Ekrem DUMANLI
Bir caminin girişinde yaşlıca bir adam karşıma dikiliverdi. Tanımıştı ve bir şey söylemek istiyordu. Dedi ki: “Nerdeyse yirmi yıldır bu insanlara oy veriyorum; ama hayallerim yıkıldı...” Teskin etmek istedim, fırsat vermedi, “Âlim bir insana bu kadar ağır hakaret etmeye kimin hakkı var kardeşim!” dedi.
Cümleler boğazına düğümleniverdi. Teselli etmek istedim; lakin beni dinleyecek durumda değildi. Cami kapısında rastladığım bu kişi ile birkaç gün önce misafir ettiğim bir yakınımın hissiyatı aynıydı. 85 yaşındaki büyüğüm, “Her namazdan sonra Başbakan’a dua ederdim; şimdi yaptığı hakaretler vicdanımı sızlatıyor...” demişti. Benzer bir hadiseyi geçenlerde katıldığım bir törende yaşadım. Hiç ummadığım bir kalabalığın içinde gözleri ışıl ışıl bir işadamı yanıma yaklaştı ve “Bu nasıl bir aymazlıktır ki, milyonlarca insana ilham kaynağı olmuş bir âlime sürekli hakaret ediliyor?” dedi. Doğru söylüyordu. Bir insana kızabilirsin; ama “âlim müsveddesi”, “sahte peygamber” gibi düzeysiz laflar sarf edemezsin.
Hakarette sınır tanımayanlar, hafta içinde seviyeyi biraz daha düşürerek Fethullah Gülen Hocaefendi için “örgütün lideri” bile diyebildi. Yazıklar olsun! Hani daha düne kadar “ellerinden öptüğünü”, “dua ve emirlerini beklediğini” söylüyordun? Hani Hocaefendi’nin yaptığı evrensel hizmete alkış tutuyor, halkın huzuruna çıkıp “sıla hasreti bitsin” diyordun…
Aklını ve inancını partizanlığa büsbütün kurban etmemiş her bir fert, bugün fütursuzca edilen laflar, bir ucundan emaresi gösterilerek yapılan tehdit ve şantajlar nedeniyle kan ağlıyor. Kan ağlıyor; çünkü bu kadar ağır laf konuşmak o lafın sahibine de, çevresine de yakışmıyor. Biri yanlış konuşsa bile, ehl-i insaf birinin çıkıp “Bu kadar da değil artık!” demesi gerekmez mi?
Anlaşılan o ki hakaretin ötesinde sinsi bir maksat gözetiliyor: Daha önce karanlık merkezler tarafından defalarca denenen “terör örgütü” ya da “çete” suçlaması için zemin oluşturuluyor. Bir ülkenin Başbakan’ı her gün birkaç kez bir kitleyi hedef gösterirse, o kişiler hakkında suç uydurulmaması düşünülebilir mi? Şu an yargıya resmen baskı yapılıyor. Devletin bütün imkânları seferber edilerek ve dünya tarihinin en kara medya yapısı inşa edilerek suç bulunmaya çalışılıyor. Ortada somut bir suç olmadığı aşikâr; ama belli ki İstihbarat’tan Emniyet’e, medyadan yargıya kadar herkese buyruklar yağdırılıyor ve “suç bulun!” talimatı veriliyor. Hal böyle olunca herkes bilmeli ki, bu saatten sonra açılacak hiçbir dava hukukî bir anlam ifade etmez; olsa olsa zulüm tarihine geçecek bir süreç olur ve vicdanlara çarpıp zalimlere döner.
Gel de kahrolma! Bu ülkenin bir bölgesinde bölücü paralel örgüt kimlik kontrolü yapıyor, vergi topluyor, ceza kesiyor; bu ülkenin Başbakan’ı bu konuda tek bir kelam etmiyor. Onun tek bir gündemi var: Camia. Hizmet Hareketi’ne günde on kez tehdit savuran Başbakan, fiilî ‘paralel örgüt’ün silahlarını ve militanlarını görmüyor, tek bir cümleyle bile KCK’yı ağzına almıyor. Hangi vicdan bu çarpık durumu kabul edebilir? PKK lideri Abdullah Öcalan’ın posterleri billboardlara asılıyor. Ne Başbakan’da bir tık var, ne AK Parti yetkililerinde. 30 bin insanın ölümünden sorumlu tutularak mahkeme edilmiş, hakkında (idam cezası kalktığı için) ömür boyu hapis cezası verilmiş bir adamın posterlerinden rahatsız olmuyorsun; ama 8 yıl yargılanmış, hakkında beraat kararı verilmiş, beraat kararı en üst yargı organlarınca onanmış Fethullah Gülen Hocaefendi’ye en ağır ithamlarda bulunuyorsun. Allah aşkına hangi vicdan bu zulme razı olur?
AK Parti oy kaybeder mi bilemem; ama çok net söyleyebilrim ki bu parti vicdanını kaybediyor.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2015
6.01.2015
3.01.2015
30.10.2015
27.10.2015
23.10.2015
20.10.2015
16.10.2015
13.10.2015