Fehmi KORU
Günlerdir İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda cinayete kurban giden gazeteci Cemal Kaşıkçı olayını konuşuyor, hakkında değerlendirmeler yapıyoruz.
Bizler de yapıyoruz, takip ettiğimiz yabancı gazeteler de konuyu gündemde tutuyorlar.
Kaşıkçı Suudi Arabistan vatandaşıydı ve cinayet Suudi Arabistan’a ait sayılan bir toprakta gerçekleşti.
Bu durumda Suud basınının yayınlarına da bakmak gerekmez mi?
Size bugün Londra’da çıkan ve kendisini “Dünyada 12 ilde dört kıtada basılan ilk Arap gazetesi” olarak takdim eden Şarkul Avsat‘ta çıkan konuya ilişkin yazılardan bir demet sunacağım. [Gazete bir süredir Türkçe yayın da yapıyor.]
Farklı bir tablo çiziyor Suud adına konuyu ele alan yazarlar.
Suudlular yönetimlerini övüyor da övüyor
Okuyalım:
“Birçokları Kaşıkçı meselesini Suudi Arabistan’a, özellikle de Suudi Arabistan’ın ve Arapların umudu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın iddialı projesine karşı sonuna kadar kullanmaya çalıştı. Halen de kullanmaya çalışıyor. Ancak Suudi Arabistan Başsavcılığı’nın cesur açıklaması doğru yol haritasını çizdi.
İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle ilgili olayın çözülmesinin ve küresel gürültünün sona ermesinin ardından medya, istihbarat, diplomatik ve yerel düzlemde tecrübe edilecek çok şey var. Ayrıca dost-düşman, daha net bir şekilde bilinecek.” (Mişari Zeydi, Suudlu gazeteci-yazar)
Okumaya devam edelim:
Konunun bu biçimde ele alınması sizi şaşırtıyor olabilir, ama yine de okumaya devam edelim:
“Suudi Arabistan, soruşturmaların detaylarını tüm çirkinliğine rağmen ilan etmedeki şeffaflığı ile kamuoyu savaşını kazandı. Bu, vatandaşları bir hata yaptığında devletlerin nadiren benimsediği bir tavırdır.
Bunun üç ana nedeni var:
Öncelikle Krallık, soruşturma sonuçlarına dair öngörüde bulunmamakla birlikte ilk günden itibaren saklayacak bir şeyi olmadığının altını çizdi.
İkincisi; şimdiye kadar yürütülen soruşturmalar ve uygulamaların sonuçlarının ortaya çıkmasıyla, kimsenin kanundan üstün olmadığını ve kanun karşısında herkesin eşit olduğunu ispatladı.
Üçüncüsü; olay tatsız olsa da hatalar işlenir. Devletin rolü bunun tekrarlanmamasını sağlamaktır. Dünyadaki herhangi bir ülkenin sayıları yüz binlere varan fertlerinin veya görevlilerinin yanlışa düşmesi, hatta ahmaklık etmesi mümkündür!” (Salman Dusari, Suudi Arabistanlı gazeteci, El- Şark el- Avsat eski genel yayın müdürü)
Yukarıda örneklerini sunduğum yazılar Suudlu gazetecilere ait. Bir de Bahreynli gazeteci Sevsen Şair‘in yazdıklarına göz atalım. Bu da Şarkul Avsat‘tan:
“Plan, Suudi Arabistan Krallığı’nı, yönetimini, istikrarını ve güvenliğini hedef almaktı.
Çağdaş tarihin şahit olduğu en büyük şantaj operasyonuydu.
Bu operasyon, medya organlarının olayı bilmesi, büyütmeleri, olaya tepki vermeleriyle ve uluslararası medyayı harekete geçirmekle başladı.
Öyle ki adalet için çalıştıklarını söyleyen bu kesim, sayı, zulüm ve çirkeflik yönünden Kaşıkçı’nın öldürülmesi olayının binlerce kez ötesine geçen olayları görmezden geldi.
Brown Üniversitesi’ndeki Watson Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’ne göre ABD’nin kendi ulusal güvenliğini korumak için teröre karşı savaş başlattığından bu yana Irak, Afganistan ve Pakistan’da 500 binden fazla insan öldürüldü.
Yani ABD, ulusal güvenliğini bir grup teröriste karşı korumak için yarım milyon insan öldürdü.
Bu, Kaşıkçı’nın öldürülmesi olayını kabul etmek için bir gerekçe değil, tam tersine adaleti gerçekleştirmeye odaklanan iddiaların bir imtihanıdır.
Olayın konsoloslukta meydana geldiğine, batılı hükümetlerin ve partilerin olayı engellememe noktasında suça karıştıklarına ilişkin sabit delillerin bulunmasının ardından Suudi Arabistan’a en büyük şantajı yapmak isteyen bu planın büyüklüğünden dolayı uluslararası düzlemde Kaşıkçı davasına bakan Suudi ekibe şapka çıkartmamız gerekiyor.”
Hepsi Türkiye’yi suçluyor
Utaybi‘nin yazısından aktarayım:
“Bazıları Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi olayını batısından doğusuna dünyanın her yerine taşımaya çalıştılar. Kimileri de bu çabanın cinayetin çirkinliği ya da öldürülen kişiye duyulan sevgiden kaynaklandığını zannettiler. Ama Al-Jazeera TV kanalı, Katar ve Türkiye gibi bu olayın propagandasını yapanların bir çoğunun asıl amaçlarının; 2011 yılındaki köktenci Arap Baharı’na benzer bir ortam yaratma çabası içerisinde Kaşıkçı’nın ölümünü politik açık arttırma pazarında satılan bir metaya dönüştürme olduğu açık bir şekilde ortaya çıkmıştır.”
Bir olaya bu kadar mı farklı yaklaşılır?
[Suud gazetesinin Türkçe yayınlarına dikkatimi çeken dosta teşekkürlerimle…]
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025