Akın ÖZÇER
Demokrasi ve insan hakları gibi paylaştığımız evrensel değerlerin damgasını vurduğu ya da daha doğrusu vurmasını dilediğimiz günümüz dünyasında bir ülkede meydana gelen siyasi gelişmeleri uluslararası kamuoyuna olduğu gibi aktarmak büyük önem taşıyor. Gelişmeleri evrensel değerlerin ışığında doğru değerlendirebilmek için o ülke ve siyasetine ayna tutmak gerekiyor kısacası.
Dünyada bu işlevi lâyıkıyla yerine getiren uluslararası kuruluşlar da, çalışmaları kamuoyuna yansıyan bilim adamları ve uzmanlar da var. Örneğin AB Komisyonu’nun aday ülkelerin Kopenhag ölçütlerini karşılamak ve Topluluk müktesebatına uyum sağlamak için kaydettiği ilerlemeleri değerlendiren yıllık ilerleme raporlarının bu ülkelere tutulan aynalar olduğu genel kabul görüyor. Çünkü bu raporlarda adayların gerçekleştirdiği siyasi ve ekonomik reformlar, üyelik sürecini olumsuz yönde etkileyen faktörlerle birlikte değerlendiriliyor ve o adayın artı ve eksileriyle gerçek görüntüsü tıpkı bir aynada olduğu gibi ortaya konuluyor.
Bir ülkeyi ve siyasi gelişmelerini olduğu gibi yansıtmak bilgi ve uzmanlığın yanı sıra, söz konusu ülkede faklı siyasi görüşlere sahip siyasetçi ve kamuoyu önderleriyle düzenli diyalog ve iletişim içinde olmayı da gerektirir. Aksi takdirde toplumsal kutuplaşmanın ileri düzeyde yaşandığı Türkiye gibi bir ülkenin uluslararası kamuoyuna yansıyan görüntüsü olduğundan daha iyi ya da daha kötü olabilir.
Bir ülkenin imajını bilgisizlikten değil bilinçli olarak olduğundan daha iyi ya da daha kötü göstermek de mümkündür elbette. Örneğin İsrail’in bugüne kadar izlediği politikalar dikkate alındığında uluslararası kamuoyundaki imajının olması gerekenden iyi, Türkiye’ninkinin ise kötü olduğu söylenebilir.
Türkiye’nin imajıyla ilgili olarak gözlemlediğim bir başka çarpıklık daha var. O da bugünkü imajının, anayasada yapılan -yetersiz de olsa – bunca reforma ve çözüm sürecinde sağlanan iyi, kötü ilerlemeye karşın, insan hakları ihlallerinin, kötü muamele ve işkencenin yaygın, yargısız infazların diz boyu olduğu, siyasetçilerinin “terör bitmeden demokratikleşme olmaz” söylemi ile insanları umutsuzluğa sevk ettiği 90’lı yıllara oranla çok da iyileşmemesi. Mevcut Türkiye henüz çözüm sürecini tamamlamış ve demokratikleşme adımlarını yeni bir anayasa ile taçlandırabilmiş değil ama özellikle bu iki konuda geride duran muhalefeti güçlendirmeye yarayacak şekilde Erdoğan karşıtı ölçüyü kaçıran değerlendirmelerin gerçekleri çarpıttığına kuşku yok.
Almanya’nın eski ve saygın dergilerinden (1946) Der Spiegel’in bu hafta “Erdoğan Devleti” kapağıyla iki dilde çıkan sayısında yayımladığı “Yeni Padişah” başlıklı haber yorumu sözünü ettiğim çarpıklığa bir örnek oluşturuyor. Bu çarpıtma “spiegel” Almanca “ayna” anlamına geldiği için ilk bakışta insanı şaşırtıyor belki ama yansıttığı figürleri eğip büken içbükey ve dışbükey aynalar da var.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde son dönemece girdiğimiz bu hafta başta Batı medyası olmak üzere yabancı medya Türkiye ile ilgili programlara, haber, yorum ve değerlendirmelere çok daha fazla yer veriyor. Bu yazıyı sonlandırdığım sırada İspanyol medyasından biri radyoda olmak üzere iki söyleşi talebi almış bulunuyordum ki benzer taleplerin önümüzdeki günlerde artması mümkün elbette. Türkiye’deki siyasi gelişmelere duyulan ilgi son derece doğal ama tutulan aynalar Almanlarınki gibi gerçekleri çarpıtan cinsten olmadığı takdirde. Erdoğan’ın bazı sözleri yasal düzenlemelere yansıyan bir şey yoksa bile otoriterlik, başkanlık ve yarı- başkanlık sistemi tercihi “padişahlık” olarak takdim ediliyor ve muhalefet cephesinin gayri ciddi tüm iddiaları gerçekmiş gibi aktarılıyorsa, bunları ciddiye almak mümkün olmaz elbette.
Türkiye’ye doğru ayna tutanlar ve cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda ciddi yorumlarda bulunan yabancılar da var. Bu konuda Ovipot (Observatoire de la Vie Politique Turque) ve kurucusu Prof. Jean Marcou’nun cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin değerlendirmeleri örnek oluşturuyor.
Prof. Marcou’nun Ovipot’ta yayınlanmış değerlendirmeleri
Ovipot aslında Fransız Anadolu Bilimleri Enstitüsü’nün (IFEA) internetteki sitesi; Enstitü de Fransa Dışişleri Bakanlığı ile Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi’ne (CNRS) bağlı. Ciddiyeti de yarı-resmi bir kimlik taşıyor olmasından kaynaklanıyor olsa gerek.
Türkiye’yi yakından tanıyan Grenoble Üniversitesi Profesörü Marcou, Erdoğan’ın başkanlık ya da yarı başkanlık sistemi talebini ve anayasada yazılı tüm yetkilerini kullanacağına ilişkin açıklamasını 2007 değişikliğinin (halkoyuyla seçilme) ışığında şaşırtıcı bulmuyor. Marcou, bu bağlamda 2007 değişikliğinin Fransa’da halen yürürlükte bulunan 1958 anayasasında 1962 yılında halkoyuyla benimsenen değişiklikle birebir örtüştüğünün altını çiziyor.
Anımsanacağı gibi, dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Charles de Gaulle’ün girişimiyle yapılan bu anayasa değişikliği 28 Ekim 1962 tarihinde gerçekleştirilen referandumda büyük bir çoğunlukla (yüzde 62.2) benimsenmişti. Yarı-başkanlık olarak tanımlanan Fransız sisteminde bu değişiklik yapılmadan önce devlet başkanı ABD’dekine benzer bir sistemle (80 bin kişilik büyük seçmenler tarafından) seçiliyordu. Bu yarı doğrudan seçim sistemi cumhurbaşkanlığı makamını güçlendirmişti, halkın doğrudan seçimi kuşkusuz daha da güçlendirecekti.
Prof. Marcou, bu konuda bir aydır Ovipot’ta yayınladığı yazılarda, 10 Ağustos seçimlerinin kazanacak adaylara göre Türkiye’nin anayasa sistemini değiştireceğinin, Erdoğan kazanırsa başkanlık sistemine doğru evrileceğinin, şansı az olan İhsanoğlu’nun kazanması halinde ise Avusturya ve Portekiz gibi devlet başkanları halkoyuyla belirlenen parlamenter sistem olarak kalacağının altını çiziyor.
Marcou’nun altını çizdiği diğer bir nokta, AK Parti’nin 2015 genel seçimlerinde üçte iki çoğunluğa ulaşabildiği takdirde, sadece başkanlık ya da başkanlık sistemine geçmek değil ayrıca çözüm süreci başta olmak üzere siyasi reformları tamamlamak için yeni bir anayasa yapacağı. Batı medyasında es geçilen bu husus aslında Erdoğan’a verilen desteğin pek de küçümsenmeyecek bir bölümünün gerekçesini oluşturuyor.
Bilgiye ulaşılmasının eskiye oranla çok kolaylaştığı içinde bulunduğumuz dönemde sadece Türkiye değil ayrıca dünyanın öteki ucundaki bir ülkenin siyasi gelişmelerini belirli bir nesnellik ve ciddiyet içinde aktarmak mümkün. Prof. Marcou’nun Ovipot’ta seçimlerle ilgili aktardığı bilgi ve yaptığı değerlendirmeleri bu amaçla örnek gösterme ihtiyacı hissettim.
Başta Batı olmak üzere uluslararası medyadan beklenen, Bülent Arınç’ın sözlerini kendi kontekstinden çıkarıp sosyal medyada kahkaha tufanına çevirenleri manşetlerine taşımaları değil, biraz olsun ciddiyet taşıyan değerlendirmeler yapmaları. Çünkü bu şekilde Türkiye’deki seçimleri hiçbir şekilde etkileyemedikleri gibi, kendi işlerini de doğru yapmamış oluyorlar.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları



































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
6.12.2025
1.12.2025
13.11.2025
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025