Yusuf Kaplan
Diyanet, bütün diğer devlet kurumları gibi laik bir kurum. Bunu hatırlatmaya bile gerek yok.
Fakat bu ülkede, bütün kurumlar içinde, yakından incelendiğinde, kurulduğu zamandan bu yana, ötekileştirilen, itilen-kakılan, yıpratılmaya çalışılan Diyanet birinci sırada yer alır sanıyorum.
Ama şu kesin: Yer yer hükümetler tarafından yönlendirilmeye çalışılsa da, laik devletin baskısını üzerinde en çok hisseden kurumlar arasında da birinci sırada yer alır Diyanet.
Diyanet’in kuruluş gerekçesi ve nedeni, aslında laik devlet tarafından önce dini kontrol etmek, daha sonra da baştan aşağı dizayn etmek.
Bütün bu zor şartlara ve baskılara rağmen Diyanet İşleri Başkanları, bir kaçı dışında, anaakım İslâm anlayışını iyi kötü temsil etme kaygısı içinde oldular.
Bu yazıda Diyanet’in nasıl olması, nasıl bir yapı arzetmesi gerektiğine dâir önerilerimi paylaşmaya çalışacağım sizlerle...
İSLÂM’A YAPILAN SALDIRILARA CEVAP VEREBİLEN BİR DİYANET...
Diyanet’in bütün açık veya örtük baskılara rağmen atması gereken birkaç olmazsa olmaz hayatî atılım var.
Birincisi, İslâm’a yapılan akademik oryantalist saldırılara karşı İslâm’ın evrensel, zamanlar ve mekânlar üstü sâbitelerini korumakonusunda gereken akademik, ilmî, fikrî cevapları verebiliyor olmalı Diyanet.
Hadislere, mezheplere, tasavvufî geleneğimize yapılan entellektüel saldırılara karşı entellektüel çapı ve derinliği olacak güçlü cevaplar verilmiş olmalıydı şimdiye kadar.
Bu konuda Diyanet’in gerekli entelektüel performansı gösterdiği söylenemez. Dahası, zaman zaman bu oryantalist söylemleri benimsediği bile gözlenmiştir, ki, bu zihinsel felçleşme hâlidir ve Diyanet adına oldukça düşündürücüdür.
Aksine, Batı’dan gelen, ülkemizde de bazı çevrelerce benimsenen ve hızla topluma enjekte edilmeye çalışılan bu sığ oryantalist söylemlerin sünnete, hadislere, mezheplere, özetle İslâm’ın kurucu ve koruyucu kaynaklarına yapılan yoğun saldırılar karşısında sessiz kaldığı gözleniyor Diyanet’in.
Bu konuda Batı dinlerini de iyi bilen yeni Diyanet İşleri Başkanımız Ali Erbaş Hoca’nın, İslâm’ı reforme ederek Protestanlaştırma ve sonuçta da hayattan uzaklaştırma kaygısı güden oryantalist saldırılara karşı güçlü cevaplar verecek akademik ekipler oluşturmasını öneririm.
İSTANBUL’U YENİDEN İLİM VE FİKİR HAYATININ MERKEZİ YAPACAK BİR DİYANET...
İkinci olarak, Diyanet, sadece oryantalist saldırılarla mücadele etmekle kalmamalı, savunmacı konumla kendini sınırlamamalı, “kurucu” bir konuma geçmeli.
Bunun için de, İstanbul’u Ezher, Medine, Malezya, İslamabad, Delhi gibi şehirlerdeki İslâm düşüncesiyle, bütün İslâm ilimleri ile ilgili araştırmalar yapan üniversiteleri geçecek, Batılıların da, Müslümanların da kayıtsız kalamayacakları, özellikle de İslâm dünyasında güçlü entelektüel hareketlerin gelişmesi ve kök salmasını sağlayacak ölçekte merkezî bir konuma yükseltecek çalışmalara soyunmalı.
İslâm Ansiklopedisi bu yolculuğun kilometre taşlarından biridir ama sadece bu yetmez.
Müslümanların da, Batılıların da İslâm fikir, sanat, ahlâk, siyaset ve medeniyet fikriyatının klasiklerini ortaya koyacak bir ilim ve fikir başkenti olarak görecekleri bir konuma ulaşacak bir İstanbul inşa edilmeli.
İSLÂM DÜNYASINI TOPARLAYACAK ATILIMI YAPACAK BİR DİYANET...
Üçüncü olarak da, İslâm dünyasının iki asırdır yaşadığı ikinci büyük medeniyet krizinin aşılmasında bu ilim ve fikir atılımına paralel olarak medeniyet coğrafyamızın İslâmî omurgasının icat edilen paralel dinler tarafından târumar edildiğini görerek İslâm dünyasını yaklaşık bin yıl ayakta tutan, mayasını Hanefîliğin kardığı, ruhunu bizim gönülleri fetheden irfan geleneğimizin şekillendirdiği Ehl-i Sünnet omurganın bütün İslâm dünyasında köksalması için asırlık yükümlülükler üstlenmeli Diyanet...
İslâm dünyasında iki asırdır, özellikle İngilizlerin sinsi ve yoğun çalışmalarıyla, biri hâricī mantıcına dayalı, diğeri protestanlaştırılmış bir din algısını eksene alan başlıca iki paralel din icat etme savaşı veriliyor. Bu, ölümü göstererek sıtmaya razı etme “pornografi”isidir.
Tam da hem İslâm dünyasının hem de bütün dünyanın bizim gönülleri fetheden binyıllık kurucu ve koruyucu anaakım Ehl-i Sünnet tecrübemize ekmek kadar su kadar ihtiyaç hissettiği bir zaman diliminde, İslâm dünyasını yeniden toparlayacak bu İslâm idrakinin bütün dünyaya ulaştırılması, yayılması için Diyanet üzerine düşen yükümlülüğü kuşanmalı.
Bu üç faaliyet alanı, bu ülkede, devletin baskısından kurtarılacak bir Diyanet’in gerçekleştirebileceği ya da gerçekleşmesinde kilit rol oynayacağı, geleceğimizin temellerini oluşturacak en hayatî faaliyet alanıdır.
Bu nedenle Diyanet yıpratılmamalı, kendisini meşihat makamı gibi görmeli ve bu üç hayatî atılımın adım adım hayata geçirilmesi için kendisini seferber etmeli.
Bu üç faaliyet alanındaki yükümlülüklerini yerine getiren bir Diyanet sadece bu toplumu değil medeniyet coğrafyamızı da toparlayacak büyük bir yolculuğa öncülük edebilir...
Bunlar gerçekleşemeyecek hayaller değil, gerçekleştirilmesi için İslâm dünyasının sadece bizden beklediği yükümlülüklerdir.
Diyanet’in ülke içinde de bu yükümlülükleri gözönünde bulundurarak hareket etmesi, bütünleştirici rolünü hakkıyla oynaması ve anaakım İslâm idrakini, İslâm’ın kurucu ve koruyucu kaynaklarına aşındıran çetelere, oluşumlara Diyanet kurumunda prim vermemesi gerekir.
Bütün sorunlarına, eleştirilecek yanlarına rağmen Diyanet ülkemizde zorlu bir süreçten geçtiğimiz şu kaygan zeminlerde bütünleştirici, şemsiye rolü oynayacak en önemli kurumların başında geliyor.
O yüzden Diyanet yıpratılmamalı, Diyanet de kendisini yıpratacak yanlışlıklar yapmamalı.
Vesselâm.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020