Celal BAŞLANGIÇ
Cumhuriyet'e yapılan FETÖ/PKK operasyonunda Adalet Bakanı Bozdağ'ın 'var' dediği deliller ağırlıklı olarak gazete kupürü çıktı. Cumhuriyet yazar ve yöneticileri gözaltına alındıktan günler sonra bile yeni deliller bulmak için ifadeler alınmış. Sorulara bakılacak olursa buradan ancak 'gazete kupürlerinden iddianame' çıkar. Ancak bu kupürlere 'ulusolcular'ın katkısı da yabana atılacak gibi değil.
Cumhuriyet Gazetesi’nin yazarları ve yöneticileri Vatan’da gözaltında.
“FETÖ ve PKK terör örgütüne üye olmamakla birlikte terör örgütleri adına suç işlemek”le suçlanıyorlar.
Gazetecilere ödüllük haber yaptıranlar aslında beceriksiz iktidarlardır.
AKP de bunun en başarılı örneklerin birini veriyor.
Bomba gibi bir haber düşüyor Türkiye’nin gündemine; Cumhuriyet’in 13 yönetici ve yazarının gözaltına alınmasına neden olan soruşturmanın savcısı “FETÖ terör örgütü üyeliğinden ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyor”.
Bu gerçeği ortaya çıkartan Oda TV’den Barış Pehlivan, yılın ödüllük haberlerinden birine imza atıyor.
Meclis Genel Kurulu’nda muhalefet hem Cumhuriyetçilerin gözaltına alınması, hem de bunu gerçekleştiren savcının daha ağır bir suçtan sanık olması üzerinden yükleniyor hükümete.
3 Kasım’da TBMM’de durumu açıklamakta zorlanıyor Adalet Bakanı Bekir Bozdağ. FETÖ sanığı bir savcının FETÖ suçlamasıyla Cumhuriyet’in soruşturmasına verilmesini “talihsizlik”ten başka bir sözcükle açıklayamıyor ama can havliyle bir hamle yapıp, sözü “savcı önemli değil, elimizde deliller var”a getiriyor:
“Ancak, bu Cumhuriyet Gazetesi’ne dönük soruşturmadaki iddialar, daha doğrusu deliller, savcıdan oluşmuyor, savcı değil delil yani, başka deliller nedeniyle soruşturma devam ediyor.”
Adalet Bakanı Bozdağ TBMM’de bu “cümlemsi”yi kurduğu sırada bile meğer savcılar harıl harıl delil arıyorlarmış. Bu gerçek 4 Kasım’da yapılan Cumhuriyetçilerin savcılık sorgusunda ortaya çıktı.
Mahkemenin verdiği tutuklama kararından anlıyoruz ki hala delillerin toplanması bitmemiş!
Gelelim Bakan Bozdağ’ın “deliller”ine.
Gözaltındaki Cumhuriyetçilere sorulan soruları analiz edince karşımıza hayli ilginç bir tablo ve “delil” denilen “bilgiler”in ne kadar kof olduğu ortaya çıkıyor.
Tutuklanan dokuz Cumhuriyet yazarları ve yöneticilerinden birinin 44 sayfalık ifade tutanağını önümüze alalım örneğin. Kim olduğu önemli değil çünkü verdikleri yanıtlardan değil, savcıların sorduklarından delillerin ne olduğunu anlamaya çalışacağız.
‘BİLİRKİŞİ’ RAPORU HAVUZ MEDYASINDAN OLMASIN?
“Şüpheli”ye toplam 58 soru sorulmuş. Beş ana grupta toplanıyor sorular.
Birinci grupta; hiçbir delile, şüpheye, bilgiye dayanmadan sorulan genel sorular var (Beş soru).
İkinci grupta, Cumhuriyet Gazetesi hakkında gözaltı tarihinden önce çeşitli mecralarda yayınlanan yazılar, yapılan röportaj ve analizlerle atılan twitlerle ilgili sorular yer alıyor (14 soru).
Üçüncü grupta yer alan sorular; “şüpheliler” gözaltına alındıktan sonra ifadesi alınan “bilgi sahibi” bazı kişilerin anlatımlarından, yine gözaltıların gerçekleşmesinden sonra yayınlanan bir röportajdan ve bir de yorumdan çıkartılmış (15 soru).
Dördüncü gruptaki sorular, Cumhuriyet’te atılan manşetlere, yayınlanan köşe yazılarına, çıkan haberlere ve bir Cumhuriyet yöneticisinin yazdığı twitlere ilişkin (16 soru).
Beşinci grupta da gazetenin muhasebe kayıtlarından hareketle çıkartılan para transferlerine ilişkin sorular dikkat çekiyor (Sekiz soru).
Soruların büyük bölümü Cumhuriyet Savcılığı tarafından görevlendirilen “bilirkişi”nin raporuna dayanıyor. Ancak raporda Cumhuriyet’in manşetleri, köşe yazıları, haberleri ile çeşitli mecralarda yayınlanmış Cumhuriyet’in bugünkü yönetimi aleyhinde yazılan yazılar, yorumlar, yapılan röportajlar, atılan twitler bir araya getirilerek yapılan “ileri-geri” değerlendirmeler var. Yani “açık kaynak istihbaratı” yapılmış. Zaten “kapalı kaynak” denebilecek türden bir belge de ortada yok.
Böyle giderse tutuklanan Cumhuriyet yazarları ve yöneticileri hakkında “gazete kupürlerinden iddianame” yazılacak.
Cumhuriyet’in avukatları “bilirkişi” raporunun tümünü göremiyor. CMK 153’ün net hükmüne karşın ne kimliğini öğrenebiliyorlar “bilirkişi”nin ne de yazdığı raporun tümünü görebiliyorlar. Dosyada “gizli” bir materyale dönüşüyor “bilirkişi”nin kimliği ve yazdığı rapor. Raporda yazılanları ancak sorulan sorulardan parça parça öğrenmek mümkün oluyor. Cumhuriyet’in avukatları da hakimlik sorgusunda isyan ediyor bu duruma:
“Bu dosyada bize cımbızlanmış ve parça parça sunulan bilirkişi raporunu cevaplamaya çalışıyoruz. Bilirkişi raporları gizlilik kararları dışındadır. Bilirkişinin kim olduğunu bilmiyoruz. Şüphelilere husumeti var mı yok mu? Bilmiyoruz.”
Bir de cımbızlanmış “bilirkişi” raporundan bunu yazabilecek kişinin olası profilini çiziyor Cumhuriyet’in avukatları:
“Sorulardan anladığımız kadarıyla, Kurtlar Vadisi’ni izleyen, önüne internet konmuş vasat zekalı herhangi birinin yazabileceği bir metne karşı savunma yapıyoruz.”
Ben de bir adım ileri gideyim ve bir tespitte bulunayım; bu “bilirkişi” muhtemelen “havuz medyası”ndan bir gazeteci.
Böyle bir tespitte bulunmamın iki nedeni var.
Birincisi, çıkarsamalarından anladığım kadarıyla bu “bilirkişi” gazeteciliği bilmiyor. Onun için “kesin havuz medyasındandır” diyorum.
İkincisi de, raporundan anlaşılıyor ki onun dünyasında biryerlerden talimat almadan bir gazeteye manşet atabilme özgürlüğü yok. O yüzden delil olarak gösterilen bütün manşetler için aynı soru soruluyor; “Kimden talimat alıp bu manşeti attınız?”
HANİ ‘FETÖ MİLADI’ 17/25 ARALIK’TAN SONRA BAŞLIYORDU?
Şimdi gelelim “delil”lerin ne olduğunu anlamaya. Bunun için beş grupta toplanan soruların içeriklerine daha yakından bakalım.
Birinci gruptaki sorular “genel” demiştik. Yani “Aile yapınızı ve özgeçmişinizi kısaca anlatınız”, “FETÖ/PDY ve PKK/KCK Silahlı Terör Örgütleriyle bağlantılı şirketlerle Cumhuriyet’in parasal bir ilişkisi var mı, bu şirketlerden ilan, reklam aldınız mı, yayımlanacak haberlerle ilgili bunlardan talimat aldınız mı, onların darbe girişimini ya da kumpaslarını övdünüz mü” gibisinden…
İkinci gruptaki sorular, çeşitli tarihlerde Cumhuriyet Gazetesi’nin bugünkü yönetimi hakkında yazılmış yazılar, yapılmış röportajlar ve atılmış twitler var.
Örneğin Mustafa Balbay’ın “Cumhuriyet’te FETÖ’cülükten Kürtçülüğe kadar herşey serbest, CHP milletvekili olarak yazı yazmak yasak” twiti…
Sözcü Gazetesi yazarı Oray Eğin’in 22 Kasım 2015 tarihli ‘Aşk tesadüfleri sever’ yazısı.
AKP’ye yakınlığı ile bilinen turktime.com’da 23 Eylül 2016’da yayınlanan “Cumhuriyet Gazetesi FETÖ tarafından ele geçirildi” başlıklı bir yazı.
Uzun süre Cumhuriyet’te çalıştıktan sonra yeni yönetim gelince ayrılmak durumunda kalan Leyla Tavşanoğlu’nun Hakan Güngör ile yaptığı 15 Nisan 2015 tarihli ve “Cumhuriyet Gazetesi’ni batıran ekip olarak tarihe geçerler” başlıklı röportaj.
Hikmet Çiçek’in 1 Kasım 2015’te ulusallarla.com.tr sitesine yazdığı yazı.
Cumhuriyet’in eski yazarlarından Bedri Baykam’ın gazetede yayınlanan 9 Ağustos 2016 tarihli bir yazıya gönderip yayınlanmayınca Oda TV’de yayınladığı tekzip metni.
AKP’liler hep yırtınıyor ya “FETÖ davası 17/25 Aralık’tan sonra başlar” diye. Yani 2013 Aralık’ından sonrasına tarihlendiriyorlar Gülen Cemaati ile ilişkinin suç sayılmasını. Ancak bu gruptaki sorulardan biri 10 Temmuz 2011’de T24 sitesinde yayınlanan Doğan Akın imzalı yazıda gazete yazarı Hikmet Çetinkaya’nın Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil’le görüşmesi bile sorulan toplam 58 sorudan biri olmuş.
Hani ne oldu sizin FETÖ miladınız?
CUMHURİYET’TE ‘YAYIN POLİTİKASI TARTIŞMASI’ HİÇ BİTMEDİ Kİ
Gelelim üçüncü gruptaki sorulara. Bu gruptaki sorular, Cumhuriyet’in yazar ve yöneticilerinin gözaltına alındıkları 31 Ekim 2016 tarihinden sonraki günlerde yeni delil üretmek amacıyla alınan beş kişinin ifadesi ve iki yazıdan oluşuyor. Yani Adalet Bakanı Bozdağ’ın Meclis’te “savcı önemli değil, deliller var” dediği sıralarda bile delil üretmek için ifadeler alınıyormuş.
“Şüpheliler” gözaltında ikinci günlerini geçirirken 1 Kasım 2016’da “bilgi sahibi” olarak Cumhuriyet Vakfı’nın eski yönetim kurulu üyeleri ve görevlileri Mustafa Pamukoğlu ile Nevzat Tüfekçioğlu’nun ifadelerine başvuruluyor. Aynı gün ifadesi alınanlar arasında vakfın kurucularından, eski yönetim kurulu üyesi Alev Coşkun da var. Coşkun’un Cumhuriyetçiler gözaltına alındıktan iki gün sonra verdiği ifadesi operasyonun PKK ile ilgili iddiaları olmasa da FETÖ ile ilgili iddialarını destekler nitelikteydi. Anlaşılan o ki Coşkun gazete haberlerine ilişkin bazı fotokopileri de sunmuş iddialarını desteklemek için.
Herhalde deliller yeterli olmadı ki, 2 Kasım 2016’da Ö.G. (ben rumuzladım) adlı bir Cumhuriyet okurunun da “müşteki” sıfatıyla ifadesi alınıyor. Cumhuriyet okuru “Bir gazete okuru olarak Cumhuriyet’te PKK’nın propagandasının yapılmasını ve övülmesini hazmedemediğini, gözaltındaki şüphelilerden kendisinin de davacı ve şikayetçi olduğunu” söylüyor.
İşte bu ifade ile soruların yönü değişiyor, okur Ö.G. ifadesinde hiç söz etmediği halde Cumhuriyet’in Hurşit Külter ile ilgili yaptığı haberlere, hatta Külter’in kaybedildiği iddiasıyla TBMM’ye verilen soru önergesinin bile haberleştirilmesine “yatay geçiş” yapılarak bir “PKK ilişkisi” çıkartılmaya çalışılıyor. Bütün sorguda görünen en “güçlü” Cumhuriyet-PKK bağlantısı da bu!
Bu grupta, Cumhuriyet’in eski Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız’ın 1 Kasım 2016’da yayınlanan röportajından da sorular çıkartılmış. Yıldız gazetenin kötü yönetildiğini ve batırıldığını söylüyor. Bu sözden “Cumhuriyet Gazetesi’nin Mali Yönetiminin zayıf düşürülerek Terör Örgütlerinin eline geçmesi mi amaçlandı” gibi bir soru üretme “mahareti” de gösteriliyor.
(Bu röportajda Yıldız’ın Cumhuriyet’e yönelik operasyon için “Bunu kabul etmek mümkün değil. Basın özgürlüğüne yönelik bir operasyondur. Hiç kimse yazdığından ya da yaptığı haberden dolayı gözaltına alınamaz” dediğini de belirtelim.)
Yine Cumhuriyet’in yazarları ve yöneticileri gözaltında oldukları sırada, 3 Kasım 2016 tarihinde “bilgi sahibi” olarak ifade veren kişilerden biri de okur inisiyatifi olan CUMOK’un Koordinatörü Mustafa Namık Kemal Boya. Onun yakınması da gazetenin yayın politikasındaki değişiklik.
Bu noktada dikkat çeken bir unsur da bu konu. Sorgu sık sık “Neden Cumhuriyet yayın politikasını değiştirdi” gibi bir noktaya varıyor. İlk adımımı 1981 yılında attığım bu gazetede ne kavgalar çıktı yayın politikası tartışmalarından. Ama hiçbirine savcılık el atmadı, kimse gözaltına alınıp tutuklanmadı.
PİRE DEVE YAPILACAK AMA PİRE DE YOK
Soruya konu olan “deliller”den biri de, yine “şüpheliler” gözaltına alındıktan sonra ulusalkanal.com sitesinde yayınlanan Rıza Zelyut imzalı bir yazı. Zelyut’un “Artık itibarsızlaştırma olan Taraf Gazetesi’nin yerine Cumhuriyet’i kondurdular. CIA’cı operasyonlar oradan propaganda edilecekti” cümlesindeki “tezi” şöyle bir soruya dönüşebilmiş örneğin:
“Gazeteyi CIA ajanlarının ziyaret edip etmediği konusunda bildikleriniz nelerdir?”
Dördüncü gruptaki soruların Cumhuriyet’te atılan manşetlere, yayınlanan köşe yazılarına, çıkan haberlere ilişkin olduğunu söylemiştik. Ayrıntıya girmeyeceğim ama sorgu konusu olan her manşet için “Cumhuriyet Gazetesi manşetlerin atılmasında görevli kişi ve kişiler kimlerdir, bu kişilerin bu şekilde manşet atması için kimlerden talimat almaktadır” soruları soruluyor, “manşet altında subliminal aranıyor”.
Hatta FETÖ ve PKK soruşturmasıyla ne alakası varsa “Fransız Hiciv Dergisi Charlie Hebdo dergisinde yer alan karikatürün aynen Cumhuriyet Gazetesinde yayımlanmasını kimin sağladığı konusunda bildikleriniz nelerdir” gibisinden sorular da yer alıyor bu bölümde.
Beşinci grupta ise Cumhuriyet’e ilişkin para transferleriyle ilgili sekiz soru var. FETÖ’yle bağlantılı olduğu iddia edilen şirketlerden 2014-2016 yılları arasında gelen bazı paralar sorguya konu olmuş. Neden havale edildiği sorulan paraların en küçüğü sadece bin lira, en büyüğü de 52 bin lirayı bile bulmuyor. Yaklaşık üç yıllık süre içersinde gelen bu paraların toplamı 140 bin lira etmiyor. Cumhuriyet’in yıllık ilan, reklam ve sponsorluk gelirinin 15 milyar lira olduğu göz önüne alınınca sorgu konusu olan miktar toplamın içersinde ben diyeyim binde iki, siz deyin binde dört.
Aslında Cumhuriyet’e yapılan bu operasyonda “Var” denilen “deliller” aynen Aydın Engin’e sorulan bir soruya soruya benziyor. Gazetenin avukatı Tora Pekin’in aktardığına göre Aydın Engin’e soruluyor:
“Ahmet Faik İnsel isimli PKK ile ilişkili şahıs, Aydın Engin’e 250 bin TL’lik havale göndermiştir. Aşağıda dökümü vardır, bu nedir?”
Aşağıda döküm falan yok elbette. Aydın Engin de yanıtlıyor:
“O, arkadaşım yazar Ahmet İnsel’dir. İkimiz de o kadar parayı bir arada görmemişizdir. Bu olsa olsa Ahmet’in bana, Hrant Dink için hazırladığımız internet sitesinin masrafı olarak gönderdiği 250 TL’dir.”
Cumhuriyet’e dönük FETÖ/PKK soruşturması da eldeki “delil”lere göre aynen böyle. 250’ye bin katılıp 250 bin yapılmış ama ortada “bin katılacak 250” bile yok.
Olsa olsa bu AKP’nin “ulusolcular” sayesinde Cumhuriyet Gazetesi’ne kurduğu “kurt kapanı”dır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları


























































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021