Ergun AŞÇI
Kemal Kılıçdaroğlu ismi söylendiğinde benim aklıma seçimle değil de
atama ile gelmiş bir politikacı geliyor.
Genel Başkalığı da seçimle değil atama ile olmuştu. Aday değilim
açıklamalarına rağmen bir anda genel başkan adaylığına atanmış
arkasından da başka bir aday olmadığı için atandığı genel başkanlığa
seçilmişti.
Kemal Kılıçdaroğlu, Avrupa Parlamentosunun Türk Silahlı
Kuvvetlerindeki istifaları demokrasi için değerli bir adım olarak
değerlendirmesini anlamakta zorlanıyormuş, bu açıklamaya da bazı
yazarlar hayret etmişler ve konuda yazılar yazmışlar.
Vay efendim, Kılıçdaroğlu Batı'yı ve Avrupa Parlamento'sunu bilmiyor
muymuş? Nasıl böyle bir demeç verirmiş? Filan.
Sayın Kılıçdaroğlu'nun verdiği demeçlerde temel ilke yukarıdaki
konular ile bilgi sahibi olması ile ilgili değildir ki. Bence
bilmiyorsa bile Avrupa Parlamento'sunun yapısını genel başkanlığa
seçildikten sonra öğrenmiştir.
Ancak bu konuyu öğrenmiş olması vereceği cevabın niteliğini
değiştirmez, çünkü yapacağı açılamalarda ki birinci ilke kendisini
atayan güçlere şirin görünme ilkesidir ve bu ilke aklıselim
açıklamalara yapmasına izin vermez.
Sayın Kılıçdaroğlu SSK'daki bürokratlığından emekli olunca önce
DSP'den parlamenter olmak istemiş ancak Rahşan Ecevit'in vetosu
üzerine siyasette ikbali CHP 'de aramaya başlamıştı.
CHP'de aradığından fazla ikbali bulmuş genel başkanlığa atanarak
seçilmişti. Anlaşılan o ki atanarak seçildiği genel başkanlıkta
kalabilmek için elinden gelen mücadeleyi verecek ve vermesi de son
derece doğal. Emekli SSK Genel Müdürü olarak koltuğun tadını ve
kıymetini biliyor çünkü.
Atandığı genel başkanlığı kaybetmemek için kendisine çizilen siyaset
çerçevesinde siyaset ve açıklamalar yapıyor. Yoksa iddia ettiği gibi
sosyal demokrat düşünce normlarında ya da en azından kendi düşünce
normlarında değil.
Genel başkanlığa seçildiğinden bu yana hatta daha öncesinden beri
kendi normlarına göre yaptığı açıklamalardan defalarca geri adım attı,
açıklamalarını atayanların normlarına uydurmaya çalıştı.
Bundan sonra genel başkanlıkta kalabilmesinin ulul-emre itaat ile
olacağını atanarak seçildiği anda öğrendiğinin ispatıdır kendisini
atayanların normlarına uygun olarak siyaset yapma çalışması. Bu yüzden
kimse Sayın Kılıçdaroğlu'ndan kendisine çizilen siyaset çerçevesinin
dışında siyaset beklemesin.
Rakipleri kimler mi? Rakip çok, ancak bugünler de adı öne çıkanları
yazalım. Önce iki kadın aday Güldal Mumcu ve Emine Ülker Tarhan. Emine
Ülker Tarhan bu konuda hem gençliği hem da alımlı hali daha şanslı.
Ancak Ankara Barosu başkanı Metin Feyzioğlu en şanslı ve en az
yıpranan genel başkan adayı. Turhan Feyzioğlu'nun oğlu/torunu olması
da kendisine önemli avantajlar sağlıyor. Çünkü, bugünkü CHP Bülent
Ecevit zamanındaki CHP'den Turhan Feyzioğlu'nun Güven Partisine çok
daha yakın fikriyat olarak.
Bunların dışında medyatik olabilecek genç ve dinamik emekli bir
generalinde atanması söz konusu olabilir doğal olarak.
Süheyl Batum'un adı da sık sık gündem gelecektir ancak Süheyl Batum
CHP'den ayrılacak milletvekillerinin kuracağı bir partiye genel başkan
olabilir sadece. Niye m? CHP Süleyman Demirel'in tapulu partisi
olmadığı için ve Süleyman Demirel'e o kadar da müsaade edilemeyeceği
için.
Genel başkan seçimli yapılacak CHP Kurultayı sonuçladığında başka bir
genel başkan çıkacağını bugünden tahmin etmek çok zor değil, kendinse
çizilen siyaset normlarına da bağlılığı da Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu'nun ikinci defa genel başkanlığa atanarak seçilmesine
yetmeyecektir.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2022
13.04.2021
28.01.2021
24.01.2020
30.10.2019
10.10.2019
26.09.2019
23.08.2019
4.02.2019
28.09.2018