Bülent KORUCU
Hatırlıyor musunuz, bu ülkede şiir okudu diye belediye başkanlığından indirilen biri vardı. Hapse atılmış, siyaset yapması yasaklanmıştı.
Partisinin iktidar olduğu seçimlere katılmasına bile izin verilmemişti. Uluslararası kurumlar ve ülkeler de hukuksuz yasağa karşı tepkilerini göstermekten geri durmuyordu. ABD ve Avrupa ülkelerine ‘gayri resmi’ gezilerinde başbakan protokolü ile karşılanıyordu. Durumun aleyhlerine döndüğünü fark eden yasakçılar, seçilmesinin ve hak ettiği koltuğa oturmasının yolunu açtı.
Bu lider, hızla demokratikleştirici adımlara yöneldi. Avrupa Birliği’ne üye olma hedefi önemli bir kaldıraçtı. 2004’te Anayasa’nın 90. maddesi değiştirilerek uluslararası sözleşmelerin anayasanın üzerinde olduğu kabul edildi. Darbe girişimleri saklamaya ihtiyaç duyulmadan icra ediliyordu. Bunlara karşı koymak için de ABD ve AB ile diğer uluslararası kurumların desteği aranıyordu. Başbakan’ın siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, 2006 yılında Yeni Şafak Gazetesi’ne verdiği mülakatta “AB taktik hedef değil, temel tercih.” diyordu.
İkinci kez seçimi kazanan partiye gazete kupürleriyle kapatma davası açıldı. Parti kapatmanın çağdışı olduğu, Türkiye’ye Avrupa yolunda zarar vereceği ve gerekirse müeyyideler uygulanacağı üst perdeden ifade ediliyordu.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) de bildiri ile desteğini açıklayanlar kervanına katıldı. Yalnız AKPM Başkanı Luiz Maria De Puig’in açıklaması yeni bir tartışma doğurmuştu. Puig, yayınlanması için Türk heyetinden talep geldiğini belirtmişti. Kapatma davasına destek veren medyada ‘gammaz’ tartışması yürüyor, oklar AK Parti Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu’na dönüyordu. Hâlbuki böyle bir talep olsa bile eleştiriyi gerektirir bir durum değildi.
ABD kanadında ise yönetime ‘AK Parti’ye destek ver’ baskısı yükseliyordu. Yine Yeni Şafak’ın haberine göre; “Washington Postgazetesi, başyazısında ‘Yönetim, AK Parti’nin yasaklanmasının, ABD-Türkiye ilişkilerine ciddi zarar vereceğini açıkça söylemeli’ diye yazdı.
Şimdi o lider, Recep Tayyip Erdoğan, Twitter ve YouTube’un kökünü kazımak istiyor. Hukuka ve ekonominin kurallarına aykırı biçimde dershaneleri kapatıyor. Özel okul ve üniversitelerden hoşuna gitmeyenleri batırmaya çalışıyor. Risale-i Nur’ları kimin basacağına karar verebileceğini düşünüyor. Elinde herhangi bir delil olmadan insanları vatana ihanetle suçluyor. Kendisine biat etmeyenleri bitirmekle tehdit ediyor.
Son günlerde Hizmet Camiası’ndan bir sivil toplum örgütünün yazdığı mektup, ihanetin belgesi diye sunuluyor. Mektubu yandaş basın yayınladı; eleştirecek tek şey bulmuşlar. Mektupta ‘90 yıllık demokrasi’ ibaresi geçiyor. ‘Tek parti zulmünün yaşandığı döneme nasıl demokrasi dersiniz?’ bütün kavga bu cümle üzerine. Bir dahaki sefere ‘90 yıllık cumhuriyet’ denirse iş bitecek.
Oysa aynı günlerde AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi Osman Can, İngiliz Financial Times’a “Gülenciler siyasî-askerî elitlerden daha büyük bir tehdit oluşturuyor.” diye makale yazıyor. Kamu Diplomasisi Kurumu adına ‘Yargıtay imamı’ gibi asparagas gazete haberleri ile süslü mektuplar gidiyor. “İslam’ın son derece teleolojik/Messihvari yorumuna inanmaktalar ve ülkeyi yönetecek bir ‘altın nesli’ yetiştirmeye çalışmaktalar ama siyasetle herhangi bir ilgilerinin olmadığını iddia etmekteler.” gibi sübjektif yorumlar resmî görüş olarak ifade ediliyor.
İçeride ve dışarıda her türlü suçlama ve hakaret serbest ama savunma yapmak yasak. İstiklal Mahkemeleri kurun bari; ‘suçluların asılmasına, delillerin bilahare toplanmasına’ deme hakkı elde edin. Bir tek o kaldı zaten.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016