Aydın ENGİN
AKP Reisinin bir hesabından söz edeceğim. Ama bir yerlerden bir şeyler duymadım. Kulağı delik bir Ankara gazetecisi kulağıma fısıldamadı. Benimki kanıtı olmayan bir akıl yürütmeden ibaret.
(Sayın savcı, yukarıdaki paragraf özellikle sizin için yazıldı. Gözünüzden kaçmasın e mi ?)
Aylardır (yoksa yıllardır mı?) Suriye ile yatıp Suriye ile kalkıyoruz. AKP Reis'i haftada en az bir kez TV mikrofonları önünde kükrüyor, "Bir gece ansızın girebiliriz" buyuruyor. O kükreyince AKP medyası vites büyütüyor, "Başkomutan emir verdi. Ordu İdlib için hazır" yollu savaş çığlıkları ile yeri göğü inletiyor.
Tamam, o "bir gece" bir türlü gelmiyor. Trump frene bastırıyor, "Kürtlere saldırırsa Türkiye'yi ekonomik olarak mahvederiz" diye posta koyuyor; AKP Reisi yutkunup "O sözler bizi üzdü" deyip İdlib seferini erteliyor.
Ardından Moskova seferine çıkıp Putin ile kapalı kapılar ardında Suriye, özellikle de İdlib pazarlığına oturuyor. Artık Putin ne dedi ise İdlib'e ansızın girilecek "o gece" yine erteleniyor.
Siyasetten anladığı ve becerebildiği AKP Reis'ine lâf çarptırmak, hakaret sınırında laflar etmekle sınırlı birileri sosyal medya bataklığında klavye şaklatıyor. "Oh giremedi ya... Hadi sıkıysa gir bakalım... Trump amcan izin vermedi mi Reis" yollu cümlecikler ile açıkça savaş çığırtkanlığı yaptıklarının bile farkında olmadan zırvalıyorlar.
Peki bu AKP Reis'i artık İdlib'e girmekten vaz mı geçti? Suriye Kürtleri ile, egemen bir ülkenin yönetimi olduğu iddiasını yitirmeyen Esat güçleri ile çatışmayı göze almaktan; ABD'yi, İran'ı ve Rusya'yı karşısına alacak bir askeri ve siyasal maceradan vaz mı geçti?
Sanırım farkındasınız AKP Reisi son günlerde İdlib'e, Suriye topraklarına yapılacak bir askeri harekât üstüne konuşmuyor.
Ama bu onun İdlib ağırlıklı bir Suriye harekâtından vazgeçtiği anlamına da gelmiyor.
Bir kaç gün önce toplanan Milli Güvenlik Kurulu ardından yayınlanan bildirideki şu vurguya bakın:
"...İdlib'de mevcut statünün korunması, Münbiç yol haritasının süratle uygulanması ve Fırat'ın doğusu ile ilgili varılan mutabakatların gereğinin yapılması hususundaki kararlı duruşumuzun sürdürüleceği belirtilmiştir."
Bu, bal gibi savaş demektir.
Suriye Kürtleri ile savaş. Esat ordusu ile savaş.
Ve bu bal gibi ABD, Rusya ve İran'la karşı karşıya gelmek demektir.
* * *
Şimdi soralım:
AKP Reisi bunu göze alabilir mi ?
Zor.
Ama onun ne kadar gözü kara olduğunu ve iktidarı kaybetmektense böylesine bir maceraya girebileceğini biliyoruz. En azından tahmin edebiliyoruz.
31 Mart seçimlerini "Türkiye'nin beka sorunu" olarak gördüğünü defalarca söyledi. Yani 31 Mart'ta AKP + MHP oyları muhalefetin oylarının altına düşerse AKP Reisi için dönüşü olmayan bir iniş süreci başlayacak. Bunu ben değil, beka sorunu diyerek kendisi söylüyor.
Bunu önlemek için ne yapacak, ne yapabilir?
Herhalde millet bahçeleri ile, laf salatasından "cek-cak" edebiyatından öte anlamı olmayan seçim manifestosuyla falan bunu başaramaz.
Çarşı pazar yangın yeriyken, işsizlik azgın bir tırmanışa geçmişken 31 Mart'ı garantiye almak, "beka sorununu" çözmek için çok daha etkili, çok daha çarpıcı bir çıkış gerek.
Acaba bu çıkış, seçimlere "İdlib fatihi Recep Tayyip Erdoğan" olarak girme hesabı olmasın?
Bülent Ecevit'in Kıbrıs çıkarmasını Ada'nın kuzeyinde kalıcı bir işgale çevirip, ardından başında kasketi ile "Kıbrıs Fatihi Karaoğlan" pozları vererek seçim kazandığını unutmayalım.
Siz unutsanız bile AKP Reis'i unutmamıştır.
* * *
Tekrar ediyorum:
Bir yerlerden bir şeyler duymadım. Kulağı delik bir Ankara gazetecisi kulağıma fısıldamadı. Benimki kanıtı olmayan bir akıl yürütmeden ibaret.
(Sayın savcı, yukarıdaki paragraf özellikle sizin için yazıldı ve yinelendi. Gözünüzden kaçmasın e mi ?)
Yazarlar
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021