Fehmi KORU
Herkes hep bir ağızdan “Kürtler ihanete uğradı” diyor…
Dünya medyasına açıklama yapan PYD’liler de “İhanete uğradık” diyorlar…
ABD’de, yalnızca kendisine zaten karşı olan muhalifleri değil dostları da, “Trump Kürtleri arkadan bıçakladı” açıklaması yapıyorlar…
Kusura bakmasınlar ama ben onlarla aynı fikirde değilim.
Sözlüğe de açın bakın isterseniz; ‘ihanet’ veya ‘ihanete uğramak’ kavramlarının kullanılması için, fiilin beklenmedik, sürpriz bir biçimde olması gerekiyor; ‘ihanete uğrayınca’ insanın, grubun, milletin, o ana kadar böyle bir şey yaşayacaklarına asla inanmamaları şart.
İhanete uğramayacağına inanan insan ihanete uğrayınca ondan “İhanete uğradı” diye söz edilebilir.
Biraz önce bizim sitenin arama motoruna ‘Mustafa Barzani’ sözcüklerini yazdım, karşıma Kürtlerin ABD tarafından uğratıldıkları ihanetlerle ilgili tam sekiz adet yazım çıktı.
Üç yılda tam sekiz yazı…
İhanetler listesi
Bakın geçen yılın sonlarında Donald Trump “Suriye’den asker çekeceğim” açıklamasını yaptığında yazdığım yazının sonunu nasıl bitirmişim; biraz uzunca bir altıntı olacak ama katlanmaya değer:
“İkinci Dünya Savaşı sonlarına doğru Mustafa Barzani komutasında başgösteren hareketlenme Rusya gözetiminde bir devlet yapılanmasıyla sonuçlanmıştı. Mahabad Cumhuriyeti adıyla öyle bir oluşum İran’da kuruldu. Ancak Rusya, İngiltere ve ABD liderlerinin Yalta’daki buluşması ilk hayal kırıklığına sebep oldu. 1945 yılı Aralık ayında ilan edilen Mahabad Kürt Cumhuriyeti 1946 yılı Mayıs ayında tarihe karıştı. (..)
Sonraki hayal kırıklığını, ABD’nin İsrail ile birlikte, Saddam‘la sorunu olan Şah dönemi İran’ını kullanarak, Mustafa Barzani‘yi Irak’ın kuzeyinde bir Kürt devleti kurma hayaliyle isyana teşvik etmesi sonrasında yaşadı Kürtler. Saddam Hüseyin ile İran Şahı Cezayir’de anlaşınca (1975) o hayali suya düşürecek süreç başladı. İran devreden çıkınca ABD ile İsrail de Kürtler’den desteklerini çekiverdiler. (..)
Üçüncü hayal kırıklığı bu defa Mesut Barzani‘nin arzusunun kursağında kalmasıyla yakın dönemde yaşandı. [Niyetini gerçekleştiremeyeceğini anlayan Mesut Barzani bölgesel yönetim liderliğinden çekilmek (Ekim 2017) zorunda kaldı.]
PYD/YPG Irak’ın kuzeyinde yaşanan bu üç hayal kırıklığının Suriye’de kendi başlarına gelmeyeceğini düşünüyordu. Fakat işte görüldü; bugün olmasa, 60 gün içerisinde gerçekleşmese bile, ABD bu bölgede ilâ nihaye kalacak değil. Trump‘ın âni “Askerleri çekeceğim” açıklaması ile açılan bu yeni süreç bölge dengelerini herhalde değiştirecektir.
Ne dersiniz, sevinelim mi?
Sevindirik olmak yerine, bu âni gelişmeden sonra Türkiye olarak daha da dikkatli davranmakta yarar var derim.” (20 Aralık 2018 tarihli yazım.]
Şimdi yaşanan, neredeyse bir yıl önce olacağı bildirilmiş ve gelen tepkiler üzerine bugüne ertelenmiş olan bir gelişme. ABD başkanı Donald Trump askerlerini çekeceğini bir yıl önce açıklamıştı, şimdi de o açıklamasının gereği yerine geliyor.
Trump ne dediğini biliyor mu?
Trump da zaten yaptığını ‘ihanet’ olarak görmüyor. Ne derse desin cümlesinin sonunu “Biz Kürtleri çok severiz” diye bitiriyor.
Önceki gün “Türkler ile Kürtler doğal düşman, zaten yüz yıllardır birbirleriyle savaşmaktaydılar, bunu bir tarihçi bana söyledi” demişti.
Tarih bilmeyen tarihçi danışmanları olmalı Trump’ın…
Bugün daha da ilginç zırvalarla çıktı gazetecilerin karşısına…
“İkinci Dünya Savaşı’nda bize yardım ettiler mi? Etmediler. Normandiya’da da bize yardım etmiş değiller. Misal olarak başka savaşları da verebilirim. Suriye’de evet bizimleydiler, ama kendi toprakları için yardım ediyorlardı.”
Yine “Her şeye rağmen biz Kürtleri severiz” demeyi ihmal etmemiş Trump…
Sonucu görüyoruz: ABD’de başkanlık sistemi olduğu ve başkan aynı zamanda ‘başkomutan’ unvanı da taşıdığı için, Trump hiç kimsenin görüşünü almak zorunda değil. Bir yıl önce “Askerleri çekeceğim” dediğinde eski bir general olan savunma bakanı James Mattis derhal istifasını vererek tepki göstermişti.
Trump istediğini o zaman gerçekleştiremedi, ama Mattis de gitti.
[Atlantic dergisinin son (Ekim 2019) sayısında Mattis ile uzun bir mülakat var; ancak konuya ilişkin "Ayrılmaktan başka bir çarem yoktu” dışında bir şey söylememiş. Susmasını da Fransızca ‘devoir de réserve’ ile açıklamış; ‘sessiz kalma görevi’ ile…]
Mattis’le birlikte görevinden istifa eden ABD’nin Suriye’deki kuvvetlerinin komutanı Brett McGurk ise dün şu açıklamayı yaparak suskunluğunu bozdu:
“Donald Trump başkomutan değildir. Bilgisi olmadan ve kimseye danışmadan kendi başına kararlar veriyor. Askerlerimizi arkalarını kollamadan ateş altına gönderiyor. Muhatapları blöfünü gördüğünde ya da telefonda sert konuştuğunda daha önce yeri göğü inlettiği halde müttefiklerimizi açıkta bırakıveriyor.”
Trump’ın umurunda bile değil. O başka bir savaş veriyor; kendi koltuğunu koruma savaşı…
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025