Baskın ORAN
Tamam. Hiç böyle bişey yaşanmadı. Hiçbir yerde. Tamam.
Ama insanların tepesine bi yandan Corona ve fakirlik binerken, bi yandan da acayip Rejim baskısı biniyor ve tablo birdenbire Frankensteinlaşıyor.
Teoride ve pratikte bilinir: Zor zamanlarda birey devlete sığınır. Ama aynı anda ekonomik olarak eziliyorsa, hiç öyle olmaz. Onu yazmak istiyorum.
Aklıma şu anda gelenleri telgraf çeker gibi (veya gençler anlasın diye, tvit atar gibi) kısa kısa örnekleyeyim. Ondan sonra da bu kadar şer’den hayr nasıl çıkacak, bu yazının başlığı niye okuduğunuz gibidir, onunla bitiririz.
***
Bu Rejim altında hiçbir şey şeffaf olmadığı için bilemiyoruz ama şunu biliyoruz: 131,5 milyar liralık işsizlik fonunun 122 milyarı “ucuz iç borçlanma kaynağı” yaratmak için Rejim tarafından devlet tahvillerine yatırılmış, yani istenildiğinde kullanılabilir durumda değil. Corona belasında işsizlere tahsis edilemiyor.
(İzninizle bir parantez: ‘İyi ki Corona geldi’ diyecek kadar berbat bi hale düştük çünkü gelmeseydi, bi de geri dönüşü olamayacak en büyük belaya, Kanal İstanbul’a batacaktık.)
Böylesi bir durumda, daha maskeyi dağıtamayan ülkemizde koruyucu ekipman yokluğu yüzünden enfekte olan sağlık çalışanları ülke çapında 8.000’e ulaşmışken, İngiltere’ye bakan onayıyla 84 ton koruyucu ekipman ihraç ediyoruz. Çünkü TL de döviz de nanay. Öyle ki, bankadaki şahsi dövizlere Rejim’in el koyacağı dedikoduları çıkmış vaziyette.
Öylesine bi durum ki, fiyasko içinde fiyasko: Oxford’da kalakalıp dönemeyen avukatım Oya Aydın’la konuştum, geçen Pazar günü gitmiş olması gereken ekipmanlar hakkında İngiliz yetkililer (geleneksel kibarlıkları icabı) “Hayal kırıklığına uğradık” demişler TV’de. Çünkü olayın haberi bizim gazetelerde çıkınca “en yukarısı” paniğe uğramış olmalı ki, (henüz) gönderilmemiş.
Aynı konuda bir fiyasko daha lazım derseniz: İngiliz hükümeti bu gecikme üzerine 3 kargo uçağı yollamış, yükleme (halen) yok.
Durumlar böyleyken bakın Rejimimiz bize hastalığı ve fakirliği hissettirmemek için ne tedbirler alıyor:
***
Özellikle böyle durumlarda halka en kolay ulaşan kamu makamı olan belediyelere, eğer muhalif belediye ise, yasaklar yağıyor. Çünkü CB Erdoğan bunu “Devlet içinde devlet olmak” olarak nitelendiriyor. Sebebi basit: Hem muhalif belediyeler puan toplasın istemiyor, hem de bu terimi daha önce Fethullahçılar için kullanmış ve epey başarılı olmuştu. Bikaç örnek:
Muhalif belediye fakir ailelere yardım için para topluyor, bu durum yasalara tamamen uygun olduğu halde hesapları derhal bloke ediliyor, belediye başkanları hakkında soruşturma açılıyor. Oysa, Diyanet 35 ülkede bu amaçla bağış toplamakta.
Muhalif belediye aşevlerini fayrap çalıştırarak fakirlere sıcak yemek dağıtıyor. Rejim derhal durduruyor ve aşevlerinin hesaplarını da bloke ediyor.
Muhalif belediye Halk Ekmek’ten bedava ekmek dağıtıyor. İçişleri Bakanlığı derhal el koyuyor ve yasaklıyor. Oysa, CHP’li belediyelerin ekmek dağıtmasını “Paralel yapı” olarak niteleyen AKP, kendi belediyeleri eliyle AKP logolu yardım paketleri dağıtmakta.
CHP belediyesi derhal sahra hastanesi kuruyor. Rejim derhal soruşturma açıyor ve derhal mühürlüyor. Bu arada Rejim, yandaş müteahhitlere hasta garantili Şehir Hastanesi yaptıracağım diye, sadece Ankara’da 6 tane tam teşekküllü hastaneyi kapamış vaziyette.
Ağrı'da HDP ihtiyaç sahiplerine yardım kolileri dağıtıyor. Polis el koyuyor çünkü İçişleri Bakanlığı’nın kurduğu Vefa Sosyal Destek Grubu dışında yardım yapmak yasak.
***
Böyle bir ortamda, herhalde bunlar kamuoyunun dikkatini çekmesin diye, ne kadar muhalif varsa hallediyor Rejim:
3,5 yıldır Edirne Cezaevinde yatan Elazığ Palulu S. Demirtaş’a bu sefer de 8 yıl önceki bir konuşmasından yeni dava açıyor. “Müflis tüccar eski defterleri karıştırırmış” hikayesi.
Fahrettin Altun’un evinin yanındaki araziyi Vakıflar’dan aylığı 258 (ikiyüzellisekiz) TL’ye kiralamasına ilişkin haberlere, Berat Albayrak’ın Kanal İstanbul güzergahında arazi aldığına ilişkin haberlere, Independent Türkçe sitesine erişim yasağı getiriliyor.
Corona ortamında fırsattan istifade bir torba yasayla YÖK yasasına yapılan değişiklikle, OHAL döneminde KHK’yle atılmayanları da atma imkanı doğuyor. “Terör niteliğinde eylemlerde bulunmak, bunları desteklemek” diye bir kavram, terör’ün tanımı şiddet’ten ayrılmadığı için her an tüm akademisyenlere uygulanabilecek. Üstelik bu bir yargı kararıyla değil, rektörlüğün idari kararıyla olacak.
Hepsinden önemlisi, bir infaz yasası çıkarıldı ve mafya liderleri başta olmak üzere cezaevlerinden 90.000 kişi tahliye edildi, “suç”u haber vermek olan gazeteciler ve görevi muhalefet yapmak olan siyasetçiler içeride kaldı. Üstelik, sadece Buca Kapalı Cezaevinde yeniden Corona pozitif çıkanların sayısı 64’ü bulmuşken.
Bu arada Rejim, fırsattan istifade, yasa dışı ve/veya etik dışı işler yapmaya devam ediyor. Mesela Tarım Kredi Marketler genel müdürlüğüne, hileli ürün satışından ötürü Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 15 kez ifşa edilen Yavuz Mehmet Bulut atanıyor. Eleştiriler üzerine, “sadece vekaleten atanmıştır” deniliyor.
***
Yazının başlığına dönüp bitirelim:
Böyle bir Rejim’in yıkılması için muhalefet ne gerekir. Böyle bir Rejim kendi kendine yeter.
Yetiyor. Büyük şer’den büyük hayr çıkıyor. Üç vakte kadar bekleyiniz.
Not: Kolonyaya yüzde 25 ek gümrük vergisi kondu çünkü para lazım; unutmuşum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
27.02.2025
27.12.2024
14.11.2024
1.11.2024
25.10.2024
18.10.2024
27.09.2024