Mümtazer TÜRKÖNE
Demokrasilerde yönetenlerin tek üstünlüğü, yönetilenlerin onlara devrettiği yetkidir. Sana devrettiğimiz yetkilerin tamamının asıl sahibi biziz.
Bu yetkiler arasında kimseyi küçük görme, kimseyi hizaya çekme, hiç kimseye “sen kim oluyorsun” deme ve hakaret etme hakkın yok. Haddini, yani anayasayla sınırlanan hududunu bilecek, ona göre davranacak, orada yazıldığı gibi konuşacaksın. Türk milletinin birliğini ve Türk devletini temsil ediyorsun, (m.104); toplumu inancına göre bölemezsin, birini dindar diğerini ateist olarak ayıramazsın; insanların mezheplerini ima ederek kutsal kitaplara bağlılığını sorgulayamazsın. Anayasa’nın 10. maddesinde emredildiği üzere şahsında temsil ettiğin devlet adına kimseyi “siyasî düşüncesi, felsefî inancı, din ve mezhebi”ne göre ayırıma tabi tutamazsın.
Dinî kuralları, kurumları ve gelenekleri kafana göre yorumlayıp yeni din anlayışları vücuda getiremezsin. Dinî alanda en küçük bir yorumda, farklı yorumlar arasında tercihte bulunamazsın. Herhangi bir konuda şer’î hüküm, yani fetva veremezsin. Diyanet İşleri Başkanlığı, Papalık gibi bir “dinî liderlik” makamı değildir. Geçmişte Şeyhülislâmlık makamı da böyle değildi. Kaldı ki sen padişah veya halife değilsin. Papa ile Diyanet İşleri Başkanı arasında mukayeseler yaparak Müslümanların zihnini bulandıramazsın. İslâm’da ruhbaniyet yoktur. Katolik dininin inanç esasları, ruhban sınıfı ve kutsallık anlayışı ile İslâm dini arasında en küçük bir benzerlik bile kurulamaz. Diyanet İşleri Başkanlığı, genel idare içinde yer alan bir kamu kurumudur. Başkan, müsteşar düzeyinde bir devlet memurudur. Diyanet İşleri Başkanı’nın dinî konularda fetva verme selahiyeti bile yoktur; bu yetki Din İşleri Yüksek Kurulu’na aittir. İslâmiyet’i Katolik inancı ile, Diyanet İşleri Başkanı’nı Papa ile mukayese ederek Müslümanları küçük düşüremezsin. Papa’nın mütevazı hayatı ile Diyanet İşleri Başkanı’nı zorla şatafat ve debdebe içine sokmaya çalışarak karşılaştırmak görüldüğü üzere gurur verici sonuçlar vermiyor. Hıristiyan alemi tarih boyunca bu zenginlik ve şatafat yüzünden parçalandı ve birbirine savaş açtı. Protestanlık ve bir yığın Hıristiyan tarikat bu güç ve zenginliği protesto ederken doğdu. Sahip olduğu güç ve zenginliğinden dolayı en fazla eleştirilen Papa’nın bile lüks bir makam aracının ve özel uçağının olmamasından, bir Müslüman ülkenin cumhurbaşkanı olarak ibret alman gerekmez mi?
Din ve dindarlık gücünü tevazudan, saflığından ve samimiyetinden alır. Devletin zirvesindeki israfa Diyanet İşleri Başkanı’nı ortak ederek, bu saygın makamı neden küçük düşürüyorsun? Diyanet İşleri Başkanı, bir din alimi olarak temsil ettiği makamın mehabetine uygun davrandı ve lüks makam aracını iade etti. Bu tevazuu ve feragati ile Yüce Dinimizin temsilini hakkıyla ifa etmiş ve inananların gönlünü fethetmiş oldu. Neden bu makam üzerinden siyasî tartışmalar yürütüyorsun, bu tartışmaları sürekli gündemde tutuyorsun? Müslümanların muhabbetine ve İslâm’ın satvetine neden zarar veriyorsun?
Diyanet İşleri Başkanlığı da, imam hatip liseleri de İslâm’ın şartlarından biri değilken, bu kurumları eleştirenleri neden “Ateist bir nesil yetiştirmek”le suçluyorsun? İnancı neden daraltıyor ve insanları dışında bırakıyorsun? Sana insanların inancı hakkında hüküm verme yetkisini ne zaman verdik? Kutsallarımızla neden bu kadar çok uğraşıyorsun?
“Görevini tarafsızlıkla yerine getirme” yeminini hiç hatırlatmıyorum. “Anayasaya, hukukun üstünlüğüne ve demokrasiye bağlı kalacağına” dair tarih huzurunda “namusun ve şerefin üzerine” yemin ettin. Menderes bizim sevgilimizdir, şehidimizdir. Neden onun aziz hatırasının arkasına saklanıyorsun? Sadece biz değil, bütün dünya ayağa kalkmış Türkiye’deki hukuk katliamından, adaletsizlikten şikayet ederken kendini Menderes gibi Mursî gibi darbe mağdurları ile neden bir tutuyorsun?
Ey Cumhurbaşkanı, kullandığın bütün yetkileri bizden aldın. Biz sana “parlamenter sistemi bekleme odasına alma” yetkisi vermedik. Parti lideri gibi seçim kampanyası yürütme ve oy isteyemezsin. Sahabenin Hz. Ömer’e söylediği gibi seni doğrultmak için kılıçlarımız yok. Sadece kalemimiz ve yüreğimiz var. Ey Cumhurbaşkanı tarih ve millet önünde senden şikayetçiyiz.
Yazarlar
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025