Etyen MAHÇUPYAN
Suriye'deki toplumsal çalkantı ve ona karşı yürütülen devlet zorbalığı, Türkiye'de epeyce karmaşık duygular yaratmakta.
Çünkü her şeyden önce yanı başımızda insani bir trajedi yaşanıyor ve müdahale edilmiyor. Üstelik Suriye'deki halklar ile Anadolu'dakiler arasında, Osmanlı döneminden bu günlere sarkan yakın bağlar var. Nitekim Türkiye'nin dış politikası da bu duyarlılık üzerine yoğunlaşarak başladı ama anlaşılan kimseyi çok fazla ikna etmedi. Çünkü söz konusu duyarlılığın ötesinde olduğu düşünülen bir aculluk sergilendi ve bu hafif panik halinin Kürt meselesinde Türkiye'nin paralize olma haliyle bağlantılı olduğu değerlendirmesi yapıldı.
Suriye'deki muhtemel geleceğin, orada yaşamakta olan Kürtlere şu anki duruma göre son derece radikal özgürlükler getireceği ve yerel bir iktidar alanı oluşturacağı açık. Bu gelişmenin Irak Kürdistan Yönetimi'nin etkisinde olacağı, ama aynı yönetimin kendi gücünü katlayacak olan bir Suriye Kürt ayağına fazla mesafeli duramayacağı da belli. Diğer bir deyişle Barzani'nin 'çift yönlü' bir yana, 'çok yönlü' siyaset yapacağı ve sonucun belli olmayacağı bir sürecin içinden geçiyoruz. Muhakkak ki Barzani'nin ideal senaryosu kendisini tepede tutacak bir Kürt coğrafyaları ve müstakil yönetimleri konfederasyonu veya en azından iş birliği örgütlenmesidir. Ancak bunu istemek olmamasını da garanti eder... Böyle bir sonucun olayların akışı içinde, büyük kimliksel kırılmaların yarattığı dinamiklerin etkisiyle, farklı Kürt gruplarının menfaatlerini dengelemek üzere, kısacası 'doğal' olarak ortaya çıkması gerekir. Aksi halde bölgenin Irak Kürdistanı'nı da istikrarsızlığa sevk edebilecek bir karmaşa döneminden geçmesi ve Barzani'yi sıradan ve etkisiz bir aktör haline getirmesi mukadder...
Dolayısıyla Türkiye'nin de kendisini gizleyen, mütevazi, küresel iradenin parçası olarak algılanan bir strateji izlemesi gerekiyordu. Eğer amaç Suriye'nin bütünlüğü ise, bunun oradaki tüm tarafların kabulünü gerektirdiği belliydi. Esed'i güç kullandığı için gayrı meşru ilan eden bir müdahalenin, çözümü zorlamak için taraflardan bazılarına baskı uygulaması pek de 'hoş' bir yaklaşım olmazdı. Ne var ki galiba Türkiye'yi yönetenler gerçekten de artık 'büyük ülke' olunduğuna, 'bize sorulmadan' çevremizde hiçbir şeyin yapılamayacağına, 'evet' demediğimiz hiçbir çözümün hayata geçemeyeceğine inanıyorlar. Türkiye'nin bu 'oyunun' iki önemli aktörü ABD ve Rusya nezdinde önemli olduğunu, 'kırılmaması' için özen gösterileceğini öngörebiliriz. Ama bunun mantıklı bir bedel olması gerekiyor... Oysa Türkiye'nin Suriye hassasiyetinin asli nedeni olan 'Kürt meselesini çözememiş olmanın' getirdiği zaafı, dünyanın kabulleneceği bir statükoya dönüştürmek imkansız. ABD ve Rusya da Suriye'deki yeniden yapılanmayı Türkiye'nin 'milli' isteklerine göre düzenleyecek olmadıkları gibi, bunun bizzat Türkiye'nin yeniden yapılanması için bir dürtü olduğunun farkındalar. Bu durum Türkiye'yi kendi 'ortakları' karşısında bile hayli zayıf bırakıyor.
Söz konusu kıskacın dışına çıkmanın tek bir yolu kaldı: Kürtlere evrensel hak ve özgürlük standartları her ne ise, onları tanımak ve gerisini talep edebilmenin siyasetini de meşru kılmak. Yani hemen yapılması gereken düzenlemelerin yanında, anayasanın kotarılması ve PKK'nın hem masaya hem de genelde siyasete davet edilmesi lazım. 'Teröristlerle masaya oturulmaz' diyenlerin terör uygulayan Suriye yönetimi gibi devletlerin de gayrı meşru hale geldiklerini ve Türkiye'nin geçmişten gelen böyle bir kamburu olduğunu unutmamalarında yarar var. Türkiye Cumhuriyeti Kürtlere karşı çok günah işledi ve şimdi kefaretin ödenme zamanı.
Türkiye bu dönemeci az hasarla ve kendi zamanlaması içinde geçmeyi hedeflemişti ama iki hata yaptı. Birincisi Suriye'deki tüm tarafları eşit bir biçimde 'kucaklayan' bir görüntü yaratamadı. İnsan olmayı öne çıkaran bir yaklaşımla başladı ama giderek Sünnileşti ve böylece hem çatışmanın parçası oldu hem de 'küçüldü'. Bunun asıl nedeninin Şii cemaate yakın duramamak değil, Kürtlere uzak durmak olduğu ise aşikardı. İkinci hata ise artık dış politikanın tarihin yüküyle birlikte ele alınması gerektiğini hatırlatıyor: Türkiye Suriye'deki Kürtlerin bir bölümünü şimdi 'gördü' ve onları PKK destekçisi olarak tanımlamakla yetindi. Suriye Kürtleri yıllardır hiçbir haklarını alamazken, vatandaş bile olamazken Erdoğan ile Esed aile dostuydular... İnsani duyarlılığı bu kadar gelişmiş olduğu söylenen Türkiye acaba Suriye Kürtlerini nasıl ve niçin böyle kolaylıkla yok sayabildi? Çünkü onların önemli bir kısmı Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu sırasında devletin zorbalığı karşısında kaçmak zorunda kalan Kürtlerdi...
Suriye'nin Kürtleri'nin PKK yandaşı olmasından rahatsız olanlar, acaba Türkiye'nin konu Kürtlere geldiğinde sergilediği duyarsızlığından ve nobranlığından rahatsız olmuyorlar mı? Tarihin bir adaleti olacaksa, Türkiye'nin Suriye konusunda çok az söz hakkı olmalıdır... Çünkü bizzat kendi vatandaşına karşı günah işlemiş ve kefaretini ödememek için 'siyaset' üretmiş bir devletten söz ediyoruz.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları








































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2025
25.10.2025
15.03.2025
20.02.2025
15.10.2024
24.09.2024
19.09.2024
10.09.2024
2.09.2024
13.04.2024