Melih ALTINOK
Grup Yorum’un Cemo’su Star1’de çıkacak diye anten ayarı için günü çatılarda geçirdiğimiz zamanlardı.
Yargısız infazlar vaka-i adiyedendi. Şimdi Ergenekon’dan içeride olan katiller batı illerinde, diğer örgütler hâlâ “dergi çevresi” sayıldıklarından olsa gerek, gençleri Dev-Sol’cu ilan edip evlerinde patır patır avlıyorlardı. Öyle ki “Polis İmdat 155” hattı, “İmdat Polis! 155” diye anılıyordu.
Şimdiki gibi televizyon programlarında da “devrimciler” cirit atmıyordu elbette. En fazla adları “Perpa’da teröristler ölü ele geçirildi” diye zikrediliyordu haber bültenlerinde.
İşte o yıllarda Doğu Perinçek’le aynı programa çıkmıştı Ertuğrul Kürkçü. Tartışmanın en hararetli ânında Perinçek’e “Dev-Genç’in yumruğu kafana iner” demişti.
Gerçi şimdiki gibi sol camiada muteber bir isim değildi Kürkçü o zamanlar. Kızıldere’de “ölmediği” için (yani ahmakça bir gerekçeyle) kendisinden pek de iyi bahsedilmezdi. “Şaibeli” derlerdi.
Ama yine de sevinmiştik. Çünkü bizler için şaibesiz şekilde “faşist” olan, derin devletle içli dışlı birine karşı savurmuştu bu yumruk tehdidini.
Tamam, Dev-Genç’in “ordu ilericidir” muhabbetlerine, adım adım yabancı düşmanlığına evirilen katı antiemperyalist tavrına ya da bazı yöneticilerinin şaibeli ilişkilerine dair bugün daha çok şey biliyoruz. Ancak ne olursa olsun Dev-Genç, örgütlülüğünün ve pratiklerinin dışında, ülkedeki faşizme ve baskıya karşı çıkılması gerektiğini düşünen pek çok genç için bir semboldü.
Aradan yıllar geçti. 90’lar geride kaldı. Zamanla solun büyük kesimi ile derin devletle ilişkilerinden ötürü aforoz edilen Aydınlık çevresi ve diğer ulusalcılar arasındaki mesafe neredeyse kapandı.
Şimdi o yıllarda doğan kardeşlerimizle siyaset tartışıyoruz. Onlara bugün ağabeylerinin “özgürlük tutsağı, rövanş mağduru” diye saf tutturduğu isimlerin bildiğin faşist, darbeci olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.
Geçenlerde twitter’da Oray Eğin’in, Etyen Mahçupyan’ın harikulade yazısı “Hrant’ın parazitleri” yazısına Nuray Mert’in verdiği cevabı “işte Dev-Genç’in yumruğu” diye anonsladığını görünce o yılları hatırladım.
Körpecik solcu gençlerin, Kürtlerin katili kontra şeflerinin, camileri bombalama, azınlıkları katletme planları yapanların yargılandığı davaları sulandırmak için formül arayışları telefon konuşmalarına bile yansıyanlar Dev-Genç’in yumruğunu sahiplenmişler.
Üstelik işi o yumrukla, Hrant’ı katleden zihniyetin açık ve ürkek destekçilerini eleştiren bir yazarı tehdit etmeye kadar vardırmışlar.
Aynen öyle, Hrant’ın katillerinin açık destekçileri bunlar. Onu mahkemede tehdit eden Kerinçeklerin, Perinçsizlerin, Erenerolların, Küçüklerin avukatlığına soyundukları yazıları, yayınları ortada.
Dertleri Hrant olsa, Nedim Şener gibi, bir devlet operasyonu olan Dink suikastını cemaatçi polislere oradan da AK Parti’ye bağlama, yani topu taca atma çabalarının bayraktarı bir isim üzerinden 19 Ocak’ta sokağa çıkarlar mıydı?
Oluyor işte, Eğinler, Akinanlar Dev-Genç diyor, onun yumruğundan bahsediyor.
Bakıyorum, Dev-Genç’i bizler gibi eleştirmeden hâlâ sahiplenenlerden çıt çıkmıyor. Hatta hoşnutlar darbe muhiplerinin, Ergenekon taraftarlarının bu desteğinden.
Tanıdılar sevdiler demek, içlerindeki frankeştaynı ve ruh ikizlerini.
Evet, bir nevi AK Parti faşizmi
Evet, solun son zamanlarda belirginleşen bu amorfluğunun, kepazeliğinin sorumlusu büyük oranda AK Parti.
12 Eylülcülerin, 28 Şubatçıların, Ergenekoncuların, Balyozcuların yargılandığı davaların arkasına siyasi iradesini koyması nedeniyle, refleks siyasetinden başka yol bilmeyen Türkiye solunu daha da sağa itti AK Parti. Aslına bakarsanız, bugüne değin mütedeyyin iktidarların milliyetçi-devletçi tutumları sayesinde “devrimci” geçinen Türkiye solunun içindeki faşistin zuhur etmesine neden oldular.
Faşizan 19 Mayıs törenlerine, milli güvenlik derslerine son verip Andımız’ın, Gençliğe Hitabe’nin tartışma konusu yapılmasını sağladılar. Solcu Eğitim Sen’i bile Türk Eğitim-Sen’e doğru kaydırdılar.
Tıpkı Bosna’da Müslümanlar katledilirken, mevzua dindarlar el attı diye, normalde karşı çıkmaları gereken bu katliam karşısında nasıl sus pus oldularsa, şimdi de sahip çıkmaları gereken asli konularda çıtları çıkmıyor. Dahası, “düşmanlarından” geliyor diye bu demokratikleşme ve sivilleşme adımlarına engel olmak için varlıklarını inkâr edip, faşistlerle, darbecilerle kirli ittifaklara girmekten çekinmiyorlar.
Tamam, solun renk vermesinin müsebbibi (son dönemlerde tavsadığı için eleştirsek de) reformist politikaları nedeniyle AK Parti’dir. Ama yine Türkiye solunun kurtuluşu da onun elinde.
Eğer ilerleyen günlerde bir revizyonla İçişleri Bakanımız Şahin gibi muhterem birkaç ismi daha kabineye dâhil edebilirlerse şayet. Ya da “Kürtçe medeniyet dili değildir” türünden modernizmin hakikaten “bataklık” olduğunu gösteren açıklamaları daha çok dillendirirlerse belki Türkiye solu titreyip Avrupa solunu ve evrensel değerleri falan hatırlayabilir.
Ya, Sayın Erdoğan ve AK Parti kurmayları, Dev-Genç’in yumruğunun akıbeti sizin elinizde. Aklınıza gelir miydi hiç?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019