Eser KARAKAŞ
16 Nisan referandum sürecinde kanımca yanlış konuları tartışıyoruz.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi mevcut sisteme oranla ne getiriyor, ne götürüyor tartışmasını, kendi adıma, çok da anlamlı bulmuyorum.
Anlatmaya çalışacağım.
Eskilerde, anayasa metinlerine teşkilat-ı esasiye kanunu denirmiş.
Doğru, güzel ama eksik bir tabir.
Doğru çünkü anayasalar bir ayağı ile devletin temel teşkilat hukukunu düzenlerler.
Parlamenter sistem mi, yarı başkanlık mı, başkanlık mı, bizdeki uyduruk tabirle Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi mi, esas teşkilat hukuku çerçevesinde düzenlenir.
Tıpkı, HSYK nasıl düzenlenecek, bakanlar nasıl tayin edilecek, Meclis nasıl seçilecek gibi.
Ama, bir de, anayasaları çağdaş anlamda anayasa yapan, esas teşkilatı düzenleyen maddelerin yanı sıra, temel hak ve özgürlükler, insan hakları ve bu temel hakları güvenceye alan maddeler, uluslararası sözleşmelere gönderme yapan maddeler vardır.
Türkiye’nin mevcut 1982 Anayasasında hem esas teşkilata ilişkin düzenlemelerde ama ağırlıklı olarak da temel hak ve özgürlüklere ilişkin maddelerde sorun vardır.
16 Nisan referandumunda ise önümüze sadece esas teşkilat hukukuna ilişkin maddeler, onlar da kısmen getiriliyor.
Temel hak ve özgürlüklere, insan haklarına ilişkin en küçük bir anayasal değişiklik talebi yok referandumda önümüze gelecek olan 18 madde içinde.
Beni de vatandaş olarak ağırlıklı biçimde ilgilendiren konu, esas teşkilat hukuku değil, temel hak ve özgürlüklere ilişkin meseleler.
Şimdi sıra geldi, yazımın başında vurguladığım konuya yani “16 Nisan referandum sürecinde kanımca yanlış konuları tartışıyoruz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi mevcut sisteme oranla ne getiriyor, ne götürüyor tartışmasını, kendi adıma, çok da anlamlı bulmuyorum.” biçiminde ifade ettiğim görüşümün açıklanmasına.
Temel hak ve özgürlükler konusunda hassas kesimler Sayın Erdoğan’ın, AK Parti’nin son senelerdeki temel haklar ve özgürlükler konusuna yaklaşımından, yapılması gereken reformları yapmamasından zaten rahatsızlar.
16 Nisan’da evet çıkarsa, temel hak ev özgürlükler konusunda yaşanan sorunların direksiyonuna bu kez bu konulara artık çok duyarsız bir Cumhurbaşkanının daha da güçlü bir biçimde, daha fazla yetki ile geçeceği ihtimali herkesin tüylerini diken diken ediyor.
Türkiye’nin temel meselesi temel hak ve özgürlüklere ilişkin meselelerdir.
Türkiye bu konuyu çağdaş standartlarda, çok yüksek uluslararası güvencelerle çözebilmiş olsa idi, esas teşkilat hukukunun şöyle ya da böyle düzenleniyor oluşu kimseyi çok fazla ilgilendirmezdi diye düşünüyorum.
En azından ben bu konuya çok takılmazdım.
Ancak, 16 Nisan referandum paketi çok korkunç diyebileceğimiz bir temel hak ve özgürlükler eksikliği, hatta yokluğu ortamında yürütmeyi daha da güçlendirerek insan hakları meselelerini daha da içinden çıkılmaz hale getirme potansiyelini barındırıyor.
Türkiye’de şayet batı standartlarında temel hak ve özgürlükler uluslararası sözleşmelere de dayanarak mutlak anlamda güvenceye alınmış olsa idi parlamenter sistem, Cumhurbaşkanlığı hükümeti sistemi ya da başkanlık sistemi tartışmaları bugün olduğu gibi çok sert tartışılmaz idi.
Hukuk normları çok üst düzey normlar olabilse, yüksek yargı organları, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, üyelerini kimin atadığından bağımsız olarak kararlarında tavizsiz bir biçimde bireysel hak ve özgürlükleri batı standartlarında, hikmet-i hükümet kavramını çok ciddiye almadan öne çıkarabilseler esas teşkilat hukuku tartışmaları çok teknik bir alana hapsolabilirdi diye düşünüyorum.
Bugün ise, 16 Nisan sürecinde durum öyle değil, zira esas teşkilat hukuku değişiklikleri temel hak ve özgürlükler berbat durumumuzu daha da berbat bir duruma getirmeye aday.
Kendi payıma, temel hak ve özgürlük konusunda problemsiz bir Türkiye’de, anayasada parlamenter sistem ya da başkanlık sistemi temel alınmış, bana ne, kime çok fazla ne?
16 Nisan’a doğru hayır cephesinin de tartışmaları 18 madde bazına indirgemesini doğrusu çok anlamlı bulmuyorum.
AKP’ye bu kez yaptığının değil, yapmadıklarının hesabı sorulmalı idi.
AB sürecinde mesafe almaya çok istekli, Avrupa Konseyi şartları ile uyumlu davranan, AİHM kararlarını geciktirmeden uygulayan, NATO mükellefiyetlerine duyarlı bir Türkiye’de zaten kimin başbakan, kimin de, yeni sistem yürürlüğe girer ise, Cumhurbaşkanı olacağı hiç önemli olmayabilir idi.
Ama, şimdi öyle mi?
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
26.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
3.11.2025
28.10.2025
23.10.2025
14.10.2025
8.10.2025
23.09.2025