Akın ÖZÇER
Bu köşeyi izleyenler Ariane Bonzon’u anımsarlar. 1996-2006 yılları arasında Türkiye’de Fransız- Alman kültür kanalı Arte’nin temsilciliğini yapmış olan Fransız gazeteci şimdi 2004 yılında Washington Post Company tarafından satın alınan Slate.com internet dergisinin bir bakıma Fransızca versiyonu olan Slate.fr’de yazıyor. Slate.com, Le Monde’un eski direktörü Jean Marie Colombiani ve dört arkadaşı tarafından kurulan Fransız Slate’inde sadece yüzde 15 hisseye sahip ama iki web sitesi arasında çok daha önemli oranda bir işbirliği mevcut.
Bonzon’un 2004’de yayımlanmış “İstanbul ve İstanbullular” (İstanbul et les Stambouliotes) başlıklı bir kitabı var. Ayrıca 2008’de Fransa’nın eski başbakanlarından Michel Rocard’ın Türkiye’nin AB üyeliği lehindeki görüşünün yer aldığı “Türkiye’ye evet” (Oui à la Turquie) 2009’da Ahmet İnsel ve Michel Marin’in “Ermeni Tabusu üzerine diyalog” (Dialogue sur le Tabou Arménien) başlıklı kitaplarına da katkıda bulunmuş.
Bonzon’un Slate. fr’de yayımladığı yazılar genel olarak “Erdoğan karşıtı” olarak nitelenebilir. Bu çizgi aslında derginin orijinal İngilizcesinin genel çizgisiyle uyum içinde. The Slate Group Başkanı Jacob Weisberg ile 2008’den bu yıla kadar dergiyi yönetmiş olan David Plotz’un son dönemde Erdoğan’la yıldızı barışmayan American Musevi Topluluğu’nun üyeleri oldukları göz önüne alınırsa bu çizginin şaşırtıcı bir tarafı bulunmuyor elbette.
Bonzon’un cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sona erdiği saatlerde yayımladığı Türk-Amerikan ilişkileri üzerinden yaptığı polemiğe girmeden önce bir parantez açarak Le Monde’un yaptığı bu gazeteye hiç yakıştıramadığım düşük düzeyli Erdoğan karşıtlığını aktarmak isterim.
Düşük düzeyli karşıtlık
Erdoğan karşıtlığı siyasi bir tercih ama bu karşıtlığın gerçek verilere dayanması, asgari bir entelektüel düzeyi tutturması, en azından 21 milyona yakın seçmenine hakaret içermemesi gerekiyor. Saygınlığıyla bilinen Le Monde gazetesinin “Recep Tayyip Erdoğan, nouveau sultan de la Turquie” başlıklı dünkü başyazısı bu konuda kötü örnek oluşturuyor ne yazık ki. http://abonnes.lemonde.fr/europe/article/2014/08/11/recep-tayyip-erdogan-nouveau-sultan-ottoman_4469989_3214.html#liste_reactions)
Başyazıda özellikle AK Parti seçmeniyle ilgili demokrasi ve insan haklarıyla bağdaşmayan ifadeler var. Erdoğan’ın sadece kendisine gözleri kapalı destek veren 20 milyon insana hitap ettiğini söylemek, bununla da yetinmeyerek AK Parti’nin geleneksel seçmenini “Anadolulu, muhafazakâr, milliyetçi ve cahil (az eğitimli)” diye aşağılamak Sayın Kılıçdaroğlu’nun önceki gün eleştirdiğim seçmen tanımıyla aynı dalga boyunda değil mi?
Başyazıda ayrıca dikkat çeken yanlış bilgiler de var. Bir önceki yazımda da altını çizdiğim gibi, seçmen tercihleri analiz edilirken önlerindeki seçenekler doğru biçimde aktarılmak durumunda. Oysa Erdoğan’a atfedilen tüm eleştirilerden, karşısındaki çatı adayının ve destek aldığı CHP ve MHP’nin eleştirilen konularda çok daha demokratik tutum sergilediği sonucu çıkıyor. Örneğin gazetenin AK Parti seçmenini “muhafazakâr milliyetçi” olarak aşağılamasından Türkiye’yi tanımayan okur karşı cephede yer alan MHP seçmeninin “aşırılık” anlamında daha az “milliyetçi” olduğu izlenimi ediniyor. Oysa Kürt sorununun olmadığına, çözüm sürecinin ülkeyi böleceğine inanan asıl MHP seçmeni değil mi?
Bir başka örneği gazetenin Erdoğan’a atfettiği Ermeni düşmanlığı oluşturuyor. Oysa 1915 tehciri için Ermeni cemaatine taziye mesajı gönderen ilk devlet temsilcisi Başbakan Erdoğan oldu. Başyazar aklı sıra cahil olduğu için yaptığı bu manipülasyonun AK Parti seçmenince anlaşılmayacağı, “kültürlü” muhalefet cephesince de alkışlanacağı düşüncesinde olmalı. (!) Basın ahlâkına sığmayan bu manipülasyonu kınayarak parantezi burada kapatıyorum.
‘Obama kutlamak için Erdoğan’ı arayacak mı?’
Arianne Bonzon’un yazısı bu başlığı taşıyor. (http://www.slate.fr/story/90831/erdogan-obama) Bonzon’a göre, ABD Başkanı Barack Obama aylardır Erdoğan’ın telefonlarına çıkmıyor; çok acil durumlarda da yardımcısı Joe Biden’e aratıyor. Bonzon bunu, İsrail bir tarafa, iki taraf arasında Suriye ve Mısır konusundaki derin görüş ayrılıklarına bağlıyor. Başka bir deyişle Erdoğan’ın Suriye’de Esat’a, Mısır’da Sisi darbesine karşı çıkmasından rahatsızlık duyuyor.
Bonzon’un yazısında referans aldığı kişi ise İstanbul doğumlu Profesör Henri Barkey. O da aslında Slate ailesine yakın bir kişi; CIA yöneticilerinden Graham Fuller’le birlikte yazdığı “Kürt sorunu” başlıklı kitapla Türkiye’de de tanınıyor.
Barkey’in Bonzon’un yazısına yansıyan iddiaya göre, Başbakan Erdoğan’ın Batı’yı, özel olarak da ABD’yi “Türkiye’ye karşı finans komplosu düzenlemekle suçlaması” Obama’yı incitmiş. “Yakın çevresi hakkındaki yolsuzluk iddialarının ardından Erdoğan’ın Gülen hareketini (…) bu komplonun ve ABD desteğine sahip bir darbe girişiminin arkasında olmakla suçlaması yeni bir soğuk duş etkisi yapmış”. Barkey’in bu cümlesinden ABD’nin Gülen hareketine karşı operasyonlardan rahatsız olduğu anlamı çıkıyor. Ama ben şahsen bunun böyle olduğu kanısında değilim.
Buna karşılık, İsrail’in Gazze’ye yönelik son saldırılarında Erdoğan’ın ABD’yi özeleştiri yapmaya davet etmesinin ve İsrail’in Gazze’de yaptıklarının Hitler’in barbarlığını geçtiği uyarısının Washington’da hoş karşılanmadığı tespitine katılıyorum. Bonzon’un yazısında dört Kongre üyesinin Erdoğan’a yazdığı mektupta dile getirilen bu sözlerin “antisemitizm” olarak algılanabileceği ve bunun Türk-ABD ilişkilerine olumsuz yönde etkileyebileceği uyarısı da yer alıyor. Barkey, mektupla ilgili olarak ayrı bir uyarı daha yapıyor: “Bu, özellikle Ermeni soykırımının Kongre tarafından tanınmasının engellenmesinin imkânsız olacağına ilişkin bir mesaj.”
Barkey konuşmasını, Gezi protestolarını kastederek şöyle sürdürüyor: “Obama Temmuz 2013 gösterilerinden sonra daha sıkı durmalı ve ABD’nin böyle suçlanamayacağının anlaşılmasını sağlamalıydı. Eğer Obama o zaman çatışmadan korkmasaydı, bu antisemit ve Batı karşıtı dalga daha sınırlı olurdu.”
Bonzon yazısını, Başbakan Erdoğan’ın kendi seçmeninin çok ötesinde yüzde 73’ü NATO müttefiki ABD hakkında olumsuz görüşe sahip olan halkıyla uyum içinde olduğuna işaret ederek noktalıyor.
Yazımı sonlandırırken Başkan Obama’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı telefonla arayarak kutladığı haberi geldi. Böylece Bonzon’un üzerine uzunca bir yazı kaleme aldığı soru sadece 48 saat içinde ve ima edilenin aksine olumlu şekilde yanıtlanmış oldu.
Bonzon’un yazısı Erdoğan karşıtlığının temelinde İsrail ile köprülerin atılmasının olduğu mesajını güçlü biçimde veriyor. Ancak yazıda dile getirilen görüşlerin Amerikan yönetimi tarafından paylaşıldığını söylemek o kadar kolay değil. Bunlar daha çok malum lobinin dileklerini yansıtıyor belli ki.
Geçen yazımda olduğu gibi bir kez daha altını çizmem gerekir ki seçilmiş cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’a bundan böyle yöneltilecek mesnetsiz saldırıların hedefinde artık doğrudan Türkiye bulunuyor. Çünkü anayasaya göre cumhurbaşkanı devletin başı ve bu sıfatla Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil ediyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları

















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.12.2025
13.12.2025
6.12.2025
1.12.2025
13.11.2025
6.11.2025
30.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
8.10.2025