Bülent KORUCU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını savuşturabilmek adına hukuku altüst eden, hukukçuları zor durumda bırakan müdahalelere devam ediyor.
Anayasa ve temel hukuk ilkelerine aykırı düzenlemeler son sürat giderken, bunları uygulamaya zorlanan adliye camiası arada kalıyor. Mızrak çuvala sığmıyor. İlla sığdıracaksın diye zorlanan yargıç ve savcılar yol ayrımında. Uyguladıklarında hayatları ve kariyerleri boyunca karşılarına çıkacak bir hukuksuzluğa imza atmış olacaklar. Aksi halde ‘paralel’ damgası yiyip şeytanlaştırılmayı göze almaları gerekiyor.
Erdoğan, muhayyel ‘paralel’ mücadelesine zarar veren büyük gaflar yapıyor. Yine uçağına aldığı seçmece gazetecilere konuşmuş ve “Şimdi yargı süreci başlıyor. Sulh ceza hâkimleri bu süreci götürecek.” deyivermiş. Daha önce de Lyon dönüşünde “Şimdi yaptığımız bazı yasal düzenlemeler Cumhurbaşkanı’nın önünde. Onaylanınca hızlı adımlar atılacak. Bir proje geliştiriyoruz. O bitince süreç hızlanacak. Onlara yüzlerce, binlerce dava açacağız.” şeklinde konuşmuştu. Bu iki cümledeki hukuk cinayetini adliye önü arzuhalcileri dahi size anlatabilir. Ama biz uzmanına bırakalım sözü.
Evrensel hukukun temel ilkelerinden biri ‘doğal yargıç’tır. Kemal Gözler’in Türk Anayasa Hukuku kitabı konuyu şöyle anlatıyor: “Tabiî mahkeme” veya “olağan mahkeme” ilkesi, bir uyuşmazlığı yargılayacak olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması anlamına gelir. Kısacası, tabiî mahkeme (olağan mahkeme), olaydan önce kurulmuş ve somut olay ile kuruluş bakımından ilgilisi olmayan mahkeme demektir. Yani kişiye veya olaya özgü mahkeme kurma imkânı ortadan kaldırılmaktadır.” Gözler, tabii hâkim ilkesinin aslında bir güvence olduğuna da şöyle vurgu yapar: “Bu ise mahkemelerde yargılanacak olan kişilere büyük bir güvence sağlar. Çünkü onları yargılayacak mahkemeler, sırf onlar için kurulmamış, onları yargılayacak hâkimler sırf onlar için atanmamıştır.” NOKTA.
Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi bir algı operasyonu yapılacağı ve 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmasında görev alan polis şeflerinden bazılarının tutuklanacağı ileri sürülüyor. Böylece yolsuzluk iddiaları çürütülmüş olacak! Bunlar normal mahkemelere (tabii hakimlere) yaptırılamayacağı için kanun değiştirildi. Sulh ceza hâkimleri uygulaması getirildi ve yargıçlar buna göre seçildi. Yargıçlara dönük bu ağır ithamları ben söylemiyorum. Erdoğan ve ondan işaret alan AK Parti destekçisi gazeteciler söylüyor. Başka hiçbir delile ihtiyaç yok. Başbakan Erdoğan’ın sözlerini eklediğiniz her bireysel başvuru ile Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden karar çıkartabilirsiniz.
Ancak darbe dönemlerinde tabii hâkim ilkesi bu kadar açık ve pervasızca ihlal edilmişti. Yassıada Mahkemeleri en tipik örneğidir. Onlar da hukukçu idiler ve mahkeme güya kanunla kurulmuştu. “Sizi buraya tıkan irade böyle istiyor” sözleriyle tarihe kara leke olarak yazılan Mahkeme Başkanı Salim Başol, Yargıtay 1. Ceza Dairesi başkanıydı. Başol’la ilgili Avni Özgürel’in bizzat şahit olup yazdığı şu olayı, atanan sulh ceza hâkimleri İslam Çiçek, Recep Uyanık, Cevdet Özcan, Fevzi Keleş, Bekir Altun, Hulusi Pur’a hatırlatmak lazım:
“Ankara’nın Ulus semtindeki sebze halinde yaşanan bir hadise geldi aklıma. Başol, mahkeme ve malum infazlardan yıllar sonra bir gün evine erzak almak için gelmiş oraya. Dükkânlardan birinin önünde durup domates almak istemiş. Önce ona dikkat etmeyen manav kesekâğıdına doldurmuş domatesleri ve tam tartıya götüreceği sırada yüzüne bakmış müşterinin. Unutulacak bir sima değildi Başol’unki. Manav onu tanıyınca ‘Domates yok’ deyip kesekâğıdını boşaltıvermiş sandığa. Adamın yüzüne bakıp ses çıkarmadan uzaklaşmış oradan Başol. Evine çekildi ve bir daha hiç ortalıkta görünmedi 27 Mayıs’ın el üstünde taşınan adamı...” (Radikal 28/05/2006)
Bu işin insani boyutu ve elbette mağdurlar hukuk önünde de haklarını arayacak ve hesaplaşacaktır. Dünya bir günlük değil.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016