Mehmet TIRAŞ
Yazının başlığını AKP’nin tetikçi esnaf takımından gazetenin Anakara temsilcisi sözde gazetecinin yazısından aldım bana ait değil..
Böyle bir yazının altına imza atarsanız ömür boyu kendinizi aklayamazsınız,itibarınızı,mesleğinizi ve en önemlisi güvenirliğinizi de sıfırlamış olursunuz.
Sonra da bana niye tetikçi,icazet üzerine yazı yazıyor diyorlar, diye kimseye kızmaya ve cevap vermeye hakkınız yok,olmaz da..
Olayı özetleyelim,Başbakan Erdoğan’ın Dershaneleri kapatma kararı almasından ve Taraf Gazetesinin de bu dershaneleri kapatma değil de, Gülen cemaatini bitirme kararı olarak 2004 yılında MGK kararı olarak alındığını ve ondan sonra da MİT tarafından Cemaatin düzenlediği her etkinliğin fişlendiğini de ortaya çıkartması, ortalığı toz dumana çevirmesi kimlerin gazetecilik yaptığı veya dalkavukluk yaptığını ortaya koymuş oldu.
Başbakanın bile gazetenin haberlerini yalanlamak şöyle dursun, açıklama cesaret bile gösteremediği habere, tetikçileri kraldan fazla kralcı kesilmeye başladılar..Belki de Erdoğan böylesi içeride ve dış dünyada yankı yapan bu haber üzerine konuşmadığına göre, tetikçi esnaf takımına havale etmiş olmalı.
Sözde Başbakanın can simidi olmak ve AKP’yi aklamanın yollarına girdiler ama bu kadar da olmaz denecek, ancak icazet üzerine ve bir de çıkar hesabıyla böyle bir yazı yazılır mı, demekten insan kendini alamıyor.
Sorduğu soruları hatırlatalım da gerisini okurlar ve medya mensupları değerlendirsin,neden bunlara tetikçi denildiğini okuyup ta görsünler.
Soruyor anlı şanlı gazetenin Ankara temsilcisi Gülen cemaatine hem de tarih vererek..
2004’ten önce kaç valiniz vardı,2004’ten bu yana kaç valiniz oldu?
2004’ten önce kaç milletvekiliniz vardı,2004’ten bu yana kaç milletvekiliniz oldu?
2004’ten önce kaç bakanınız vardı,2004’ten sonra kaç bakanınız oldu?
2004’ten önce kaç üniversiteniz vardı,2004’ten sonra kaç üniversiteniz oldu?
2004’ten önce ticari hacminiz neydi,2004’ten sonra ticari hacminiz ne oldu?
Tabi tuhaf olan eksik bıraktığı veya aklına gelmediği (mi) desek, kapatılacak olan dershane sayısını sormamış, dershane sektöründe Hizmet Hareketinin Pazar payı yıllık 625 milyon dolar, buna da değinmemiş(mi) yoksa ıskalamış mı?
Bunları bir gazetenin Ankara temsilcisi şahıs soruyor düşünebiliyor musunuz,gazetecilik mesleği açısından utanç verici,her hangi bir AKP’li siyasetçi sormuyor inanacak gibi değil..
Demek ki bir gazeteci siyasetçinin kayığına bindiğinde akıntıya kapılıyor, kendine de siyasette ikbal aramaya başladı mı,yandaşı olduğu partinin yanlışını –doğrusunu sorgulamadan savunur duruma düşüyor ve akçeli işlerin içine de girmiş oluyor ki,bu gazetecinin geldiği nokta da bunu gösteriyor.
Bu gazetecinin yazısı,Türkiye’de gazeteciliğin ne kadar ayaklar altına düştüğünü ve siyasetçinin tetikçisi olduğunun belgesi olarak tarihe geçecek..
İnsan bu yazıyı okurken utanıyor, ya yazanın evinde ve çevresinden kimse sormaz mı, bu yazı karşılığında AKP’e iktidarından ne kopardın ki,kraldan fazla kralcı kesildin,bu kışta kıyamette ayak yalın baş açık yola koyuldun? Sorarlar mı dersiniz,bizim ki de saflık ama ne yapalım merakımıza bağışlayın,gazetecilik demek soru demek, aklımızda olduğu için soruyoruz işte.
Türk medyası AKP’e iktidarının son beş yılında askeri dönemlerde bile rastlanmayan, bir baskı ve sansürle karşı karşıya.
Kim AKP’yi yani Başbakan Erdoğan’ı kusursuz gösteriyor,her ortamda AKP’nin kurmaylarından önce kendini öne atıyorsa, o gazeteci ve gazeteciler AKP’e tarafından kendine bağlı gazetelerde ve köşeler veriliyor, televizyon kanallarının kadrolu elemanları oluyor.Hem de bir günde üç kanala çıkan tetikçi takımı oluştu böyle bir gazeteciliği ben 35 yıllık bir gazete okuru olarak hayatımda ilk defa rastlıyorum..
Bu ekranlardaki kiralık tetikçi kalemşorları dinlerken,köşelerini okurken sormadan edemiyorum kendimce, gerçekten bu söylediklerine ve yazdıklarına kendileri inanıyor mu acaba?
Eğer gazetecilik yapsalardı, AKP’nin on bir yıllık iktidarında tam 10 bin 850 işçi, iş kazalarında ölmüş bunu yazarlar ve sorarlardı,bu cinayet sayısına 2013 yılı işçi ölümleri dahil değil..Kasım 2013 ayında tam 128 işçi, iş kazalarında öldü..
Yine üzerinden beş yıl geçmesine rağmen Hırant Dink cinayetinin faillerinin neden aydınlatılmadığını sorarlar!.Başbakan bu cinayet üzerine demişti ki,Hırant Dink cinayeti Ankara’nın dehlizlerinde kaybolmayacak..insan bir hatırlatır köşesinden ve çıktığı ekrandan dile getirilerdi..
Ya askeri savaş uçaklarıyla öldürülen iki yılının arifesine girilen bugünlerde 34 Roboski katliamı olarak tarihe geçen, 34 Kürt vatandaşın katillerinin ortaya çıkartılmasını sormaz mı,Erdoğan bu katliamın bombalanmasını emrini ben vermedim diyordu..Peki kim verdi?Her ortam da ben bu ülkenin Başbakanıyım, milli iradeyim,her şey benden sorulur diyorsunuz ya?
Peki sen vermedin de, kim verdi? Bu soruları Erdoğan’a sormak o kadar zor mu?
Hem de çok zor olsa gerek!.
Niye zor? Bir gazeteci yukarıda da işaret ettik eğer siyasette ikbal arar,akçeli işlerin içinde olur,patronunun kar hesabını yaparsa bu soruları soramaz,muhalif olanları iktidarın silahlı güçleri şiddetin her türlüsünü uygulasa da görmez..
Gezi olaylarında görmediği gibi,gezi de yaşananları hatırlayın 6 genç insan hayatının baharında demokratik hakkını kullandığı için polis güçleri tarafından öldürülmesi, 11 kişinin bir gözünü kaybetmesi ve binlerce insana yapılan şiddeti unutmak mümkün mü?
Özgürlük mücadelesi verenler açısından gazetecilik zor zenat ama tetikçiyseniz böyle bir derdiniz olmaz,bizde bunu hatırlatalım dedik, yandaş medyanın Ankara temsilcisinin sözde gazeteciliği üzerinden, gerçi hangi birini yazacaksınız sürüsüne bereket çekirge sürüsü gibi..
Bir soruyla kapatalım yazıyı, siz yandaş medyanın yazarları AKP’e iktidara gelmeden önce ne kadar maaş alıyordunuz,şimdi ne kadar oldu maaşınız?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- ZEHİRLENMELER “GIDA TERÖR” DEĞL Mİ?
1.12.2025 - İBB İDDİANAMESİ…
24.11.2025 - HUKUKTAN UZAKLAŞAN NEYE TUTULUR?
17.11.2025 - İŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ…
11.11.2025 - EN BÜYÜK MAĞDUR “KHK” LILAR…
10.11.2025 - MUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”,
3.11.2025 - ALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ…
27.10.2025 - TIKANMA VE TAHAMÜLSÜZLÜK…
20.10.2025 - SİYASAL İKTİDARIN HÜZÜNLÜ YOLCULUĞU…
13.10.2025 - “DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE…
6.10.2025
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
































































emre uslu
yazıyı baştan sona okudum ve şunu anladım tamamen hayal ürünü bir yazı O bile yazdıklarına inanmıyor oturduğu yerden yazıyor bence artık bu ülkede aptalların sayısında azalma var bu yazıyı okuyup anlayabilecek milyonlarca insan var HALA kirli bir siyaset ve psikolojik bir savaş sürdürülmeye çalışılıyor buda emre uslu ve benzerleri maşalığında sürüyor