Bülent KORUCU
Eski cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 12 yılını anlatan kitap doğal olarak büyük ses getirdi.
Başdanışmanı Ahmet Sever'in yazdığı kitap normalden çok ince. Türkiye'nin geçtiği badireler ve onun odağındaki Gül'ü 200 sayfaya sığdırmak kolay değil. Söylenebileceklerin epeycesi ketmedilmiş gibi duruyor. Gül kitabı yazdırmadığını ama fikir özgürlüğüne inancından dolayı engellemediğini gecikmiş bir açıklamayla duyurdu. Halefi Recep T. Erdoğan'ın yakınlarından ve ‘yandaş' medyadan gelen tepkiler üzerine yapılmış bir açıklama. Kitabın böylesine ince olmasının sebebi belki de bu tepkilerden duyulan endişeydi.
Kitabın iki temel seslendiği kitle var: AK Partililer ve Gül'den umduğunu bulamayan demokratlar. Kitabın ana mesajını “Abdullah Gül, kurucusu olduğu AK Parti'den cüda düştü. Ama bir sorun niye?” şeklinde okuyorum. Erdoğan, birlikte yola çıktığı arkadaşlarını zaman içinde ekarte eden tek başına bir siyasetçi. Gül'ün istifadan döndürdüğü Bülent Arınç'ın hikâyesi de bu temayı güçlendiren örneklerden. “Sadece Gül değil, AK Parti'nin kuruluş felsefesini oluşturan ve vitrinde yer alıp kitleselleşmesini sağlayan bütün dinamikler tasfiye edildi.” diye özetleyebiliriz kitabı. Tasfiyenin ne kadar rencide edici üslupla yapıldığı ve tamamen yok etmeyi hedeflediği ise satır aralarında anlatılıyor. Abdullah Bey'in yeniden cumhurbaşkanı olmasını engellemek üzere kanun çıkarılması, katılmasına mani olmak için apar topar kongre toplanması gibi sert hamleler biliniyor. Bunların yanında Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesini ‘vesayetler tarihinin kapanması' olarak anması da not edilmiş. Gül vesayetin devamı gibi gösterilmesinden rahatsız olmuş. Bence de haklı bir alınganlık. 2010 referandumuna kadar Çankaya iğneli fıçıydı; Gül ve eşi Hayrünnisa Hanım'ın o ‘vesayet' düzeni ile yaşadığı çatışmalar yok farz edilmeyi hak etmiyor. Kitap, AK Partililere “Bundan sonra ekmeğini başka yerde ararsa kabahat ondan gitti. ‘Gül niye burada değil?' sorusunu kapıları kapatanlara sorun.” diyor.
Gül'den umduğunu bulamayan demokrat kitleye ise ‘eleştirileriniz haklı ama…' şeklinde izahatlar yapıyor kitap. Mesela şöyle günah çıkarma bölümleri var: “Bu arada cumhurbaşkanı neden sessiz kalıyor eleştirilerine tepkiliydi. ‘Daha ne yapayım? Haklarında yolsuzluk iddiası bulunan bakanların kabinede tutulmasına ve kabineye girmesine engel oldum. Bu bir duruş değil mi?” Gül'ü çok yıpratan internet Yasası ve sosyal medya kısıtlamalarıyla ilgili bölüm de yine aynı minvalde: “Cumhurbaşkanı, Başbakan Erdoğan'ın bu kadar ileri gideceğine ihtimal vermiyordu. Ancak gelişmeler hiç de öyle olmadı. Türkiye bir anda sosyal medyayı yasaklayan ülke olarak dünya gündemine oturdu. Daha kısa süre önce böyle bir yasağın söz konusu olmadığını söyleyen Gül'ün ruh hali çök kötüydü. Hayal kırıklığı, şaşkınlık ve kızgınlık bir aradaydı. Hiç beklemediğimiz bir çıkış yaptı: ‘Yasak anayasaya ve yasalara aykırı. Bu yasağı ben deleceğim'. Başbakan'ın yasağını cumhurbaşkanı delmişti.”
Erdoğan ile Gül arasındaki siyasi rekabet artık gizlenmiyor. Kitapta bunun somut örnekleri var. Herkesin gözü önünde yaşananlar sıralanıyor. Rekabetin çetin geçtiğini gösteren Libya misalini paylaşmak istiyorum. İngiliz The Guardian Gazetesi muhabiri Libya'da tutuklanmıştı. Gül'ün devreye girmesiyle muhabir serbest kalır. Sonrasını Sever'den okuyalım: “Haber basına ‘The Guardian muhabiri Gül'ün girişimi sonucu serbest bırakıldı' şeklinde yansıdıktan sonra ilginç bir telefon aldım. Moskova'dan arayan Başbakanın Başdanışmanı İbrahim Kalın'dı. Libya'daki Türk işadamlarını araya koyduklarını, gazetecinin bu sayede serbest kaldığını söylüyordu. Yani ‘bunu biz sağladık' diyordu.”
Sever kitabıyla ‘Danıştay'daki olaylı törende Erdoğan'ın arkasına takılıp niye töreni terk etti?'ye varana kadar Gül'e yönelen pek çok eleştiriyi cevaplamaya çalışıyor. Başarıyor mu? Zamanla anlaşılacak.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016