Akın ÖZÇER

Akın ÖZÇER
Akın ÖZÇER
Tüm Yazıları
ETA’dan hükümete diyalog çağrısı
9.05.2012
2845

 ETA’nın silahlı faaliyetine son verdiğini açıkladığı geçen 20 ekimden bu yana terör örgütünün kendini feshetmesi ve militanları ve mahkûmlarının topluma yeniden kazandırılması (reinserción) sürecinde kayda değer bir gelişme olmadı. Bunda sürecin önce erken genel seçimler nedeniyle derin dondurucuya konulması, ardından iktidarı devralan Halkçı Parti’nin (PP) hükümet çalışmaları ve İspanya’nın ertelenemez ekonomik sorunlarına öncelik vermesi rol oynadı. Ayrıca altının çizilmesi gereken bir başka husus, Rajoy hükümetinin sosyalistlerden farklı olarak bu süreçte ETA ile teknik nitelikli bir müzakereye girilmesine soğuk bakmasıydı.

Silah bırakma karşılığında hep siyasi taleplerde bulunagelen ETA bu kez yenilgiyi kabullenmiş ve bu süreçte mahkûmlarının durumuyla (yakın cezaevlerine nakli, hasta mahkûmların affı ve Parot doktrini uygulamasına son verilmesi gibi) ilgili teknik nitelikli talepleri dillendirir olmuştu. Örgüt kendini feshetmesiyle sonuçlanacak süreçte en azından militan ve mahkûmları için bir şeyler elde etmek istiyordu. Bunun için de haliyle hükümetle diyaloga ve bir yol haritası belirlenmesine ihtiyaç duyuyordu. Ancak PP, yukarıda da belirttiğimiz gibi, seçim öncesinden bu yana “yol haritası da ne demek, örgütle müzakere edeceğimiz bir şey yok” şeklinde özetlenecek tutumunu sürdürüyor.

Rajoy hükümeti, ETA mahkûmları için örgütün istediği gibi toplu değil, birey bazında çözümden yana. Bireysel çözümse, konuyla ilgili yazımda belirttiğim gibi, sosyalistlerin ETA’nın daha silah bıraktığını açıklamasından önce başlattığı, Rajoy hükümetinin de benimsemiş olduğu bir stratejiye dayanıyor. Şiddeti lanetleyen, örgütle bağlarını kopardığını kamuoyu önünde açıklayan ve terör kurbanlarının yakınlarından özür dileyen ve onlara tazminat ödemeyi kabul eden mahkûmların ceza indirimleri alarak erken tahliyesini öngören bu stratejiye “Nanclares yolu” ile tahliye deniyor. Zira bu uygulamadan ilk yararlanan Fernández Pérez de Nanclares isminde bir ETA mahkûmu; 2023’e kadar hapis cezası almışken ceza indirimleriyle geçen aralık ayında Rajoy hükümetinin onayıyla cezaevinden çıkıyor.

Ne var ki bu stratejinin ömrü pek uzun olmuyor. Şu âna kadar bu yola başvurmuş olan mahkûm sayısı sadece 20 ve bu başvuruların tümü ETA’nın silah bıraktığına ilişkin açıklamasından önceki döneme ait. ETA mahkûmları bu tarihten sonra hükümetle mutlaka teknik bir müzakere süreci olacağı ve varılacak uzlaşma sonucu daha kolay ve erken tahliye olacakları veya ceza indirimleri alacakları düşüncesiyle bireysel başvuruda bulunmuyor. Bu nedenle bizzat İçişleri Bakanı Jorge Díaz Fernández “Nanclares yolu”nun artık kapandığını kabul ediyor. Ancak ETA’nın mahkûmlarını kandırdığını, toplu çözüm olmayacağını vurguluyor ve bireysel çözümü yeniden çekici kılmak için koşullarını yumuşatıyor: Bundan böyle şiddeti kınadığını ve örgütten ayrıldığını kamuoyu önünde açıklamak bireysel çözümden yararlanmak için yeterli koşul sayılıyor. Ancak Rajoy hükümetinin bu tür küçük iyileştirmelerle yetinmesi ve ETA’nın kendisini feshetmesini, süreci işletmek için koşul olarak öne sürmesi haliyle çözümü de geciktiriyor.

Bununla birlikte İspanya’da geçen hafta konuyla ilgili önemli bir gelişme yaşandı. ETA’yı silah bırakmaya ikna ettiği söylenen, her ne kadar Zapatero ve Rajoy hükümetleri yetkisini tanımasa da, terör örgütünün altı aylık silahsızlanma sürecini kontrol eden uluslararası komisyonun sözcüsü Prof.Ram Manikkalingam, örgütün hükümete diyalog çağrısında bulunduğunu açıkladı. Sözcünün verdiği bilgilere göre, ETA silahsızlanma sürecine uygun davranıyor ve tek yanlı silah bırakmak ve şiddet sürecini noktalamak için mahkûmlarının durumunu da içeren bir uzlaşmaya varmak istiyor.


Luis R. Aizpeolea
El Pais’teki “Tony Blair’in uzayan gölgesi” başlıklı yazısında bu uluslararası girişimin perde arkasındakilerden birinin İngiltere eski Başbakanı’nın kabine şefi Jonathan Powellolduğuna dikkat çekiyor. Kuzey İrlanda barış sürecinin kilit isimlerinden olan Powell ayrıca 2007 yılında Zapatero hükümeti temsilcileri ile ETA arasındaki gizli görüşmelere de katılmış bir uzman. Çatışmaların çözümü çerçevesinde Kürt sorunuyla ilgili bazı toplantılara katıldığından Türkiye’de de tanınıyor. Aizpeola, Powell’ın IRA’da olduğu gibi, ETA’da da silah bırakma sürecini tehlikeye düşürecek bir bölünme yaşanmasından kaygılandığını, bu nedenle Rajoy hükümetinin süreci biran önce sonlandırması gerektiğini düşündüğünü vurguluyor.


Ne var ki Rajoy hükümeti henüz bu kaygıyı paylaşıyor görünmüyor. İçişleri Bakanı
Fernández uluslararası komisyona ilk tepkisini ETA’nın silahsızlanma sürecine uyup uymadığını kendilerinin pekâlâ kontrol edebileceklerini, bunun için komisyona ihtiyaç duymadıklarını söyleyerek veriyor. Ardından yaptığı açıklamayla ETA ile diyaloga kapıları kapatıyor: “Örgütle kendini feshetmeden temas olmayacak.” Fernández devamla PP’nin seçim kampanyasında kullandığı dövizi yineliyor: “Hükümet ETA ile hiç görüşmedi, görüşmüyor ve görüşmeyecek.”

Ana muhalefet lideri Rubalcaba, terörün sonlandırılması sürecinde hükümete desteğini yineliyor. Devletin bu süreçte hedefe varmak için her şeyi yapması gerektiğini vurguluyor ama şu nüansı eklemeyi de ihmal etmiyor: “Terörle mücadelenin ayrı bir aşamasındayız.” Ama Rajoy hükümeti hâlâ bu mücadelede yeni bir aşamaya girildiğinin farkında değilmiş gibi hareket ediyor.


[email protected]

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar