Etyen MAHÇUPYAN
‘Cumhurbaşkanlığı sistemini’ hayata geçirmek için uğraşan AK Parti’nin, bu arada tabanıyla bağını kaybetmesi yazık olur… Muhtemelen partide kimse böyle bir tehlikenin olmadığını düşünüyor, hatta bu bağın daha da güçlendiği söyleniyordur. Ama salı günü sözünü ettiğim saha çalışmasındaki bulgular aksi yönde ipuçlarına sahip.
Toplumsal temelde bakıldığında AK Parti’nin başından itibaren daha az eğitimli kesimden oy aldığı biliniyor ve bunda değişiklik yok. Aynı şekilde bu partinin kadınlardan ve alt/orta gelirli kişilerden oy aldığı da neredeyse bütün çalışmalarda doğrulanmış bir durum. Ancak görünen o ki cinsiyet ve gelir açısından bakıldığında AK Parti ‘kimlik’ değiştirmekte. Kasım ortası yapılan araştırmada erkeklerin yüzde 53’ünün, kadınların ise yüzde 45’inin AK Parti’ye oy vermeyi düşündüğü ortaya çıkıyor. Oysa bu eğilim geçmiş on dört yıl boyunca tam tersiydi.
***
Gelir alanında da bir taban farklılaşmasının yaşandığı anlaşılıyor. Bin liralık katmanlar halinde ayrıştırıldığında, AK Parti’ye destek verenlerin ya bin lira altında, ya da dört bin lira üzerinde kazanca sahip olduklarını beyan edenler olduğu görülüyor. Yani geliri 1000-4000 arasında olan kesimde AK Parti desteği azalmakta. Net bir hesaplama şansımız yok ama eğer bunlara ‘orta sınıf’ diyeceksek, AK Parti’nin söz konusu tabanda desteğinin yüzde 40-45 arasında kaldığını anlıyoruz. Diğer deyişle ‘orta sınıf’ giderek iktidardan uzaklaşıyor ve sonraki yazıda görüleceği üzere bu siyasi bir duruşa da karşılık geliyor.
Diğer taraftan yukarıda zikredilen dezavantajlara rağmen AK Parti’nin hala en güçlü ve isteklerini en kolay kabul ettirecek parti olduğu açık. Her şeyden önce partilerine ‘sıkı bağlı’ olanların oranı bütün partiler için yüzde 80. Bu da AK Parti’nin bugün için hiçbir koşulda yüzde 40’ın altına düşmemesini garanti ediyor. Ancak bu partinin avantajı kendi çeperinde oy alabileceği ve böylece yüzde elliyi aşabileceği bir kitle yaratmış olması. Araştırma her parti için mevcut oy potansiyelini (oy verme ihtimali kesin veya muhtemel olanları) ve azami oy potansiyelini (oy vermeyi düşünebilecek olanları) ölçmüş. Mevcut potansiyel açısından partilerin durumu şu: AK Parti 47 – CHP 25 – MHP 20 – HDP 13. Azami potansiyel açısından ise şöyle: AK Parti 59 – CHP 42 – MHP 40 – HDP 23. AK Parti oy tabanını yüzde 25 daha artırma kapasitesine sahip ve yüzde elliyi geçebilen tek parti. En ilginç bulgu ise MHP’nin gerçek oyunu neredeyse dört katına çıkarabilecek bir atmosfer yaratmış olması…
***
Soru AK Parti’nin bu potansiyelini kullanıp kullanamayacağı ve MHP’ye olan yükselen ‘sempatinin’ bu noktada avantaj mı, yoksa dezavantaj mı olduğu. Liderlerin onaylanma oranları bir ipucu sağlıyor, çünkü referandum doğrudan Erdoğan’ın onaylanması biçiminde algılanıyor ve bunun değişme ihtimali çok zayıf. Kasım ortasında Erdoğan’ın ‘onaylanma’ oranı yüzde 46 olarak gözüküyor. Hemen ekleyelim bu oran 15 Temmuz sonrası yüzde 67,5 imiş… AK Parti içinde Erdoğan’ı ‘onaylamayanlar’ yüzde 10. Oysa Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin her ikisinin de kendi partililerince onaylanmama oranı yüzde 21,5.
***
Erdoğan AK Parti tabanı açısından kendisini kabul ettirmiş bir lider. Ne var ki referandumun geçmesi diğer parti tabanlarından ve özellikle MHP’den oy almasını gerektirecek. Bu nedenle MHP’lilerin Erdoğan’ı ne kadar onayladıkları önemli ve araştırma ‘onaylamayanların’ yüzde 70 olduğunu gösteriyor. Diğer deyişle oradan referanduma gelecek desteğin 3 puan ile sınırlı olduğu anlaşılıyor ki bu da AK Parti içindeki Erdoğan’ı onaylamayanların yarattığı en az 5 puanlık açığın nasıl kapanacağı sorusuna bizi geri getiriyor…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024
12.04.2024
11.04.2024
28.11.2023