Aydın ENGİN
Tümüyle sivil, tümüyle değerli, tümüyle çok anlamlı bir eylem başladı. Benim de itirazım var!.. (Twitter dilinde ≠benimdeitirazımvar oluyor).
Bu yurttaş eylemini başlatanlar çoğunuz için tanıdık. Yurttaş Girişimi.
Hani yıllar önce “Sürekli aydınlık için bir dakika karanlık” adıyla ünlenen o harikulade, o çok başarılı eylemi başlatan yurttaşlar yine kolları sıvamış.
Birkaç kez Tırmık’ta altı çizildi, “Yurttaş olmak zor zenaat” dendi.
Tribünde oturmayan, devletten hesap soran, alanlara çıkılmak gerekiyorsa çıkan, interneti yoksamayan, tersine imanına kullanan, katılan, katılımcılığı günlük yaşam gerçeğine dönüştüren yurttaşlardan söz ediyorum.
Benim de itirazım var etkinliği için bir açıklamaları var. Dikkatle okuyacağınız umut ve beklentisi ile aynen aktaracağım:
“Yurttaştan yurttaşa bir çağrımız var. Bu toplumun büyük çoğunluğu gelişmelerden memnun değiliz, huzursuzuz, güvensiziz, geleceği göremiyoruz, böyle yaşamak istemiyoruz. Milyonlarca yurttaşın olup bitenlere rızası değil itirazı var ama tek tek sesimiz duyulmuyor. Gücümüzü gücümüze, seslerimizi birbirimize katarsak suskunluğu aşarız, sessizliği deleriz, duyulur görülür hale geliriz.
Ekteki metni elindeki bütün olanak ve yollarla gönderebildiğin, ulaşabildiğin herkese, her partiye, her kuruluşa, üyesi olduğun örgütlere, arkadaşlarına, eşine dostuna, izlediğin kanalların haber ve tartışma programlarına, kendi sosyal medya ağına, her yere gönder. İstersen bu metinden birkaç cümleyi al, istersen kendi itirazını 140 karaktere indirip “BenimdeİtirazımVar” hashtag’iyle paylaş, metni Facebook’una koy. Yurttaşın, hepimizin itirazının milyonlara ulaşabilmesi için yaratıcı ol.”
Elden geldiğince yayılması, çoğaltılması istenen ekteki metin ise okuyup dağıttıktan sonra çerçeveletip duvara asılacak kadar anlamlı ve önemli.
Onu aktarıp bu Tırmık’ı noktalayacağım. Sakın “Tembel yazar günü böyle kurtarmış” diyecek çatal dillilere, eylem tembellerine kulak asmayın.
AKP iktidarında, OHAL koşullarında beyinleri ve vicdanları bacaklarının arasına sıkışmış heriflerin kol gezdiği şu günlerde susmamak, “itiraz etmek”ten daha önemli ne olabilir? (İtiraza itirazı olan beri gelsin)
Buyrun Yurttaş Girişimi’nin temel metnine:
Bu toprakların ortak sahibi olan bizler;
AKP, CHP, HDP, MHP ya da başka partilere oy veren
Türk, Kürt, Ermeni, Rum, Laz, Süryani, Çerkes, Müslüman, Hıristiyan,
Yahudi, Sünni, Alevi, inançlı, inançsız bütün yurttaşlar,
barış ve huzur içinde yaşayabileceğimiz bir ülke istiyoruz.
Savaş istemiyoruz, şehit istemiyoruz, çocuklarımızın ölmesini, öldürmesini,
birbirlerine silah çekmesini istemiyoruz.
Düşman cephelere bölünmek,
kardeşliğimizi, ortaklığımızı yitirmek istemiyoruz.
Ne darbe, ne vesayet. Ne diktatör, ne terör!
İşimizde gücümüzde, huzur içinde, özgür yaşamak istiyoruz.
Kadın olduğumuz için hırpalanmak, tecavüze uğramak, öldürülmek,
örtülüyüz diye aşağılanmak, şort giydik diye saldırıya hedef olmak,
korku içinde yaşamak istemiyoruz.
Kadın erkek hepimiz;
inançlarımızı, dinimizi, kültürümüzü özgürce, eşitçe yaşamak istiyoruz.
Hangi suçla suçlandığımızı bilmeden, kimin adına, hangi hukuka göre
karar verdiklerini bilmediğimiz mahkemelerce tutuklanmak, hapse atılmak;
darbeyle, terörle hiçbir ilgimiz yokken yalan ihbarlarla,
sahte delillerle sorgusuz sualsiz işimizden olmak,
meslekten uzaklaştırılmak, çoluk çocuğumuzla açlığa mahkûm edilmek;
barış deyince terörist, mağduriyet deyince hain ilan edilmek istemiyoruz.
Keyfi kararlarla malımıza mülkümüze el konmasını,
emeğimizin hakkının, ücretimizin, maaşımızın elimizden alınmasını,
evlerimizin, köylerimizin yakılıp yıkılmasını, çocuklarımızın eğitimlerinin aksamasını, gençlerimizin sokaklarda heba olmasını istemiyoruz.
Biz halkız, vicdanlı, iyi insanlarız; bizi tahriklerle kötücülleştirmeyin,
kin ve nefret sözleriyle ayrıştırmayın, kana, ölüme alıştırmayın.
Savaş, ölüm, idam, çatışma, kavga istemiyoruz.
Bu ülkeyi yönetenler, kaderimize hükmedenler!
Sizler; halkı sindirmek, özgürlükleri yok etmek için değil,
biz yurttaşları barış, güven, huzur içinde yaşatmak için seçildiniz.
Bilin ki bu gidişe rızamız değil itirazımız var.
Bizi duyun!
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021