Ahmet TAŞGETİREN
Refah’ın – Fazilet’in “Yenilikçiler”i, içlerinde ayrı bir parti kurma düşüncesi saklıyorlar mıydı?
“Milli Görüş” eksenli partiler kurulduğundan beri Refah ile en yüksek oy olarak yüzde 21 alınmış; Erbakan, Başbakan olmuş ama yine de kapatılmıştı.
Acaba daha kitlesel parti olmak ve daha yüksek oy almak mümkün olmaz mıydı? Acaba “Yenilikçiler” bunu mu düşünüyorlardı?
Fazilet Partisi’nde Abdullah Gül, Recai Kutan karşısında, Erbakan’ın iradesine rağmen aday gösterildiğinde seçimi kazansaydı “Yenilikçiler” bu parti bünyesinde daha sonra Ak Parti’de elde ettikleri kitle buluşmasını sağlayabilirler miydi?
Ak Parti kurulduğunda “Milli görüş gömleğini çıkarmak” kitlelerle buluşmak için yeni bir dil üretme düşüncesinin yansıması mıydı?
***
Erbakan Hoca, Ak Parti kurulduktan sonra da kendi partisinde kendi çizgisini sürdürdü. Adeta son nefesine kadar siyaset yaptı. Ama oy oranında sıçrama olmadı.
Ak Parti ise ilk seçimde yüzde 34’le birinci parti oldu, sonraları oylarını yüzde 49’a kadar çıkardı.
***
Şu sıralar sanki CHP de bir dönüm noktası psikolojisi içine sürüklenmiş gibi.
Geçmişte kurulu düzenin “Milli Görüş” çizgisindeki partilere yaptığını, bugünün, “Erdoğan merkezli kurulu düzen”i, CHP’ye yapıyor gibi.
O günün kurulu düzeni, Milli Görüş çizgisine “Yüzde 5’i aşma, aşarsan yakın tehlike olursun ve kapatılırsın” demişti. Kapatma davası bu gerekçeyle açılmıştı.
Bugün CHP’ye yapılan “Kılıçdaroğlu gibi ol, CHP’yi yönet, ama 13 kere yenilmeye razı ol, varlığını koru” gibi bir yaklaşımı içeriyor.
Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel çizgisi, “Refah’ın yenilikçileri”ni andırır biçimde bir “Yeni CHP” imajı üretmeye çalışıyorlar.
En son 31 Mart yerel seçimlerinde, 47 yıl sonra birinci parti oldular, büyük şehirlerin en büyüklerinde iktidarı ele geçirdiler.
Tam bu sırada CHP’ye “Eski CHP ol” yolunda operasyon çekiliyor. Hatta yönetimler, bizzat kurulu düzenin unsurları ile (aparatları mı demem lâzım bilemedim) “Yeniler”den alınıp “Eskiler”e veriliyor. İstanbul’da yapıldı, genel merkezde yapılması da eli kulağında… (Meğer Kılıçdaroğlu ne çok sevilirmiş!)
Peki ne olacak bu durumda?
CHP hem olacak hem de “Majestelerinin muhalefeti” niteliğinde iş görecek, öyle mi?
Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’nun yola çıkarken seslendirdikleri “Değişim” misyonu da bitecek!
***
Yoksa Ak Parti, zemin kaybetmenin getirdiği telaşla ve bilinçsiz biçimde, CHP içindeki bu yeni ekibi, kendisinin yaşadığı sürece zorlayan bir misyonu mu üstlendi?
***
Şöyle bir görüş var. “Milli Görüş siyaseti”, kendi içinde tutarlı sıkı dokunmuş yapısıyla, geniş kitlelere ulaşamazdı. Ak Parti olayı, “Gömlek çıkarma eylemi” ile kitlelere açıldı ve karşılık buldu.
CHP birinci parti olmayı 47 yıl sonra başardı, o da yüzde 36 oyla. Belli ki geniş kitlelerin CHP çizgisine bir rezervi var. Tamam, tıpkı “Milli Görüş” gibi “CHP’nin tarihi çizgisi”nin de alıcısı var ama, o çizgi ile “asla” barışmayacak bir kitle olgusu da mevcut.
Mevcut iktidarın bütün yanlışlıkları, “CHP mi asla!” refleksi ile içe sindiriliyor. CHP’nin kendi klasik tabanı dışından oy alması lâzım. İmamoğlu öyle bir dil geliştirdi de İstanbul’u aldı üç kere. Özgür Özel “muhafazakâr, milliyetçi, Kürt, sosyal demokratlar”la açılmaya çalışıyor.
CHP, toplum zihnindeki bagajlara rağmen bu yeni ekiple yüzde 36’nın da üstüne çıkar mıydı? İktidarın korkusu o muydu? Onun için mi yol kesiliyor? Onun için mi “Eski CHP”yi temsil edecek kadrolarla iş tutmak tercih ediliyor?
Diyelim 15 Eylül’deki mahkemede mutlak butlan kararı verilerek CHP’ye de el kondu. Kayyım atandı. Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi tıpkı İstanbul’da Gürsel Tekin için yapıldığı gibi mahkeme tarafından re’sen tayin edildi.
İktidar cenahı da rahat bir nefes aldı.
Ne yapar şu andaki kadro? “Sen sağ ben selâmet, Türkiye’de siyaset bu kadar oluyor, ne haliniz varsa görün” der, evlerine mi çekilir?
Yoksa, eski bagajlardan da kurtulmuş olarak, kendisine yeni bir yol mu açar?
Türkiye’de şu anda asıl soru şu: İktidar ülkeyi o kadar kötü yönetiyor, toplum o kadar derin boğulma hissi yaşıyor ki bu ortamda bile muhalefet neden toplumla buluşamıyor?
Hani Tayyip Erdoğan’ın ilk çıkış günlerinde, muhalefet diliyle “Bu zulümdür” diye bir seslenişi var.
Bugün bir muhalefet lideri meydanlarda “Bu zulümdür” diye seslendiğinde sesini yankılandıracak milyonlarla buluşulabilir.
Emeklinin yaşadığı zulümdür, asgari ücretlinin, hatta bütün ücretlilerin yaşadığı zulümdür, üniversite bitirip işsiz kalanın yaşadığı bin kere zulümdür, ev gençlerinin yaşadıkları zulümdür, çiftçinin yaşadığı, esnafın yaşadığı….
Tayyip Erdoğan muhalefet olsa böyle seslenirdi…
Ekrem İmamoğlu kitlelerle böyle buluşuyordu, Özgür Özel de kitlelerle biraz böyle buluşuyor. Bunu Tayyip Bey de görüyor. Yol kesme olayları bunun için oluyor.
Bakalım CHP’ye yönelik operasyonların içinden “Gürsel Tekin ve Kılıçdaroğlu sizin olsun, bize meydanlar yeter” diyen “yeni bir siyaset dalgası” çıkacak mı?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları













































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025