Kurtuluş TAYİZ
Sayı saymaya devam ediyoruz.
Kimisi ilk günlerden başladı, kimisi çift haneli rakamlara ulaşınca.
Herkesin “kritik eşiği” kendine elbet.
Kimileri ise gün sayanlara saydırmayı tercih etti.
Ben 20’yi devirdikten sonra katıldım saymaya.
Ve geldik 67. güne.
Artık evde, sesi kısık kendi açık televizyonun önünden geçerken, haber kanallarına çaktırmadan bir bakış atıyorum.
“Son dakika” adlı sonun geldiğini gösterecek o KJ’yle her an karşılaşmaktan ürkerek.
Hekimler, uzmanlar, odalar defaatle söyledi ama ben en çok bir meslektaşın anlattığı “kritik eşik”refleksiyle ürktüm.
Malum, gazetecilik mesleki deformasyonun en çok yaşandığı işlerden biri.
Her gün vida sıkar misali “kötü haber” peşinde koşulur.
Haber televizyonculuğu ise o deformasyonun şahikasını yaşatır adama.
Her gün değil, her an sıkmaya hazır olmak gerekir vidayı.
Çünkü “son dakika” haberini rakiplerinden beş saniye sonra verdin mi, bittin oğlum sen vaziyeti hâsıl olur.
Bu nedenle gerçekleşmesi beklenen mühim haberler, ekrana ânında verilmesi gereken KJ’ler önceden yedeklenip hazır edilir.
Bir haber kanalında çalışan arkadaşımın anlattığına göre, cezaevlerinden gelecek ölüm haberleri için de hazırlıklar tamam haber merkezlerinde.
Bu gidişle, belki yarın, “Açlık grevleri / Eylemin 67. gününde bir mahkûm hayatını kaybetti” yazısını ekranda görünce bilin ki işte o benim arkadaşımın çalıştığı haber kanalıdır dersem yalan olur, çünkü emin olun ki hepsi şu anda aynı vaziyettedir.
Gazeteler de meşreplerine göre bir manşet düşünmeye başlamıştır çoktan.
Siz “Sahte oruç kanlı iftar”, “Devlet girdi” misali “başyapıtlar” kolay mı bulunuyor sanıyorsunuz?
“Blöf yapmadığımızı göstermek için ölmemiz mi lazım” diye sormuş Başbakan’a Aysel Tuğluk.
Evet, aynen öyle.
Cezaevlerinden tabut çıkmadan olmaz maalesef.
Eğer olursa Kürtler ölmeden, devlet Kürtleri öldürmeden bazı haklar kazanılmış olur.
Ki bu da bilmem kaç senelik devlet geleneğimizin şakulünün kayması demek olur Aysel Hanım.
Onun için önce içerideki birileri ölecek.
Sonra dışarıdakiler yine ölmeye devam edebilir.
Hatta bu sayede meydana gelecek ortamla, Kürt-Türk fark etmeksizin dışarıdakilerden daha çoğu ölebilir.
O tabutlar cezaevinden çıkmaya başlayınca içeridekiler için gün sayma bitecek belki ama dışarıdaki ölümleri saymaya yetişemeyeceğiz.
Sanırım tabutların çıktığı gün ben de kafamda yayın yapan gazeteme bir başlık atacağım.
Şöyle olabilir: TC: Tabut Cumhuriyeti.
Bir dakika, başım belaya girmesin diye tashih yapıyorum.
Büyük Türk gazetesi Sabah’ın “İdamı getirin bu işi bitirin” manşetini tırnak içinde vererek, ben demedim ki şehit annesi dedi, yaratıcılığından esinlenip ben de manşetimi tırnağa alıyorum.
Valla geçen gün kapı çaldı, açınca birisi “TC: Tabut Cumhuriyeti” diye haykırıp kaçtı.
Ben de onun dediğini aktarıyorum neticede...
132
İşte budur ya... Sonunda hükümet çözümü bulmuş, hüzünlü olduğunu tahmin ettiğim Taraf okurları.
Artık uzaya, pardon İmralı’ya ulaşım her hava şartında sağlanabilecekmiş.
Meğer hepimiz bunca zamandır boşa kosterleniyormuşuz.
Hükümet, Adalet Bakanlığı’nın sorumluğunda olan İmralı’ya koster uygulamasını Ulaştırma Bakanlığı’na devretmiş.
Neticede adı üstünde Ulaştırma Bakanlığı.
Koster onun sorumluluğuna geçince, foşş diye ulaşacak İmralı’ya.
Bu durumu, Milliyet’te yer alan haberde Adalet Bakanlığı’ndan bir üst düzey yetkili şöyle izah etmiş:“Adalet Bakanlığı’nın görevi personel götürüp getirmek değil. Ulaşım araçları bozuluyor, bunların bakım onarımı var. Bunlardan bakanlık ne anlar?”
Hay Allah, bunu niye daha evvel düşünemediler ki?
Daha evvel dediğim ne biliyor musunuz?
132 kere...
Öcalan’la görüşebilmek için avukatları son 15 ayda tam 132 kez başvuru yapmış ve “Koster bozuk, hava bozuk” gerekçeleriyle reddedilmiş.
Neyse artık Ulaştırma Bakanlığı’nın ulaştıracağı bir kosterimiz var.
Ama minicik bir ayrıntıyı unutmamak lazım.
İmralı’ya giderken o kosterin içine Öcalan’ın avukatlarının da binmesi gerekiyor.
Yoksa yine boşa kosterlenme koster değilsin türküsünü yakmayalım.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019