Gülay GÖKTÜRK
Yıl 2010. Orta Doğu Teknik Üniversitesi felsefe bölümü mezunu bir genç, Volkan Ertit, Sosyoloji Bölümü doktora mülakatında...
Sosyoloji profesörü soruyor: Doktoranızda ne çalışacaksınız?
Volkan Ertit yanıtlıyor: Hocam, ben genel algının aksine Türkiye’nin sekülerleştiğini, yani Türkiye’de dinin gücünün ve prestijinin azaldığını, yeni neslin kendilerinden önceki kuşaklara nazaran dine daha uzak olduklarını düşünüyorum. Ve doktora tezimde de bu toplumda dinin hayattan çekilmesinin ardında yatan sebepleri çalışmak istiyorum.
Sosyoloji profesörü şaşkın: Affedersiniz ama Türkiye her geçen gün kış uykusuna yatmış bir hayvan gibi İranlaşırken, siz nasıl olur da böyle bir şeyi savunabilirsiniz!
Volkan Ertit doktoraya kabul edilmiyor.
Ama bu hikâye burada bitmiyor.
Genç felsefeci zihnine çöreklenen sorunun peşinden gitmeye kararlı. İlk yüksek lisansını Belçika’da bir üniversitede Avrupa sekülerleşme tarihi üzerine yazdığı tez ile alıyor. İkinci yüksek lisansını da Avrupa Uluslararası Çalşmalar Enstitüsü’nde Türkiye’nin sekülerizm tarihi üzerinde yaptığı çalışmayla... Ve ODTÜ doktora jürisi tarafından reddedilişinden beş yıl sonra, “Endişeli Muhafazakârlar Çağı – Dinden Uzaklaşan Türkiye” kitabıyla karşımıza çıkıyor.
Sözüne “Hikâye yanlış kurgulandı” diye başlıyor Ertit ve devam ediyor: “ Endişeli modern kavramı ne yazık ki yıllar boyunca esas endişeli olanlardan rol çaldı. Zira çağ, endişeli modernlerin değil, endişeli muhafazakârların çağı. Yıllardır oldukça ürkek şekilde paylaşmaya çalıştığım düşüncelerimi artık daha yüksek sesle ifade edebilirim: Evet, Doğu Cephesi’nde yeni bir şey yok, Türkiye çok hızlı şekilde sekülerleşiyor.
Endişeli modernler, izninizle 21.Yüzyıl Türkiye’sinin esas endişelilerini sahneye davet ediyoruz: Muhafazakârlar...”
Sonra başlıyor anlatmaya...
Önce Türkiye’de son yarım yüzyılda yaşanan sosyo-ekonomik dönüşümlerin sekülerleşme için yarattığı elverişli ortamı istatistiki bilgiler ile ortaya koyuyor. Ardından da sekülerleşme yönünde gerçekleşen dönüşümü günlük yaşamdan örneklerle ve akademik çalışmalara dayanarak 11 başlık altında inceliyor.
- Kuşaklar arası dindarlık kıyaslaması
- Evlilik öncesi flört sayısındaki değişim
- Eşcinsellerin görünürlüklerinde gerçekleşen değişim
- Evlilik öncesi-dışı cinsel ilişki oranındaki değişim
- Doğa üstü güçlere ve batıl inançlara yönelik tavır değişikliği
- Farklı inanç grupları arasındaki evliliklerin sayısındaki değişim
- Kadın ve erkeklerde kıyafet seçimindeki değişim
- Dinin toplumsal alandaki prestij ve gücündeki değişim
- Medya dilindeki değişim
- Tartışma dilindeki değişim
- “Kutsal”ların günlük pratiklere etkisindeki değişim
başlıkları altında incelediği her bölümde genel algının aksine, Türkiye toplumunun hızlı bir biçimde sekülerleşme yoluna girdiğini somut verilere dayanarak ortaya koyuyor.
Ama bitirirken bir noktanın altını çizmeyi de ihmal etmiyor:
“Toplumsal dönüşümler gerçekleşirken toplumların tüm bileşenleri aynı yöne doğru aynı hızla değişmek zorunda değildirler. Aksine, değişim esnasında toplumun bir kesimi bir yöne giderken diğer bölüm gittiği yerden geri dönüyor olabilir. Dönüşüm dediğimiz şey bu gidiş gelişler esnasında meydana gelen total değişimin topluma verdiği yeni şekildir.”
“Dindarlaşıyoruz” “dindarlaşmıyoruz” tartışmalarının yıllardır birkaç klişe ve bir düzine tekil örnek üzerinden yürüdüğü ve çoğu kez de siyasi liderlerin kimi konuşmalarına dayandırıldığı düşünülürse, ben Volkan Ertit’in bu kitabının ortaya koyduğu somut verilerle sürüp giden bu kısır tartışmayı son derece zenginleştireceğini düşünüyorum.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları


























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015