunda yorumlanabilir.
Pentagon’un açıklaması şu: “Afrin’de PKK/PYD unsurlarını desteklemiyoruz, onları IŞİD/DAEŞ ile mücadelenin parçası olarak görmüyoruz…”
Yine de Türkiye ihtiyatını koruyor. Bu iyi.
Oyun.. kumpas.. komplo..
Acaba Afrin üzerinden bir oyuna getirilmek isteniyor olunabilir mi?
Son zamanlarda siyasette en fazla kullanılan sözcük ‘kumpas’… Gerçi Afrin ile ilgili olarak bu sözcüğün kullanıldığını henüz işitmedik, ama başka bir çok konuda Türkiye’ye dışarıdan ‘kumpaslar’ kurulduğuna dair yetkili ağızların açıklamaları belleklerde taze.
‘Kumpas’ Afrin için de kullanılabilecek bir sözcük mü?
Eski müttefikimiz ABD’nin? O değilse bile yeni müttefikimiz Rusya’nın?
Bunların ikisi de gerektiğinde muhataplarına ‘kumpas’ kurabilen ülkeler; ikisinin de örtülü operasyon sabıkaları hayli fazla…
Uyanık olmak ve tedbirli davranmakta yarar var.
Türkiye’nin sınırları ötesindeki gelişmelerden tedirginlik duyması ve etrafında güvenlik riski oluşturacak oluşumları önlemek istemesi doğal; ancak bunu riski büyütmeden ve varlığını daha büyük bir tehdit altına düşürmeden yapması da şart.
En tehlikeli senaryo, sınır-ötesi müdahalenin Türkiye’nin içine sıçrayacak bir yangını ateşlemesidir.
Çinli stratejist Sun Tzu’nun binlerce yıl önceden belirlediği gibi, “En büyük zafer hiç savaşmadan elde edilen zaferdir.” Türkiye sözlü çıkışlar ve açıklamalarla istediği sonucu savaşmadan almaya çalışıyor.
Doğru tavır da budur.
Yeşil ışıkla, ülkemizi Rusya ile karşı karşıya bırakmak (ABD bunu istiyor olabilir) veya savaşa iterek bölge halklarıyla aramıza ‘kan davası’ girmesini sağlamak (hem ABD hem Rusya tarafından) hedeflenmiş olabileceği hesabının yapıldığı belli.
Oyun dediğim bu ikili kıskaç işte.
Ayrıca Afrin’de SDG’nin 30 bini bulacak karma askeri gücü yanında, sayılarının iki binden az olmadığı bilinen Amerikan askerleri de var.
Rusya da Türk askeri uçaklarının Suriye üzerinde uçuşuna izin vermiyor.
Türkiye’nin Afrin’e askerleriyle girebilmesi için Amerika’nın askerlerini bölgeden çekmesi ve Rusya’nın da havadan müdahaleye izin vermesi gerekiyor.
İki ayrı yerden yakılması gerekiyor ‘yeşil ışık’ın…
“Aldırmayalım, girelim” dendiğinde de, tek taraflı hatta ikili yeşil ışık yakıldığı durumlarda da ‘kumpas’ ihtimalini hep akılda tutmak şart.
Çözüm masasında olmalı Türkiye
Geçen hafta traş olduğum genç berberin uyarısı, Türkiye’nin, en az Afrin kadar önemli başka sorunları bulunduğuna da işaret ediyor.
Suriye’nin bütününü düşünmek zorundayız. Beşşar Esad’lı formüle razı olunacaksa da, onsuz bir çözüm söz konusu olacaksa da, Türkiye’nin çözümün kararlaştırıldığı masada güçlü biçimde oturuyor olması şart.
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025