Ceren KENAR
Sadece Ortadoğu kamuoyu değil, dünya kamuoyu Amerika’nın Dışişleri bakanı koltuğuna kimin oturacağına yönelik tartışmaları yakından izliyor. Hillary Clinton’ın son seçimlerden önce bir daha kabinede görev almak istemediğini açıklamasından sonra bu koltuğa kimin oturacağına dair spekülasyonlar başlamıştı. Uzun süre bu pozisyon için en güçlü aday hâlihazırda ABD’nin BM nezdinde büyükelçisi olan Susan Rice gösteriliyordu. Ancak Susan Rice’ın kendi rızasıyla yarıştan çekilerek Obama’ya bu göreve talip olmadığını yazmasıyla Massaschusets senatörü John Kerry’nin bu pozisyon için önü açılmış oldu.
Susan Rice’ın yarıştan çekilmesinin nedeni kendisine karşı Cumhuriyetçi Parti’nin başlattığı kampanya oldu. Özellikle Cumhuriyetçi Parti’nin dış politika gurusu John McCain Bingazi’deki elçilik baskınından mesul tuttuğu Rice’a karşı şiddetli bir muhalefet gösterdi. Bu makama atanabilmek için Senato’dan üçte ikilik bir destek gerekmekte ve Cumhuriyetçilerin mevcut pozisyonu göz önüne alındığında Rice ismi üzerinde uzlaşı pek mümkün değil.
İlginç bir şekilde Cumhuriyetçilerin Susan Rice’a karşı bu kadar şiddetli bir şerh koymalarının nedeni Susan Rice’ın ideolojik pozisyonundan kaynaklanmıyor. Susan Rice aslında John Kerry ile mukayese edildiğinde çok daha “şahin” olarak tanımlanabilecek bir isim. Bu muhalefetin nedeni aslında siyasi görüşten çok “siyasetten” kaynaklanıyor. Susan Rice Obama’nın 2008 kampanyasında en öne çıkan siyasetçilerden biri idi. McCain’e karşı son derece sert bir kampanya yönetti ve bu tavrı Cumhuriyetçiler cephesinde unutulmadı.
John Kerry ise Demokrat Parti içinde yıllardır çok güçlü ve etkin bir isim. 2004 yılında Bush’a karşı başkan adaylığını kaybetmişti. Bununla beraber John Kerry Senato’da dış politikayla içli dışlı olmuş bir politikacı. Siyasetin hemen hemen tamamıyla iç politika gündemden ibaret olduğu Amerikan kongre siyasetinde dış siyasete yoğun mesai harcaması elbette Kerry’i farklı kılıyor. Obama’yla Kerry’le şahsi bir hukuku da var. 2004 yılında Kerry’nin adaylığının ilan edildiği toplantının açış konuşmasını (keynote speech) Kerry’nin Obama’ya yaptırması Obama’nın siyasi profilini .ve tanınırlığını önemli ölçüde arttırmıştı.. Böylece, bir nevi 2008 başkanlık adaylığı ve başkanlığına giden süreci başlatmıştı. Aslında bu ilişkiye binaen Kerry bu görevi 2008’de bekliyordu ve Hillary Clinton’ın atanmasının ardından büyük hayal kırıklığı yaşamıştı. Obama’yla Kerry arasındaki kişisel ilişki de Kerry’i bu görevi uygun kılıyor. Kerry, Obama’nın Afganistan ve Pakistan’da fiilen özel temsilcisi olarak çalışarak bu ülkelerdeki anlaşmazlıkları çözümlemede arabulucu olmuştu.
Dışişleri Bakanlığı Amerikan siyasetinde en az siyasi pozisyonlardan biri. Bu dış politika vizyonu açısından parti farklılıklarını aşan bir devlet politikası olmasından kaynaklanıyor elbette. Bununla beraber bu makama gelecek isimlerin ne kadar belirleyici olduğu da bir tartışma konusu elbette. Ancak şunu not düşmekte fayda var, John Kerry Demokrat partinin içinde bile özellikle Orta Doğu konusundaki görüşleri açısından farklı bir yerde duruyor. Örneğin bugünlerde Kerry’i eleştirel bakanların en çok kullandıkları argümanlardan biri 2008 yılında Kerry’nin Suriye ile müzakerelerin başlaması konusunda en ateşli savunuculardan biri olması. Kerry’nin Beşşar Esed için zamanında yaptığı iltifatlar bugün espri malzemesi olarak kullanılıyor.
Obama’nın ikinci dönemindeki dış politikası ne derecede ilk döneminden farklılaşacak, seçim baskısını ortadan kaldırmış Obama’nın belli baskılardan ve blokajlardan kurtulabilecek mi veya kurtulmuş olsa da farklı bir siyaset izlemek isteyecek mi, bu soruların cevabını vermek için henüz erken. Ancak John Kerry’nin olası bir İran müzakeresinde rol oynaması sürpriz olmayacaktır...
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.02.2017
5.02.2017
4.02.2017
27.06.2017
26.06.2017
21.06.2017
7.02.2017
5.02.2017
2.02.2017
30.05.2017