Cihan AKTAŞ
İki haftayı geçti, ailevi nedenlerle Japonya’daydım ve Türkiye’nin seçim ortamını uzaktan izlemeye çalıştım. Türkiye’de twitter kanuni kimi gerekçeler ileri sürülerek yasaklandığında aklıma Twitter’a girmeye çalıştığım İran günleri geldi. Twitter’a filtre kırıcıyla girmek, fısıltı gazetesi ve şayia medyasının daha bir güç kazanması demek. Tanıştığım Japonlar Türkiye’deki twitter yasağını merak ettikleri için sorular sordular. Bu soruların tonu bir Türkiye sevgisi ve endişesi içeriyordu.
Japonların Türkiye sevgisi gittiğim her mekân ve karıştığım toplulukta önüme çıktı. Sevgi, benzer özelliklere duyulan inançtan da ileri geliyor: İki ülke de Batı’nın dışında bir modernleşmeyi sancılı bir şekilde gerçekleştirmeye çalışıyor. İki ülkenin halkının da “çağdaş uygarlık yolunda” alfabezede bir toplum olmaya zorlanmaktan ileri gelen yaraları var.
Önceki Cumartesi günü Giresun’un kardeş şehri Sagae’de evine çay içmeye gittiğim WakatsubiHitoşhi ve eşi Harumi Hanım tanışır tanışmaz, Türklerin her zaman Japonların yanında bir millet olduğunu dile getirdiler. Hitoşhi Bey kırk yıl önce Pakistan ve İran üzerinden otostopla İstanbul’a kadar gelmiş ve Galata Köprüsü yakınlarında bir lokantada sütlaç yemiş, bunu ve tanıştığı Türklerin gösterdiği misafirperverliği unutmuyor. Daha sonra, Pazartesi günü yabancı öğrencileri himaye eden bir dermek adına 4 yıl boyunca kızıma gönüllü aile olma sorumluluğunu üstlenen Omari’lerin evine, geleneksel çay ikrâmı merasimi için davetliydim. O güzelim Japon evinin küçük ve sade salonunda süren söyleşiler sırasında Türkiye ve Japonya arasındaki dostluk üzerine konuşurken Ertuğrul Fırkateyni’ne değinmeden edemedim. 1890’da Abdülhamit tarafından bir iadei ziyaret jesti olarak bu ülkeye gönderilen Ertuğrul Fırkateyn’i Kuşimoto açıklarında tayfuna yakalanarak batmıştı. Yöre halkının batan gemiden kurtulan 69 kişiye gösterdiği yakınlık geçen zaman içinde gelişecek dostluk ve kardeşlik ilişkilerinin kaynaklarından biri olmaya devam ediyor.
Sakura ağaçlarının çiçek açması dolayısıyla gittiğimiz "Kraliyet bölgesi parkı"nda Galatasarayforması giymiş bir Japon, Türk olduğumuzu anlayınca bizi sofrasına davet etti.
***
Japonya kalkınması, “mucize” olarak adlandırılmasıyla da Türkiye de her zaman ilgi görmüş ve bir model olarak algılanmıştır. Aslında mucize olarak tanımlananın bir bakıma dönemsel bir sıçrama olduğu ve şimdilerde kalkınma seyrinin normale döndüğü söylenilebilir. Bizlerin “mucize” olarak öğrendiği sıçramanın şimdi içinde bulunduğu durumu normalleşme değil de durgunluk olarak gören bilim insanları sebep olarak şu etkenleri gösteriyorlar: İstikrarsız hükümetler, yeni teknolojilere kapalı orta yaşlıların korkuları ve yaşlanan nüfusun ataleti. Bir söyleşi için buluştuğumuz Türkiye uzmanı Fumiko Sawaef, Çin ve Kore’nin ucuz işçiye dayalı rekabetini de ekledi bu sebeplere.
Yabancı arabalar, Fransa’dan gelen elma suyu, ABD’den gelen bal… Japonya sandığımız gibi değil. Piyasayı android ve iPhone almış. Siyasal istikrarsızlığın mucize bildiğimiz sıçramayı durgunluğa dönüşmeye zorladığı, sıklıkla dile gelen bir yorum. Yeni hükümet ithalatı önlemek için çareyi devalüasyonda bulmuş. Devalüasyonla birlikte alım gücünün azalması halk arasında bir tepkiye sebep olmaya başlamış gibi göründü bana.
Japonlar görünürde feodaliteyle savaşmayı üstlenen (ve bildiğimiz Samuray gücünün de sonunu getiren) Meiji Dönemi restorasyonu’nun başlamasıyla birlikte (1868) gelenekten kopuş anlamına gelen bir süreksizlik yaşamadılar. Ancak köklü terbiyelerinden ileri gelen ince davranışlarının ötesinde nasıl da bir huzursuzluğun baskısını duyduklarını kimse anlatmasa bile romancı ve sinemacılar açıklamaya çalıştı. (Ozu’nun 'Tokyo Monogatari'si bu alanda eşsiz bir örnek olmaya devam ediyor.)
Zamanında ahlâki erdemleri nedeniyle Akif’in methine mazhar olmuş “Doğan Güneşin Ülkesi”, şimdilerde kalkınmaya önem verip de değerlerini ihmal etmiş, yeniden yorumlayamamış olmanın muhasebesini yapıyor. “Mucize"de eksik bırakılanı ya da fazla olanı anlamaya çalışmak gerek. Yamataga şehrindeki Üniversite mezuniyet töreni sırasında sohbet etme imkânı bulduğum Prof. Vadazabana Hanım gibi üniversite hocaları, Japonya’nın şimdiki gidişatıyla eski başarısını devam ettiremeyeceğini, istikrarlı bir hükümetin yapacağı reformlar olmaksızın -aralarında kimisinin zaten hiç olmadığına inandığı- mucizenin sona erebileceğini belirttiler. Uzay Bilimleri Bölümü’nden Yoşida Bey, Japonya’da teknolojik kalkınmaya öncelik verilirken sosyal meselelere yeterince eğilmemenin bugünün en önemli problemi olduğunu söyledi. Ağır çalışmaya dayalı “mucize”nin kahramanı olan kuşak, aile konusunda sınıfta kaldı. Sanki birdenbire yaşlandı Japon toplumu. Devlet son birkaç yıldır genç evlilere çocuk sahibi olmaya teşvik edecek imkânlar sunuyor. Bisikletiyle geçen iki küçük çocuklu kadın veya üç küçük çocuklu aile görüntüleri olağan zaten.
AVM girişlerinde firmalar müşteri çekmek için klasik tellal usulü yanı sıra farklı mizansenler sergiliyor
***
Türkiyeli siyasetçiler Japonları takdir etmekle kalmıyor, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere her fırsatta bu ülkenin Türkiye ile benzerliklerinin altını çiziyor. Öyleyse Japon deneyimi uygarlık vizyonunu tazelemede eksik olanın maddi kalkınmadan daha önce başka bir şey olduğunu göstermesi açısından dikkatle incelenmeli. Sadece maddi bir kalkınmanın oluşturduğu “mucize” veya “büyü”, hatta “iyi duygu” bile, adalet gibi değerlerin kırılganlaştığı toplumsal dokudaki zaaf halini onarmaya yeterli olmuyor.
Hayat sürekli yeniden yorumlanmayı bekliyor bizden, siyaset de öyle. Siyaset dışı –her türlü sınırı ihlal ederek dinleme ve ifşa gibi- yollarla hükümeti güçsüz düşürme operasyonları, muhalefete güven duymanın sebepleri olamazdı. Üstelik dağdaki çobanın oyunu küçümsemenin her zaman bir bedeli olmuştur bu topraklarda. Buna karşılık hükümet de belediye seçimleriyle birlikte yenilediği güvenle birlikte oluşmasında pay sahibi olduğu kutuplaştırıcı dilin değişmesi konusunda Türkiye’ye her zamankinden daha fazla borçlu.
Japonya kalkınmasında eksik olan ne, sorular sormaya ve cevap aramaya devam ediyor. Üstelik Japonların bizde olduğu üzere giderek bölünüp dağılan bir toplumsallığı (ve kamusallığı) olduğu söylenemez. AK Parti’nin kendisinin de beklemediği bir başarı gösterdiği belediye seçimlerinin ardından yapması gereken ilk muhasebe, bugüne kadar partinin kalkınma ayağına verildiği ölçüde adalet ayağının hesaba katılmadığı gerçeği irdelenmedikçe eksik kalacaktır.Siyasi sebeplerle gerilen Türkiye sorunlarını aşmak için –mahrum olduğumuz sahici bir kamusallık için de- yeni bir siyasi dile her zamankinden daha fazla muhtaç.
Kuraldışı paketlenmiş çöp uyarı yazısıyla sahibinin evi önüne bırakılıyor
Tokyo Ueno Park'ta Sakura Şenliği bahar bayramı gibi kutlanıyor. Çok çocuklu genç kadınlar dikkat çekiyor.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları












































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2021
9.08.2019
16.01.2019
4.02.2018
28.08.2018
15.08.2018
28.07.2018
19.07.2018
21.10.2017
21.09.2016