Mümtazer TÜRKÖNE
“Hakaretin şehveti” diyor, dünkü yazısında Yalçın Akdoğan; muhalefeti “nefes alır-verir gibi” iktidara karşı hakaretler, aşağılamalar sıralamakla suçluyor. “İktidarın gücü” işte bu yüzden küçümsenmemeli.
Muhalefet partilerinin tatsız-tuzsuz ve salt retorikle sınırlı eleştirileri zaman zaman bel hizasının altına iniyor; ancak bedihî bir hakikat ki, hiçbiri bu alanda Başbakan’ın eline su dökemez. Sadece salı günkü grup konuşmalarından hareketle bir karşılaştırma yapılsa “hakaret”, “aşağılama”, “tahfif” kategorilerinde kim tartışmasız galip gelir? Bu hafta Başbakan’ın “CHP haşhaş almaya başladı” lafına mukabele edebilmek için, sizce Kılıçdaroğlu’nun kaç fırın ekmek yemesi gerekir? İktidar mı daha keskin, yoksa muhalefet mi?
Bu karşılaştırmadan çıkacak tablo, iktidar ve muhalefet arasında ters yüz olmuş dengenin önemli bir göstergesi. Yumurta küfesi kimin sırtında? Yumurtaları kırmadan taşıma, yani ülkeyi istikrar ve barış içinde tutma sorumluluğu kimin üzerinde? İktidarın mı, muhalefetin mi? Nasıl olsa her ikisi de sandığın ürünü değil mi?
“Demokrasi sadece sandık değildir” sözünü reddeden bir Başbakan tarafından yönetiliyoruz. Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında geçen sene Gezi eylemleri sırasında patlayan ince ve örtülü polemiğin özü “sadece” lafzında düğümlenmişti. Demokratik yönetimin, içinde sandığın işlev üstlenmediği yüzlerce çeşidi var: Katılımcı demokrasi, çoğulcu demokrasi, sosyal demokrasi, iktisadî demokrasi, doğrudan demokrasi, radikal demokrasi vs. vs. Sandık, temsilî demokrasinin ve temsil kurumunun getirdiği bir mecburiyet. Sandığa temsilcilerimizi seçmek için müracaat ediyoruz. Temsilî demokrasiyi işlettiğiniz sürece sandıktan vazgeçemezsiniz ve başka hiçbir şey sandığın yerine geçemez. Ama hiçbir zaman “demokrasi sandıktan ibarettir” hükmüne de ulaşamazsınız. “Demokrasi sandıktan ibarettir” derseniz ortaya demokrasi (demos ve kratos) çıkmaz; sadece çoğunlukçuluk veya “azınlığın yönetimi”nin sayılarla değişen muadili olan “çoğunluk yönetimi” çıkar. Başbakan bu hafta grup toplantısında aynı sözü tekrarlarken bu sefer sonunu “demokrasi sadece sandıktır” diye bağlamak yerine “demokrasi sandıktan geçer” diyerek durumu demokrasiye inananlar için katlanılır hale getirdi. Söylediği doğru: Demokrasi -tabii temsilî demokrasi- eninde sonunda sandıktan geçer. Sandık demokrasinin olmazsa olmazıdır; ama her şeyi değildir. Çoğunluğun dışında kalanların, hatta iktidar partisine oy verip de, bazı kararlarını onaylamayanların veya fikrini değiştirenlerin devlet gücü karşısında korunması için temel hak ve özgürlüklerin garanti altına alınması ve anayasal koruma sağlanması gerekir.
Demokrasinin merkezinde yer alan sandık ortaya bir iktidar, bir de muhalefet çıkarır. Sandık vazgeçilmez olduğuna göre, sandıktan çıkan muhalefet de iktidar kadar meşrû, makbul ve değerli olmalıdır. Buraya kadar her şey normal. Muhafaza edilmesi gereken bir nizam, çözülmesi gereken sorunlar ve verilmesi gereken kararlar var. Sandıkta cevabını aradığımız “kim yönetecek?” sorusu, aslında “koca yumurta küfesini kim taşıyacak?” sorununu çözüyor. Sandıktan çıkan iktidar, yumurtaları kırmadan bu küfeyi taşımak zorunda. Sorumluluk iktidara ait. Muhalefet eleştirecek, kontrol edecek, denetleyecek, parlayıp gürleyecek, ortalığı yıkacak. Hükümet dengesini kaybetmeden küfeyi, içinde tek bir yumurtayı çatlatmadan taşıyacak. Peki taşıyor mu? Sorunun cevabı içinden geçtiğimiz krizin en temel çarpıklığını veriyor.
Manzara tamamıyla ters. Yumurta küfesi muhalefetin omuzlarında. Başbakan sandık üzerindeki kontrolünü, ülkeyi gererek, kutuplaştırarak sürdürüyor. Düşmanlar icat ediyor, sonra emrindeki propaganda araçlarını kullanarak bu düşmanları şeytana dönüştürüyor. Yatsı geçip, mum söndükten sonra bile devam eden “yakında açıklayacağız” sözlerini anlamlı kılan sadece medya gücü. Dış güçler, paralel yapı, hainler ve ajanlar ortalıkta cirit atınca, haliyle Başbakan’a geniş bir muhalefet alanı açılmış oluyor. İşte bu yüzden muhalefet partileri, muhalefet konusunda bile Başbakan ile rekabet edemiyor. Sandık her şey olduğuna göre, yumurta küfesi Muhalefet’in sırtında. Bizler de yine mecburen kırılan yumurtaların hesabını onlardan soracağız. İktidarda iken bile muhalefet edebilmenin siyasette ne büyük lüks olduğunu tahmin bile edemezsiniz.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025