Fehmi KORU

Ülkemizin uluslararası arenada giderek yalnızları oynadığı bir ortamdan geçiyoruz. En yetkili ağızlar da bu durumu kabullenip adını da koymuş bulunuyor: “Değerli yalnızlık”.
“Bazen bazı değerleri tek başınıza savunmak durumunda kalırsınız. Eğer buna yalnızlık demek icap ediyorsa, bu değerli bir yalnızlıktır.
“Değerli yalnızlık tabirini iki manada kullandım. Birincisi; tarihte bazen öyle anlar gelir ki, dünyanın darbelere, katliamlara sessiz kaldığı bir ortamda siz tek başınıza doğrunun yanında yer alırsınız. Müttefikleriniz ve diğer ülkeler sizin yanınızda yer almıyor diye değerlerinizden, ilkelerinizden vazgeçmezsiniz. Aslında bu yalnız kalmak değil onurlu bir duruş sergilemektir.
“İkincisi; bu ifadeyi ‘değer-temelli’ olmak anlamında kullandım. Yani değerlerinizi savunmak uğruna gerekirse tek başınıza ve yalnız kalmayı göze alırsınız. Bu dünyadan kopmak değildir. Böyle bir tercihle karşı karşıya bırakıldığınızda hem ulusal çıkarlarınız hem de uluslararası siyaset açısından doğru olan ilkelerinize bağlı kalmaktır. Eğer bu sizi diğerlerinden farklı bir yere konumlandırıyorsa bu ‘değer-merkezli bir yalnızlıktır’ ve bizatihi değerli bir pozisyondur.”
(Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı Dr. İbrahim Kalın)
İsterse değerli olsun, çok acele bu yalnızlıktan kurtulmamız gerekiyor.
Diplomaside haklı olmak yetmeyebiliyor; önemli olan haklılığınızı başkalarına da kabul ettirebilmektir.
Türkiye’nin son yıllardaki bütün dış politika tercihlerinde haklı olduğunu iddia etmek güç; ancak daha da güç olan bir görüntü ortada: Haklı olduğumuz durumlarda da bir-iki ülke dışında haklılığımızı kimse teslim etmiyor.
Avrupa’da, ABD’de, Körfez’de durumumuz
Avrupa Parlamentosu sürekli Türkiye aleyhine kararlar alıyor. Dışişleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun bir süre Parlamenterler Meclisi başkanlığını yürüttüğü Avrupa Konseyi de öyle. Birkaç gün sonra toplanacak Avrupa Birliği (AB) zirvesinden geniş kapsamlı yaptırımlar çıkarsa şaşırmayacağız; çünkü Avrupalı yetkili isimler böyle bir muhtemel gelişmeyi haber verip duruyorlar…
Körfez ülkelerinden bazılarında, sözgelimi Suudi Arabistan’da, Türk mallarına boykot yaygınlaşıyor; belli başlı malların ithaline kısıtlama da getirdi Suudi hükümeti.
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) daha da ileri gitti ve vatandaşlarına vize verilmeyecek ülkeler listesine şu yakınlarda Türkiye’yi de kattı. O listede yer alan 13 ülke şunlar: İran, Suriye, Afganistan, Pakistan, Somali, Libya, Yemen, Cezayir, Kenya, Irak, Lübnan, Tunus ve Türkiye…
“Mallarımızı almazsa almasınlar, BAE’ne gidemezsek ne olur ki” diye düşünebilirsiniz. Sorun mal satmak veya istenmediğiniz ülkeye gidememek değil; sorun, Türkiye’ye ters bakışın yaygınlaşması…
Donald Trump da ABD’ye başkan seçilir seçilmez bazı Müslüman ülke vatandaşlarına seyahat yasağı getirmişti. Öyle bir liste içerisinde yer almak ister miydik?
Haklı olması gerekmeden dış politikasını belirleyebilecek ülkeler var. Ekonomisi güçlü ülkeler bunlar ve kurallara her zaman uymaları gerekmeyebiliyor.
Nüfusu kalabalık ülkeler de bir dereceye kadar rahat hareket edebiliyorlar. Çin mesela. Hindistan da öyle…
Kalabalık nüfusa sahip olmadıkları halde vatandaşlarına iyi eğitim veren, demokrasisi sağlam, o sayede ekonomileri güçlenen ve kural koyabilecek duruma gelmiş ülkeleri de biliyoruz: AB ülkeleri yanında AB üyesi olmadığı halde güçlü oldukları kabul edilen İsviçre ve Norveç gibi ülkeler…
İsrail hakkında Birleşmiş Milletler örgütünün aldığı düzinelerce kınama kararları var. Aldırıyor mu? Onun gücü nereden geliyor?
Yunanistan ile takıştığımız konular oluyor; çoğunda Türkiye’nin haklı olduğu insaflı yabancılar tarafından bile kabul ediliyor. Ancak, işte görüyoruz, her seferinde Yunanistan haklı, Türkiye haksız ilan edilebiliyor.
Nedir İsrail ile Yunanistan’ın bu özel durumları?
Mutlaka başka unsurlar da vardır, ancak bu iki ülkenin dikkatlerden kaçmasını istemediğim bir yönüne özellikle dikkat çekmek isterim: Her iki ülke güçlü ülkelerden destek almayı biliyorlar…
Yunanistan AB üyesi ve uydusu durumundaki Kıbrıs’ın Rum yönetimi de öyle. Diğer 26 ülke, kararlar oybirliğiyle alınabildiği için, kendilerini onların arkasına takılmak zorunda hissediyorlar.
Hepsi bu kadar değil.
ABD’de son yapılan seçimde altı Yunan asıllı Amerikalı Temsilciler Meclisi’ne üye seçilmeyi başardı. Richard Nixon’un başkanlık yarışında başkan yardımcısı olarak yanına aldığı Spiro Agnew Yunan asıllı bir politikacıydı. Yeni seçilen başkan Joe Biden’in basın müşaviri olarak atanacağını duyurduğu Jen Psaki de Yunan asıllı.
“Pompeo neden hep Yunanistan’ı tutuyor” diyenler ve Türkiye’ye son ziyaretinde yalnızca Patrik Bartalameos ile görüşmesine şaşıranlar, Pompeo’nun eşinin Yunan asıllı ve Ortodoks Kilisesi’ne bağlı olduğundan habersiz görünüyor.
İsrail Avrupa’dan destek bulabiliyor; ABD’de de her gelen başkanın özel ilgisi sayesinde güçlü görünmeyi ve o gücü kullanmayı biliyor.
Bunda da güçlü devletlerde önemli görevlerde bulunan kendisine yakın bildiği insanların varlığından yararlanıyor.
Haftalık Jewish Chronicle dergisi son sayısında İngiltere başbakanı Boris Johnson’un önemli konumlara yaptığı atamalardan birini şöyle duyurdu: “Bir zamanlar Kibbutz’da inek sağıyordu, şimdi Boris Johnson’un başbakanlık müsteşarı”…
Donald Trump dönemi sayesinde İsrail’in gücü daha da arttı. Joe Biden geldi diye durum değişir beklentisi içerisinde olanlar var. Özellikle İsrail’le ilişkiler konusunda fazla bir değişiklik olacağını sanmıyorum.
Trump’ın kızı bir Musevi Amerikalı ile evliydi. Damat Jared Kushner ABD başkentini Kudüs’e taşıma projesinin ve Körfez ülkelerini İsrail ile barıştırmanın mimarı oldu.
Yeni dönemde görev verileceği açıklanan isimler arasında İsrail’in kendisine yakın bilecekleri çok. Katolik Biden ve yardımcısı Hint-Jamaika asıllı Kamala Harris de ailevi bağları sayesinde İsrail’e yakınlık duyacak kişiler…
İsrail gazetelerinin yandaş olanlarında çıkan haberler Netanyahu’nun yeni dönemde de sırtının yere gelmeyeceği sevincini yansıtıyor.
Yunanistan ve İsrail haklı olarak kendilerine sıcak bakacak insanların başka ülkelerdeki konumlarını önemsiyorlar. Onlardan aldıkları güç ülkelerinin gücünü artırıyor çünkü.
[Arab News gazetesinde dün yayımlanan Sinem Cengiz imzalı bir yazıda Türkiye’nin İsrail ile arayı düzeltmek için gizli görüşmeler başlattığı ileri sürülüyor.]
Peki ya Türkiye?
‘Değerli yalnızlık’ bu alanda da kendisini belli ediyor.
Türk vatandaşları başka ülkelerde önemli konumlara gelsinler diye bir özel gayret ortalıkta görünmüyor. Hatta zaman zaman kendi çabalarıyla yaşadıkları ülkelerde önemli konumlara gelen Türklerle takışıldığı bile oluyor.
Almanya’nın en zengin 100 kişisi arasında yer alan ve firmalarının değeri 25 milyar dolara ulaşan Uğur Şahin – Özlem Türeci çiftinin varlığından, bütün dünyanın merakla beklediği korona aşısını ürettikleri için haberdar olduk.
Olduk da ne oldu? ABD, AB üyeleri, İngiltere, İskandinav ülkeleri aşıyı onlardan alırken, biz Çin aşısını denemeye karar verdik.
Dış düşmanlara ihtiyaç yok, biz bize yetiyoruz.
Yazarlar
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025