Ayhan AKTAR
(Halil Berktay’a Cevap: 3)
Uzun süredir Halil’in yazdıklarında “doğruların peşinde bir mücahit” veya “alçak tabuları ben yıktım” diye böbürlenen bir “ağır abi” havası sezinleniyor. Fakat 1 Mayıs tartışmasında olsun, Nazım Hikmet’in “kadın düşmanı” olduğu konusundaki tespitlerinde olsun bir “çığırtkanlık” boyutu var. Mahmut Mutman dostumuzun haklı olarak “sansasyonalizm” olarak adlandırdığı bu üslup yoğun şiddet dozu içeriyor. (Star, 5 Eylül). Levent Yılmaz’ın da altını çizdiği gibi, “Bütün dünya haksız ve kendisi haklı olduğu için de, ağzına ne gelirse söyleyebileceğini zannediyor: Savruk, nobran ve özensiz” (Taraf, 23 Mayıs).
Biraz da Halil’in dramına empati ile yaklaşalım: Onun yazılarındaki saldırgan Stalinist üslubun I. Ergenekon iddianamesinin açıklanmasından sonra giderek arttığını gözlemledim. Doğu Perinçek’in derin devletle hangi tür ilişkiler içine girdiği, Veli Küçük gibilerle nasıl işbirliği yaptığını bu iddianame ile öğrendik. 1970’lerden beri izlediğim Maocu Aydınlık hareketinin özünde Kemalist milliyetçiliğe dayandığının farkındaydım. Ama Ergenekon iddianamesi ile ortaya yayılan pisliği görünce ben de şaşırdım.
Benim için “şaşırtıcı” olan yeni bilgiler, Halil için “travma nedeni” olmalıdır. Çünkü Halil Berktay 1970 ile 1989 arasında (dile kolay, tam 19 yıl) Doğu Perinçek’in yanında teorisyen olarak görev yaptı. Proleter Devrimci Aydınlık hareketinin yönetici kadrosundaydı. Perinçek’in 1970’lerin başında kurduğu illegal TİİKP’nin (Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi) Merkez Komitesi üyesi ve Ege Bölgesi sorumlusuydu.
Doğu Perinçek’in son marifetlerini okuduğu zaman Halil’in bir zamanlar “boğazına kadar pisliğin içine batmış olma” duygusuna kapıldığını tahmin edebiliyorum.
Diyarbakır Sanayi Odası Başkanı merhum Felat Cemiloğlu’na 12 Eylül’de Diyarbakır Cezaevi’nde insan dışkısı yedirmişlerdi. O da hapisten çıkınca ağzındaki kötü kokuyu yok etmek için bütün dişlerini söktürmüştü. Felat Bey kendi iradesi dışında hapishaneye konmuş ve işkence görmüştü. Ama Halil, inanarak ve isteyerek Perinçek’in askeri olmuştu! Halil’in temizlenme ihtiyacının, tıbbi deyimle çok daha “akut” olduğunu görüyorum.
Halil nasıl kurtulur?
İnsanlık hâlidir, bireyler sonradan çok pişman olacakları bazı işleri yapabilirler.
Ama bunu aşmanın yolu, 1970’lerin Maocu Stalinist şiddet dilini kullanarak her tarafa saldırmak değildir. Hasan Cemal ağabeyimiz Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım kitabını yazarak içinde yer aldığı cuntacı gelenekle hesaplaştı ve arındı. Halil’in eski silah arkadaşı Gün Zileli ise üç ciltlik anılarını yayınlayarak (Yarılma, Havariler ve Sapak) son derece cesur bir özeleştiri yaptı ve ruhunu temizledi. İkisine de saygılarımı sunuyorum.
Gün Zileli’nin anılarından çok şey öğrendim: Örneğin, ülkemizin Che Guevera’sı kabul edilen İbrahim Kaypakkaya, Aydınlıkçıların giderek “Kemalist ve darbeci” siyaseti benimsediğini söyleyerek örgütten ayrılmak ister. 1972 Mart’ında TİİKP yönetimi ile Söke dağlarında buluşan Kaypakkaya örgütten ayrıldığını bildirir. Zileli, o günlerde Kaypakkaya’nın ayrılma kararının örgüt içinde infaz ile cezalandırılmasını öneren birilerinin olduğunu, fakat Doğu Perinçek’in Kaypakkaya’nın idam fermanını infaz ettirmediğini yazıyor (Havariler, s. 20). Nedense, o korkunç önerinin kimden çıktığını söylemiyor. Gün Zileli’nin yarım bıraktığı hikâyeyi Halil’in aydınlatabileceğini düşünüyorum. Böylece, Halil’in anılarını yazarak temizlenme yolunda adımlar atacağını ummak istiyorum.
Halil’in başlattığı 1 Mayıs tartışması üzerine sevgili Bülent Somay bir yazı yazmıştı.
Yazıda hakikatin tek, mutlak ve bilinebilir olduğuna, o hakikatin de kendisinde/kendilerinde olduğuna yürekten iman edenlerin şiddete eğilimli olduğunu anlatıyordu.
Ve şöyle devam ediyordu: “Bir sınıf, grup ya da tabaka, artık o güne kadar var olduğu şekilde var olamayacağını gördüğünde şiddete başvurur, çünkü hayatın başka türlü de olabileceğini hayal bile edememektedir; niye etsin ki, hakikat onun tekelinde bir kere. O yüzden sözle ya da silahla şiddeti teşvik eden, ona hain, buna aptal, şuna cahil deyip ölüm fermanları yağdıran birinden, soğuk ve ‘nesnel’ bir tarafsızlıkla ama gene ‘her şeyi ben bilirim’ üslubuyla, bildiği tek ve tartışılmaz hakikati vazeden birine dönüşmek, aslında değişmemektir” (Altüst, no 7. Haziran 2012).
Bülent’in analizi doğru, fakat moral bozucu! Ben her şeye rağmen, iyimserliğimi koruyarak Halil’in tedavi olup iyileşeceğini umuyorum. Aksi takdirde, entelektüel hayatımızda ikinci bir “Yalçın Küçük Vakası” yaşanacaktır.
Bu yazılarda Halil’in tüm gevezeliklerine cevap vermedim. Çünkü yerim ve vaktim müsait değil. Ayrıca Taraf okurlarının başını ağrıtmak istemem. İsteyen Yüzbaşı Torosyan’ın anılarını alır ve okur. Yazdığım giriş yazısının arkasında duruyorum.
Benim için bu tartışma bitmiştir.
[email protected]
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.02.2016
25.01.2015
3.01.2015
19.03.2014
30.11.2012
29.11.2012
28.11.2012
30.04.2012
16.04.2012
9.04.2012