Fehmi KORU
Polisiye edebiyatı’ diye bir alan var. İngiliz Agatha Christie 80 romanıyla bu edebiyat türünün kraliçesi kabul ediliyor. Bir cinayet işlenir ve romanın kahramanı olan hafiye, bütün kanıtları göz önünde tutarak, katilin kimliğine ulaşır.
Bizler de, roman okuyucuları olarak, hafiyenin attığı her adımdan ve gözden geçirdiği kanıtlardan onunla birlikte haberdar oluruz.
İyi polisiye son sayfalara kadar katilin kimliğinin tahmin edilemediğidir. Hafiyenin bildiği her şeyi biz okurlar da biliriz, ama göz önünde olduğu halde ustaca gizlenmiş bazı ayrıntılar yüzünden katille ilgili tahminlerimiz genellikle yanlış çıkar.
Romancının hayal dünyasına vakıf olup eserlerini nasıl yazdığını anlayana kadar…
En iyi polisiye türü ise cinayetin imkânsız şartlarda işlendiği ‘kapalı oda cinayeti’ denilen türdür. Kapısı kilitli, pencereleri olmayan bir odada işlenmiş cinayeti çözmek ötekilerden çok daha zordur ve bu sebeple de o türün ustalarına şapka çıkarılır.
Agatha Christie‘nin Türkçeye ’10 Küçük Zenci’ adıyla çevrilmiş ‘And Then There Were None’(1939) adlı eserinde, davetle bir adaya giden 10 kişi, geçmişte işledikleri kendilerinden başka kimsenin bilmediği cürümleri yüzünden birer birer ortadan kaldırılır. Adada bir 10 kişi, bir de kendilerine hizmet etsin diye orada bulunan iki kişi vardır.
‘Kapalı oda’ bir adadır o romanda…
Fransız Gaston Leroux‘nun ‘Sarı Odanın Gizemi’ (1908) bu türe tarihi derinlik kazandırır.
Benim de en fazla tuttuğum polisiye türüdür kimsenin giremeyeceği bilinen bir ‘kapalı oda’da işlenmiş cinayetlerle ilgili olanlar…
Kaşıkçı’ya ne olmuş olabilir?
Herhalde nereye geleceğimi anlamışsınızdır. Suudi Arabistanlı gazeteci Cemal Kaşıkçı‘nın İstanbul’da bulunan ülkesinin başkonsolosluğuna girdikten sonra ortadan kaybolması, kendisinden bir daha haber alınamaması biraz o tür romanlardaki gizemi andırıyor.
Suudlular “Geldiği gibi çıktı” diyorlar, ancak çıkmış olsa şimdiye kadar herhalde “Ben buradayım” diye sesini çıkarırdı Kaşıkçı.
İşkenceye tabi tutulduğu, öldürüldüğü, cesedinin parçalanarak 15 kişilik infaz ekibi tarafından yurtdışına çıkarıldığı yolunda senaryolar var.
Azınlıkta kaldığımı bile bile, ben, Kaşıkçı‘nın ya hala İstanbul’da bir yerlerde tutulduğu veya ‘infaz timi’ gözüyle bakılan kişiler tarafından yurtdışına götürüldüğü kanaatindeyim.
Öldürüldüyse bile, cinayetin İstanbul’daki Başkonsolosluk binası dışında bir yerde işlenmiş olması ihtimali daha fazladır…
‘Kapalı kapı’ türü polisiyelerde bile cinayet sonunda çözülür. Agatha Christie‘nin ’10 Küçük Zenci’ dediği birbiri ardına hayatını kaybedenlerden en sona kalan iki kişiden biridir adada cinayetleri işleyen… Leroux‘nın içeriden kilitlenmiş sarı odasında hayatını kaybeden kadın, aslında ölümüne yol açan darbeyi o odaya girmeden önce almış, kendini içerisine kilitlediği odada acıyla yataktan düşerek hayatını kaybetmiştir.
Cemal Kaşıkçı olayında ne olmuştur peki?
Suud Kralı Salman, dün gece yaptığı görüşmede, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘a teşekkür etmiş; ortak çalışma grubu oluşturarak olayın gerçeğini araştırmanın yolunu açtığı için…
Ortak çalışma grubu Meclis’te bazen kurulan alt komisyonlar gibi bir şey midir?
Ahmet Ümit, Celil Oker, hatta meslek dışı faaliyeti polisiye yazarlığı olan gazeteci Ferhat Ünlü Başkonsolosluk’ta ne yaşanmış olabileceğini tahayyül etmişlerdir.
En çetrefilli cinayetleri inceleyip katilin kimliğini çok kısa sürede tespit eden dedektiflerimiz de var bizim.
Yeter ki, sorulara cevap alınabilsin…
En karışık cinayetler bile çözülür
Bu türün bir başka ustası olan Ellery Queen (aslında New Yorklu iki yakın akrabanın ortak müstearıdır bu) ‘King Öldü’ (‘The King is Dead’) romanında, uluslararası düşmanları da bulunan muazzam servet sahibi King Bendigo adlı birinin uğradığı cinayeti işler. Cinayeti kimin işlediği bellidir de, muamma olan bunu nasıl becerdiğidir. Öldürüleceği gece ve saat önceden ilan edildiği için King kendini bir odaya kilitlemiştir; yanında sadece karısı vardır. Buna mukabil, öldürme niyetini belli eden kardeşinin yanında da iki dedektif bulunmaktadır. Katil içi boş tabancasının tetiğini çektiği anda başka odadaki King hayatını kaybeder. Eşinin silahı yoktur, cinayetin işlendiği odada başka silah da bulunmaz. Katilin silahı ise gerçekten de mermisizdir.
Ne kadar karışık bir cinayet değil mi?
Karışık olan bu cinayet bile -romanda- çözülebildi.
Cemal Kaşıkçı‘ya ne olduğunun üstünün örtülü kalacağını sananlar yanılır.
Cemal Kaşıkçı olayı ile ilgili önceki yazılarım:
1. Cemal Kaşıkçı olayında bilinmeyenler… Tam bana göre bir olay bu…
2. Mükemmel infaz yoktur… ‘Vardır’ diyenler CIA ve Mossad’a sorabilir… İşte gerçekler…
3. Erdoğan neden ‘sivrisinek’ dedi? ‘Kaşıkçı Olayı’ için Türkiye’nin seçilmesinin bir sebebi var…
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025