A.Turan ALKAN
Bunlar ‘off the record’ ha, yazmak yok! Güzel… Şimdi şeker kardeşim, adam doğru söylüyor aslında, ‘Fethin hesaplaşması 563 yıldır bitmedi.’ derken haklı. Öyle birileri var; kastettiği topluluk da biziz. Nasıl oluyor diyeceksin. Şöyle; bu altı asırlık bir hikâyedir ve ilk defa şimdi açıklıyorum. Fetihten dört gün sonra bizimkilerden sağ kalabilenler bir evin mahzeninde bir araya geliyorlar ve yemin ediyorlar. Diyorlar ki, “Biz Bizans’ın asil evlatları söz veriyoruz. Türkler Konstantinopol’u almış olabilirler ama bunu onların yanına bırakmayacağız. Bugünden sonra ihtida numarasıyla Türkler’in arasına sızacağız. Türkleri silahla, topla tüfekle yıkmak çok zor fakat başka dümenlerle dejenere edip, ahlâk duygularının içini boşaltarak çökertebiliriz. Kaba hatlarıyla böyle bir sözlü protokol geliştiriyorlar…
-Yok yav. Ee?
-İşte o gün bugündür biz Bizans’ın yeminli ve asil evlâtları olarak bu yönde sızma faaliyetlerimizi bir karınca sabrıyla geliştirdik. Neler mi yaptık: Esnafa hileli kantar tutmayı, domates kasasının altına çürük döşemeyi, dolandırıcılığı, hırsızlığı, yankesiciliği biz öğrettik. ‘Gözüm önüme aksın ki’ gibi mübalağalı sahte yeminler bile bizim patentimizi taşır. İnanmazsın, yalancı şahitlik, dedikodu, iftira, yalan, kumpas, ırza tasaddî, dublaj nedir bilmezdi bu saf Türkler. Müslüman gibi görünerek biz öğrettik bu çirkin şeyleri…
-Bak bak bak; sonra?
-Sonra politik sistemlerine sızdık. İlk başarımız kardeş katlini normalleştirmekti. Şeri hukuku, ulemayı, devletin emrine tabi kılan icat bizim eserimizdir. Ardından Yeniçeri ocağına el attık ve bu müthiş savaş birliğinin gazozuna ilaç atarak ikide bir padişaha kılıç çeken, leblebi gibi değerli bürokrat katleden, ırz düşkünü, haraççı, afyonkeş, rüşvetçi, iktidar komplolarını fiştekleyen serseri ve tehlikeli bir gürûh haline getirdik. Abartı sanma; Divan şiirine ve dolayısıyla gündelik hayata cinsî sapkınlığı biz yerleştirdik. Devleti içten çürüten rüşvetçilik mikrobunu biz yaymasak bu saf Türklerin fark edeceği bile yoktu be!
-Yakın tarihlere gelsek; yerim dar da…
-Peki canım. Asıl öldürücü ve hunhar darbemiz Türklere rantçılığın ne kadar ballı ve kıyak bir sektör olduğunu öğretmekti. Gariban Türkler bu yeme atladılar hemen. Çünkü dışardan helâl gibi görünüyordu; anlarsın ya! Başta sevgili Konstantinopol olmak üzere bütün Anadolu şehirlerini ‘imar göreceğiz, modern olacağız’ diye bizim ektiğimiz şer tohumları mahvetti ama en mükemmel sonucu burada, ebedî Bizans’ın kalbinde aldık. Türkler kendi elleriyle bu caanım beldenin canına okudular. Düşünebiliyor musun şu an şehrin nüfusu 15 milyonu geçti, hâlâ yeni nüfus çekmeyi planlıyorlar yahu, oleey diyoruz! Rantçılığın yandaş örgütlenmesi ile siyasileşmesi son büyük keşfimiz oldu ve her şeye aç ‘dindar’ Türk elitleri bu zokaya bayıldılar. Önce değerli kupon arsalardan başladılar; şimdi de büyük ölçekli yeşil kamu alanlarına kadar yapılaşmaya açıp rantını bölüşüyorlar. Böylece yürümeye yol, içmeye su, görmeye yeşil, soluklanmaya hava kalmadı. Oh olsun! Eserimizle gurur duyuyoruz. Haliyle şimdi dünya kamuoyu diyor ki, ‘İstanbul’u fethettik diye ne övünüyorsunuz be; mahvetmişsiniz şehri; Medenilik iddiası bir şehri yaşanılır kılmakla başlar; sizin medeni ehliyetiniz yok. Siz bırakın, BM idare etsin Bizans’ı!” Bunu dedirteceğiz eninde sonunda; zaten baştan çıkardığımız rantçı takımı bu konuda elinden geleni ardına koymuyor…
-Vay canına! Demek siz, siz…
-Kimseye söyleme ama; ölümü öp! Haa, ‘Fethin intikamını alıyorlar.’ lâfı biraz can sıkıcı ama artık fark etmez; iş işten geçti Türkler için. İntikamımızı aldık sayılır. Onlar Bizans’ı bizden söktüler, biz de onlara yâr etmedik. Katalaves? Keh keh…
(*) Anladın?
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016