Mümtazer TÜRKÖNE
Konuşan Cumhurbaşkanı olunca, anlatılan mevzu masal olmaktan çıkmıyor. Artık anlamayan kalmadı: Erdoğan kişisel hesabını, gölge boksu yaparak sürdürüyor.
Üstten bir kroşe, alttan bir aparkat, bir yandan da hoplayıp-zıplayıp duruyor; ama karşısında hiç kimse yok. Memleketin ciddi sorunları dururken, Kırmızı Kitap masalı türünden bu fantastik gayretlere inanmak ve ciddiye almak zorunda mıyız?
Önümüzdeki hafta MGK toplantısında Hizmet Hareketi, “millî güvenliği tehdit eden unsurlar” arasına alınacak, yani “iç düşman” ilan edilecekmiş. Erdoğan şöyle sıralıyor: Önce MGK’da müzakere edilecek, tavsiye kararı basına açıklanacak sonra da Bakanlar Kurulu bu tehdit tanımlamasını Millî Güvenlik Siyaset Belgesi’ne dahil edecekmiş. “Ben ne dersem o” zorbalığı bir kenara, Erdoğan asıl niyetini “basına açıklama” kısmında ifşa ediyor. Cumhurbaşkanı’nın tek başına yürüttüğü kişisel bir algı operasyonu ile karşı karşıyayız. Nereden belli? Şuradan: Devlet sırrı basına açıklanmaz. Millî Güvenlik Siyaset Belgesi gizli bir belge, MGK’daki alınacak kararlar da “gizlilik” niteliği taşıyor. Gölge boksu tarzında bir gösteri ile karşı karşıya olduğumuz şimdi anlaşıldı mı?
Kırmızı Kitap adı verilen MGSB, Soğuk Savaş döneminde ABD tarafından icat edildi ve bizde ilk defa 1964 yılında, askerî vesayeti kalıcı hale getirmek için devreye sokuldu. Vesayet için düşman lazımdı, bu belge düşmanları ballandıra ballandıra sıralamak için çok efsunkâr idi. Aslında gerçek mevzuyu Amerikalıların pratik işletme mantığından çıkartmak çok kolay. Bugün şirketlerde ve kamu kurumlarında yaygın olarak kullanılan SWOT analizi ve strateji planlamaları aynı mantıkla yapılıyor. Güçlü ve zayıf yanlarınızı sıralayıp, çıkarlarınızı korumak ve geliştirmek adına öncelikler sıralaması yapıyor, sonra bunları bir politikaya dönüştürüyorsunuz. Millî güç unsurları, iç ve dış tehditler, çıkar öncelikleri şeklinde listeler ortaya çıkıyor. Bu çalışma basit bir masa başı çalışması olarak veya Erdoğan’ın zannettiği gibi bir propaganda dokümanı olarak kalmıyor. Mesela Suriye düşman mı? O zaman, Suriye’nin askerî durumuna göre sınır boyuna yerleştireceğiniz askerî gücün planlamasına geçiyorsunuz. 2010’a kadar bu belgede yer aldığı şekilde bir “irtica tehdidi” mi var? EMASYA Protokolü çerçevesinde, irticaî bir kalkışma durumu için askerinizi eğitip, donatıp ona göre istihbarat topluyorsunuz. Türkiye için elbette ciddi tehditler var. Meselâ küresel ölçekte kara para trafiğinden nemalanmak için devletin uluslararası itibarını ve çıkarlarını rehin bırakan bir rant oligarşisi hâlâ etkin durumda. MGK’da ele alınması gerekmez mi?
Hizmet Hareketi MGSB’de “iç tehdit” olarak yer alırsa, bu durum Erdoğan’ın sorduğu şekilde “neyi getirir?” Verdiği cevap derdinin ne olduğunu da gösteriyor: “...yargının da uluslararası camianın da bu tür olaylara bakınışı değiştirir... Dostluk, kardeşlik bağlarıyla birbirine bağlı olduğunu söyleyen ülkeler bu tür şeylerde o ülkenin gerek Bakanlar Kurulu gerekse Milli Güvenlik Kurulu gibi önemli bir kurumunun almış olduğu kararı veya tavsiyeyi gözardı etmezler.” Neymiş Erdoğan’ın derdi? Yargı ve dost ülkeler öyle mi? Birincisi: Yargı bu belgeyi hiçbir zaman göremeyecek. 2006 yılında Danıştay bir konuda karar vermek için “Dönemin Başbakanı”na müracaat edip belgeyi görmek istemiş ve Başbakan da, “gizli” olduğu gerekçesi ile göstermemişti. İkincisi Erdoğan’ın zihninden geçeni ele veriyor. “Dost ülkeler” neyi göz ardı etmeyecekler? Türk okullarını değil mi? Gizli belgenizi onlara gösterecek ve bu okulları kapatmalarını isteyeceksiniz. Peki ne olacak? Ülkenizin uluslararası alanda en büyük gücüne karşı savaş açarken acaba sizi kim ciddiye alacak?
Tilkiler yukarıda işte böyle geziyor ve kuyrukları hep kısa devre yapıyor. Anlayacağımız, “akı kara göstererek” Erdoğan gücünün akıl dışı sınırlarını hepimize kanıtlamış olacak. Başarabilecek mi? Geride hiç kimsenin ciddiye almayacağı bir MGK ve masal kadar inandırıcılığı olmayan bir Kırmızı Kitap’a razı iseniz, neden olmasın?
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025